Aydın, 'Moda meslek değil, yaşayan meslekleri seçin'

Öğrenciler için Lisans Yerleştirme Sınavları'nın tamamlanması ile birlikte geriye bir tek geleceklerine en iyi şekilde hazırlanacakları üniversiteleri seçmelerinde kaldı. Gençlere bu konuda ve meslek seçiminde yılların tecrübesiyle yardımcı...

Öğrenciler için Lisans Yerleştirme Sınavları’nın tamamlanması ile birlikte geriye bir tek geleceklerine en iyi şekilde hazırlanacakları üniversiteleri seçmelerinde kaldı. Gençlere bu konuda ve meslek seçiminde yılların tecrübesiyle yardımcı olan İstanbul Aydın Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Dr. Mustafa Aydın, “Moda meslek değil, yaşayan meslekleri seçin” diyerek önemli tavsiyelerde ve değerlendirmelerde bulundu.

Yorucu bir sınav maratonundan sonra öğrenciler üniversite araştırmalarını yapmaya başladı. Bununla birlikte birçok konu hakkında bilgilenmek isteyen ve “Acaba hangi üniversiteyi neye göre seçmeliyim, nasıl bir meslek sahibi olmalıyım?” diye kafasında sorular dönen öğrenciler için Dr. Mustafa Aydın tavsiyelerde bulundu.

“Seçilen meslek, ekonomik özgürlük sağlamalı”

Öncelikli olarak tüm öğrencileri bu maratonu bitirdikleri için tebrik ettiğini dile getiren Mustafa Aydın, “Artık öğrencilerimizin ellerinde belli bir puan var. Bu noktadan sonra ellerindeki puana para olarak bakarsak, bu parayı iyi değerlendirmeleri gerekiyor. Yani yanlış yere yatırım yapmamaları lazım. Bundan sonraki tercih aşamalarında dikkat etmeleri gereken 4 temel konu var. İlk olarak seçtikleri mesleklerin kendilerine ekonomik özgürlük vermesi gerekiyor. Çünkü kendilerinin ve ailelerinin geçimlerini sağlamaları ve sorumlu oldukları insanlara karşı bir ekonomik girdi sağlamaları lazım” dedi.

“Moda meslek değil, yaşayan mesleğin seçilmesi lazım”

İkinci bir öneri olarak gençlerin moda meslekleri değil, ileride de ihtiyaç duyulacak ve yaşayan mesleklerin seçilmesi gerektiğine önem verilmesi gerektiğine de değinen Aydın, “Seçtikleri mesleklerin yarından sonra da yaşıyor ve ihtiyaç duyuluyor olması lazım. Örneğin, eğitim, sağlık, hukuk, gıda, teknoloji, bilişim ve yazılım gibi meslekler her zaman ihtiyaç duyulan meslekler olacaktır. Yani moda meslek değil yaşayan meslek olması önemli” diye konuştu.

“Gururla söyleyebileceğiniz bir mesleği tercih edin”

Öğrencilere aynı zamanda her zaman gururla bahsedebilecekleri mesleklere sahip olmaları gerektiğini de söyleyen Aydın, “Onurla taşıyabileceğiniz bir mesleği seçmeniz gerekiyor. Gurur ve şerefle ben şu mesleği yapıyorum ve şu fakültede okuyorum diyebilmelisiniz. Yoksa mesleğinizi söylemekten utanıyorsanız, o mesleğe daha önceden girmeyin. İnsan utanacağı mesleği yapamaz” ifadelerini kullandı.

“Son olarak da gençler, sevecekleri bir mesleği yapsınlar” diyen Aydın, “Özellikle bunu son sıraya koyuyorum. Çünkü öncelikli olarak sevdiğiniz veya hayal kurduğunuz meslek sizi ilerde istihdam edebilecek mi diye bakmak lazım. Örneğin hayalinde ressam olmak var ama aç karnına resim yapılamıyor. Zaten ekonomik olarak özgür olabileceğiniz mesleğe sahipseniz, sevdiğiniz alanı da hobi olarak yapabilir ve kendinizi geliştirebilirsiniz. Yani insanlar bazen sevdikleri meslekleri yapabilmeleri için daha az sevebileceği fakat daha fazla ekonomik girdi sağlayan bir mesleği yapmak zorunda kalabiliyorlar” diye konuştu.

“Görmediğiniz bir üniversiteyi asla tercih etmeyin”

Üniversite tercihlerinde bir başka önemli konunun da seçilen üniversitenin kesinlikle önceden görülmesi olduğuna vurgu yapan Aydın aynı zamanda, üniversiteler hakkında nelere dikkat edilmesi konusunda da bilgilendirmede bulundu. Aydın, “Bir üniversiteye bakarken, onun fiziki, teknolojik ve laboratuvar alt yapısına, oranın sosyal iklimine, kütüphanesine, akademik kadrosuna, o üniversitenin mezunlarının sektörde ne kadar iş bulup bulamadıklarına, ne kadar rağbet görüp görülmediğine, dünya ile ne kadar entegre olup olmadıklarına, uluslararası ilişkilerine, yabancı öğrenci sayısına, vizyonuna, master ve doktora programlarına kesinlikle bakılması ve araştırılması gerekiyor” dedi.

“Tercih kitapçığı üşenmeden satır satır okunmalı”

Bununla birlikte, “Tercih esnasında mutlaka rehber öğretmenlere danışılsın ve tercih kitapçığı üşenmeden satır satır okunsun” diyen Aydın, “Bugün Türkiye’nin her yerinde tercih noktaları var. Onlardan aldıkları bilgi gençlerimizi en doğru şekilde yönlendirecektir. ÖSYM’nin yayınladığı tercih kitapçığı belki biraz kalın gelebilir, ama öğrenci, tercih edeceği üniversite ile ilgili daha sonradan hayal kırıklığına uğramasın ve gereken bütün her şeyi bu kitapçıktan öğrenebilsin diye bu kitapçık kesinlikle üşenmeden okunmalı. Tabi burada anne babalara da çok iş düşüyor. ‘Ben çocuğum şu mesleği yapsın istiyorum’ demekle olmaz. Veli istiyor da çocuğu bunu istiyor mu acaba? Tabii ki daha 18-19 yaşında olduğumuz için onların tecrübelerini ve tavsiyelerini yabana atamayız. Fakat tamamen de onların tercihine bırakmamalıyız. Bunun için ailelerin de rehberlik hizmeti almasında fayda var. Bu şekilde kendimizi tanıyıp ne istediğimizi bilip yukarıdaki önerileri birleştirmeliyiz ki üniversite tercihinde doğru bir senteze ulaşabilelim” diye konuştu.

Üniversite mezunu işsizlerSon olarak da Türkiye’deki üniversiteler ve üniversite mezunu işsizlik konusuna da değinen Dr. Mustafa Aydın, “Özellikle son yıllarda ülkemizde beklenenin üzerinde üniversite açıldı. Bu üniversiteler açılırken bazen asgari müşterek biraz göz ardı edilmiş olabilir. Dolayısıyla asgari müşterekleri göz ardı ettiğiniz zaman üniversitenin üniversite olması için gerekli şartlar yerine gelmiyor demektir. Bunun için biraz zamana ihtiyaç vardır. Öğrenci tercihini yaparken seçeceği mesleğin dört ayrı kritere sahip olması gerekir. Arz ve talep dengesini bilmek, toplumumuzun bugün neye ihtiyacı var, yarın neye ihtiyacı olacak, yarından sonra neye ihtiyacı olacak bilinmesi gerekiyor. Ayrıca seçecekleri meslek sadece ulusal sınırlar içinde kalmamalı. Sadece ülkemiz için, değil bu coğrafyanın insan kaynağına ihtiyacını da bilerek, yarın o ülkelerde de, yani uluslararası platformlarda da çok rahatlıkla iş bulabilecek bir meslek edinmek gerekir. Burada ana konu, öğrencilerimizin seçeceği mesleğin bizim ülkemizin ve ülkemizi çevreleyen, kuşatan diğer ülkeler açısından ihtiyacın ne olduğudur. Bazen bir mesleği çok iyi bilmeniz de yeterli olmuyor. O mesleği icra ederken, o mesleği icra edeceğiniz kurumlar ve ülkeler sizin o ülkenin ve o kurumun dilini konuşmanızı da size öngörüyor. O zaman asgari bir dil bilmek, çok iyi bir bilgisayar okuryazarı olmak ve kendi mesleğiyle akraba olan mesleklerle ilintili olmak gerekiyor. Küreselleşen dünya ile meslekler de küçülüyor. Sevgili öğrencilerime üniversite yıllarında, yaşam boyu eğitim merkezlerinde kendi branşlarına akraba olan mesleklerde de kendilerini yetiştirmelerini, kişisel gelişimlerini daha iyi bir noktaya taşımalarını tavsiye ediyorum” diyerek sözlerini tamamladı.

Bakmadan Geçme