AK Parti Kars 6. Olağan İl Kongresi

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan, "(CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun iddiaları) Hani bir zamanlar meşhur bir şarkı vardı ya 'Allah'ım neydi günahım?' İnanın bana bu zatla muhatap olmak bize aynısını hatırlatıyor. Siyasi hayatımın en seviyesiz saldırılarına bu dönemde muhatap kaldım. Hani şeytan taşlamaktan tavafa fırsat kalmıyor. Bizimki de aynı o"

"Ben bu zata haddini bildiririm, orada bir sıkıntı yok da sürekli bu zatın yalanlarını dinlemek zorunda kalan milletimizin Allah yardımcısı olsun"

"Şimdi de Suriyeliler için harcanan paraya kafayı takmış. Senin zaten Suriyelilerle ne işin var? Senin o mültecilerle ilgili en ufak bir derdin var mı? Sen ne anlarsın muhacirden ne anlarsın ensardan"

"Şu anda arkadaşlarımızla beraber 3 milyonluk dava açtık ve bu davalardan kazandıklarımızı da inşallah, tabii milyoner olacağız ya biz hanımlar için onlara bir konaklama yurdu ve evi yapacağız"

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun iddialarına ilişkin, "Hani bir zamanlar meşhur bir şarkı vardı ya 'Allah'ım neydi günahım?' İnanın bana bu zatla muhatap olmak bize aynısını hatırlatıyor. Siyasi hayatımın en seviyesiz saldırılarına bu dönemde muhatap kaldım. Hani şeytan taşlamaktan tavafa fırsat kalmıyor. Bizimki de aynı o." dedi.

Erdoğan, İsmail Aytemiz Spor ve Sergi Sarayı'nda düzenlenen AK Parti Kars 6. Olağan İl Kongresi'nde partililere hitap etti.

Kılıçdaroğlu'nun kendisi, ailesi ve akrabalarına ilişkin iddialarına yanıt vermeyi sürdüren Erdoğan, "Bu kadar açık, bu kadar net, bu kadar tevile kapalı bir iddia karşısında azıcık onuru, haysiyeti, şerefi olan biri ne yapar? Benim yaptığım çağrı ne? Elinde belge varsa milletin önüne koy, ben gereğini yaparım. Cumhurbaşkanlığını da bırakırım, siyasetten de çekilirim yoksa siyasetten çekil, CHP'nin başından da çekil de karşımızda doğru dürüst bir muhalefet bulalım." şeklinde konuştu.

Kılıçdaroğlu'nun, "belge" diye gösterdiği kağıtların yurt dışına tek kuruş para gönderildiğini ispatlayamadığını belirten Erdoğan, şunları söyledi:

"Peki bu şahıs çıkıp iftiracı olduğunu itiraf etti mi? Tabii ki ona da hayır. Eder mi? Onu da sanmıyorum. Hani bir zamanlar meşhur bir şarkı vardı ya 'Allah'ım neydi günahım?' İnanın bana bu zatla muhatap olmak bize aynısını hatırlatıyor. Siyasi hayatımın en seviyesiz saldırılarına bu dönemde muhatap kaldım. Hani şeytan taşlamaktan tavafa fırsat kalmıyor. Bizimki de aynı o. Ben bu zata haddini bildiririm. Orada bir sıkıntı yok da sürekli bu zatın yalanlarını dinlemek zorunda kalan milletimizin Allah yardımcısı olsun. Partisi içinde birileri, sanıyorum kendisinden kurtulmayı kafaya koydukları için olacak, sürekli sahte belgelerle sahte iddialarla bu zatı rezil kepaze ediyorlar. Bir oyun var. Kendisinin surat derisi biraz kalın olduğu için bugüne kadar söylediği onca yalanı yüzüne vurmamıza rağmen hala yerinde durmayı başardı."

- "Yüzüne tükürüldüğü ile kaldı"

Kılıçdaroğlu'nun, daha önce kendisinin "İsviçre'de hesapları olduğu" iddiasında bulunduğunu ancak ispatlayamadığını vurgulayan Erdoğan, "Hadi 'neyse' dedik, terbiyesizliğine verdik, mahkemelerde paralar kazandık. Bir televizyon kanalında 'Erdoğan'ın, Baykal'ın kasetini izlediğini gördüm.' iftirasını attı. İspatlayamadı. Yüzüne tükürüldüğü ile kaldı." dedi.

Yine Kılıçdaroğlu'nun, "Güneydoğu Asya'daki tsunami felaketi için Türkiye'de toplanan paraların Açe'ye gönderilmediğini" iddia ettiğini dile getiren Erdoğan, "Belgeler ortaya konulduğu halde akıl almaz bir yüzsüzlükle kılını bile kıpırdatmadan dönüp gitti. Şimdi de Suriyeliler için harcanan paraya kafayı takmış. Senin zaten Suriyelilerle ne işin var? Senin o mültecilerle ilgili en ufak bir derdin var mı? Sen ne anlarsın muhacirden ne anlarsın ensardan. Bütün bu adımları kararlılıkla atıyoruz." ifadelerini kullandı.

- "Sen kimsin ki sana bunu ispatlayacağım"

Erdoğan, Türkiye'nin, mülteciler için 30 milyar dolar tutarında yardımda bulunduğunu belirterek, "'Çık, bunu bize ispatla' diyor. Sen kimsin ki sana bunu ispatlayacağım. Şu anda AFAD, Kızılay, Diyanet Vakfı, sivil toplum örgütlerimiz ve milletimizle bizler, buraya gıdasından giyimine, ilacına, konteyner kentlere, çadır kentlere, eğitimlerine varıncaya kadar bu insanların her şeyini 7 yıldır biz hallediyoruz." diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bir ara yine grup toplantısında elinde bir kağıt sallayarak, o dönemdeki bir bakan arkadaşımızın, Hayati Yazıcı Bey'in 'ÖSYM Başkanına şu kişiyi üniversiteye yerleştirin.' diye mail attığını ileri sürdü. Mail adresinin de mesajın da sahte olduğu, öyle bir olayın yaşanmadığı ortaya çıktı ama tabii bu zat işi yine pişkinliğe vurdu. Şimdi bakan olan bir belediye başkanımıza da... Söyleyeyim, Çevre Bakanımıza, akıl almaz iddialarla haftalarca kamuoyunu oyaladı. Sonuçta ödediği tazminatlarla kaldı ve Mehmet Özhaseki kardeşimiz de aldığı o tazminatları Kayseri'nin en büyük meydanlarından birinde vatandaşa sucuk ekmek olarak dağıttı."

- "Hanımlara da zerre kadar saygısı yok"

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'na açılan manevi tazminat davalarına değinen Erdoğan, "Şu anda arkadaşlarımızla beraber 3 milyonluk dava açtık ve bu davalardan kazandıklarımızı da inşallah, tabii milyoner olacağız ya biz hanımlar için onlara bir konaklama yurdu ve evi yapacağız. Geçenlerde hanımlara da bir ters laflar etti biliyorsunuz. Tekrar etmeyeyim. Bunun hanımlara da zerre kadar saygısı yok. Zaten önümüzdeki seçimi kaybettiği zaman eve nasıl gelecek diye merak ediyorum. Hanıma da bir şey söylemek lazım." diye konuştu.

Kılıçdaroğlu'nun, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi hizmete girdiğinde, "binalarda altın klozet olduğunu söyleyecek kadar işi bayağılaştırdığını" söyleyen Erdoğan, şöyle devam etti:

"Meydan okudum, 'Gel, bak bakalım. Bunlar altın mı, değil mi? Değilse ne yapacaksın?' Bir şey diyemiyorum ki daha ileri gidemiyorum. Güya kadın haklarını savunur, kadınlara şiddeti meşrulaştırır. Duyduğuma göre daha sonra kadınlarımız kendisine ağzının payını vermişler zaten. Çanakkale'de bizim bir hanım belediye meclis üyemiz, orada konuşma yapıyor. Belediye Başkanı CHP'li, bizim meclis üyemizi, o bayan arkadaşımızı susturuyor. En sonunda 'Mikrofonu kapatın.' diyor. Bir belediye başkanı, bir meclis üyesine bunu nasıl yapar. Şimdi 18 Mart geliyor. 18 Mart'ta da hadi bakalım çık sen şimdi Çanakkale'de konuş. Sayın Vali'ye talimatı verdim, 'Bu adamı Çanakkale'de bu sene konuşturmayacaksın.' dedim. Arapların güzel bir sözü var, 'Men dakka dukka.' Konuşmayacak. Bu zatın iftiralarını, yalanlarını, yanlışlarını, cahilliklerini tek tek anlatmaya kalksak bir türlü sonu gelmeyen dizileri dahi geride bırakacak kadar malzeme çıkar."

- "Bu defa yakayı öyle kolay kurtaramayacak"

Kılıçdaroğlu'nun, Sosyal Sigortalar Kurumu (SSK) Genel Müdürlüğü dönemini hatırlatan Erdoğan, şunları kaydetti:

"Savaş Ay'ın programında, A Haber'de izlemişsinizdir. O rezillikleri gördünüz. Ne insanlar gitti. Biz şu anda ne tür hastaneler yapıyoruz görüyorsunuz. 2020'ye kadar şehir hastaneleriyle birinci derecede büyük şehirleri donatıyoruz. Buralarda artık Türkiye yurt dışına kolay kolay evlatlarını göndermeyecek. Her tedavi burada olabilecek. Doktorlarımız yoğun şekilde yetişiyor. Yeni gençlerimiz de yetişiyor. Tıp fakültelerinin sayısını artırdık. Şimdi Sağlık Bilimleri Üniversitelerinin de sayılarını artırıyoruz."

Bu defa yakayı öyle kolay kurtaramayacak. Artık bu yalanın bir bedeli var. Kendisinin sözünde duracağından, özür dileyeceğinden, istifa edeceğinden yana en küçük bir umudum yok. Dikkat ederseniz bu zata cevap verirken onun seviyesine düşmemek için gerçekten çok gayret sarf ettim. Sadece söz sanatımızın en güzel örneklerinden biri olan şair Nefi'nin Tahir Efendi adındaki bir zatın kendisi hakkında söylediklerine verdiği cevabı hatırlatmakla yetiniyorum. Ne demiş, işte o çok önemli."

Türkiye'nin terör örgütlerinden, ekonomik tetikçilere, iç ve dış kumpasçılara kadar pek çok saldırıyla aynı anda mücadele eden bir ülke olduğuna işaret eden Erdoğan, "Böyle bir ortamda ana muhalefetin öyle gizli, saklı falan değil, alenen terör örgütlerinin kuklası, kumpasçıların ortağı haline dönüşmesi en büyük talihsizliğimizdir." ifadelerini kullandı.

Gerçekleri çok iyi gören Türk milletinin bunlara itibar etmediğini vurgulayan Erdoğan, Türkiye'nin kritik süreçten sağ salim çıkmasının yeterli olmadığını belirtti.

Tarihi dönüşüm sürecinin daha güçlenerek, büyüyerek ve zenginleşerek geride bırakılması gerektiğini bildiren Erdoğan, belirlenen büyük hedefler olduğunu söyledi.

- "Dört ilke kurtuluş reçetemiz"

"Bizim 2023 hedeflerimiz, 2053 vizyonumuz, 2071 hayallerimiz var." diyen Erdoğan, bunların gerçekleştirilmesinin de yapılacak işlere, gösterilecek dirayete, atılacak adımlara bağlı olduğuna dikkati çekti.

"Önemli olan başkalarının bizim için ne düşündüğü, bize ne gömlek biçtiği değil, önemli olan bizim ne istediğimiz, bizim nereye varmak istediğimizdir." değerlendirmesinde bulunan Erdoğan, şöyle devam etti:

"Bizim Rabia'mız var. Dört ilke bizim kurtuluş reçetemiz. Tek millet olmayı başardığımızda bizi yıkacak hiçbir güç tanımıyorum. Tek bayrak, bu ifadeyle sembolleştirdiğimiz değerlerimize sahip çıktığımızda yapılan saldırılar, 'Yel kayadan ne götürür?' misali bize zerre kadar etki etmez. Tek vatan diyerek 780 bin kilometrekarelik vatan topraklarımız bölemeyecekler. Bu topraklara sahip çıkacağız. Kem gözler göremez, kem dudaklar söylemez, kem kulaklar duyamaz, kem kalpler atamaz hale gelir. Tek devlet, bu kararlılıkla Türkiye Cumhuriyeti devletinden başka bir devlet tanımıyoruz. Bunu da böyle bilelim. Ne PKK'sı ne FETÖ'sü ne DEAŞ'ı ne de diğer terör örgütlerinin paralel devlet arayışları işe yarar. Eğer biz kendi gündemimizi bir kenara bırakır tüm vaktimizi ve imkanlarımızı başkalarının ne dediğiyle, ne yaptığıyla uğraşarak veya birbirimizle didişerek geçirirsek işte asıl o zaman maalesef kaybederiz. Bu oyuna düşmeyeceğiz."

"Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız." vurgusu yapan Erdoğan, konuşmasını, "Beraber yürüdük biz bu yollarda, beraber ıslandık yağan yağmurda, şimdi dinlediğim tüm şarkılarda bana her şey sizi hatırlatıyor." diyerek tamamladı.

- Kongreden notlar

AK Parti Kars 6. Olağan İl Kongresi'ne Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yanı sıra Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Ataş da katıldı ve kısa birer konuşma yaptı.

Salonda, "Cumhurun reisi Harakani diyarına hoş geldin", "Millet onun yanında sonuna kadar yanında", "Bırak onlar oyun kursun, millet oyunu bozsun" yazılı pankartlar dikkati çekti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında bahsettiği ve başbakan olduğu dönemde, Ani Harabeleri'ni ziyaretinde çat kapı evine gittiği Emine Kaya'yı yanına çağırdı, bir süre sohbet etti. Erdoğan, kendisini yıllar önce evinde ağırladığı için Kaya'ya teşekkürlerini iletti ve bir süre sohbet etti. Emine Kaya da Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı tekrar evine çay içmeye davet etti.

Bakmadan Geçme