Bir film yapmak, bir çocuk büyütmek gibi

8. Malatya Uluslararası Film Festivali, film gösterimleri ve paralel etkinliklerle devam ediyor.

Malatya Büyükşehir Belediyesi tarafından, T.C Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü ve Malatya Valiliği’nin katkılarıyla 9-15 Kasım 2018 tarihinde düzenlenen 8. Malatya Uluslararası Film Festivali, film gösterimleri ve paralel etkinliklerle devam ediyor.

Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması filmlerinden ‘Sükut Evi’nin festivaldeki gösterimi MalatyaPark Avşar Sinemaları’nda gerçekleştirildi. Gösterimin ardından filmin yönetmeni ve senaristi Cafer Özgül, kurgucusu Naim Kanatve oyuncularından Mehmet Özgür, Melih Selçuk ve Ece Özdikici’nin katılımıyla bir söyleşi gerçekleştirildi. Söyleşinin moderatörlüğünü Abdülhamit Güler üstlendi.

‘Sükut Evi’nde Cafer Özgül, kayıp babasının ölüm haberi üzerine sonucunu bilmediği bir yolculuğa çıkan genç bir adamın tahmin etmeyeceği yollara sapan hikâyesine odaklanıyor.

Söyleşinin başında söz alan başarılı oyuncu Mehmet Özgür, senaryo kendisine geldiğinde filmde önemli bir rolü olan ‘Mantıku't-Tayr’ (Kuş Dili) kitabını okuyor olduğunu, rolü kabul etmesinde bunun önemli bir payı olduğunu söyledi. Hem kitabın hem de senaryonun hayata dair derin ifadeler barındırdığını dile getiren Özgür, böyle bir anlatımın içinde olmanın keyifli olduğunu söyledi.

Sonrasında söz alan yönetmen Cafer Özgül ise şöyle konuştu:

‘Aslında ben Mantıku't-Tayr hikâyesi bugün yaşansa ne olur hayaliyle bir film yapmaya çalıştım. Modern bir hikâye olmasını istedim. Ama bir taraftan da bu, form olarak bir mesel olsun istedim. Zamanın dışında bir hikâye olsun istedim. Dramatik akışı bildik biçimde ilerlemiyor filmin. Biliyorsunuz Mantıku't-Tayr’da kuşlar bir yolculuğa çıkar ve her vadide bir imtihana tabi olur. Ben onu biraz bizim karakterimiz üzerinden yansıtmaya çalıştım.’

Seyircilerden gelen bir soru üzerine Özgül, şu sözlerle film yapmayı çocuk büyütmeye benzetti:

‘Her filmi yapmak bir çocuk büyütmek gibi. Bu, bir taraftan insanı eğiten bir şey. Aslında siz filmi yaparken film de sizi yapıyor bir taraftan. Bu iyi bir şey. Diğer tarafından ekiple beraber çalışırken onların hikâyeyi ete kemiğe büründürdüğü şeklini görmek tamamlayıcı unsur oluyor. Ben bu filmde biraz geride durmaya çalıştım. Kamerayla delikanlı karakterini takip etmeye çalıştım sadece. Çok fazla kamera hareketine ve aksiyona boğmak istemedim filmi. Delikanlının takipçisi gibi kalmaya çalıştım.’

Gösterime gelen seyirciler arasında birçok genç bulunmasından dolayı çok mutlu olduğunu belirten Mehmet Özgür, ilk defa bir festivalde böyle genç bir kitle gördüğünü söyledi ve darısı diğer festivallerin başına ifadesini kullandı.

Bakmadan Geçme