Erkek arkadaşının öldürdüğü Funda'nın canı 80 bin lira

İzmir’in Urla ilçesinde oturan Huriye ve Nazım İşsiz’in kızları Funda İşsiz’i, 2005 yılında 37 yerinden bıçaklayarak öldüren ve ömür boyu hapis cezasına çarptırılan Celalettin Erkal, bu kez 80 bin lira tazminata mahkum edildi.

Davaya konu olan olay 2005 yılı Kasım ayında meydana geldi. Babası Selçuk Erkal’ın Urla İlçe Emniyet Müdürlüğüne getirdiği Dokuz Eylül Üniversitesi Meslek Yüksek Okulu Elekronik Bölümü öğrencisi, şu anda 30 yaşında olan Celalettin Erkal, kız arkadaşı Urla Lisesi 2’nci sınıf öğrencisi 16 yaşındaki Funda İşsiz’i bıçakla öldürerek cesedini kapalı olan bir otelin yakınındaki kullanılmayan binaya sakladığını itiraf etmişti. Binada yapılan aramada, çalışmayan bir derin dondurucuda 37 yerinden bıçaklanarak öldürülmüş genç kızın cesedi bulunmuştu. Celalettin Erkal, cinayeti Funda İşsiz’in cep telefonunda bulduğu mesajlar üzerine, aldatıldığından şüphelenerek işlediğini öne sürmüştü.

Erkal, verdiği ifadesinde, "Önce ikimiz birlikte alkol aldık. Aşktan, evlenmekten bahsederken, tesadüfen cep telefonunda başka erkeğe yazılmış ’Bütün bedenimle senin olmaya hazırım’ mesajını gördüm. Bunun ne olduğunu sorduğum sırada birden gözüm karardı, önce tartaklayıp ardından da bıçakladım. Daha sonra cesedi saklayıp eve gittim. Bana olan bakışlarını unutamadığım için olayı babama anlattım. Aşkımın kurbanı oldum. Cinayeti daha önce seyrettiğim ’Testere’ filmindeki gibi işledim" dedi.

İzmir 5’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde 2007 yılında görülen son davada sanık Erkal, ’cinayetin canavarca hisle işlendiği’ gerekçesiyle önce ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı. Sanığın yakınlarına olayı anlatıp polise teslim olması nedeniyle bu ceza ömür boyu hapis cezasına çevrildi. Yargılama sürecinde, Manisa Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi de sanık Erkal’a ’cezai ehliyeti tamdır’ raporu verdi. Sanık avukatı, kararı temyiz etti.

Karar bozuldu

Temyiz üzerine Yargıtay Birinci Ceza Dairesi, İzmir 5’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nin kararını İstanbul Adli Tıp Kurumu raporunun eksik olduğu gerekçesiyle bozdu. Mahkeme 6 Ocak 2010 yılında eksikleri giderip önceki cezanın aynısını verdi. Sanığın avukatı kararı tekrar temyiz etti. Dosya ikinci kez Yargıtay’a gitti. Celalettin Erkal’ın avukatı dosyayı inceleyen Yargıtay 1. Ceza Dairesi’ne 2011 yılı Ocak ayında dilekçeyle başvurup, müvekilinin 5 yılı aşkın süredir tutuklu olarak cezaevinde bulunduğunu belirtti. Yürürlüğe giren Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (CMK) tutukluk sürelerini düzenleyen 102’nci maddesinden yararlanmasını talep etti. Dilekçeyi yerinde bulan Yargıtay 1. Ceza Dairesi, 31 Ocak’ta Celalettin Erkal’ı tutuklu bulunduğu Uşak Cezaevi’nden tahliye edilmesi yönünde karar verdi. Celalettin Erkal, yasa gereği cezaevinden tahliye oldu. Dava sürerken Funda İşsiz’in ailesi 200 bin lira manevi, 200 bin lira maddi olmak üzere 400 bin lira tazminat istemiyle Urla Asliye Hukuk Mahkemesi’nde dava açtı.

Abdullah Gül de tepki vermişti

Tahliye kararı, kamuyounda ve İşsiz’in ailesinde büyük tepkiye neden oldu. Dönemin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de sanığın serbest bırakılmasına tepki verdi. Bir gün sonra Yargıtay Birinci Ceza Dairesi, yerel mahkemenin Erkal’la ilgili kararını 15 Şubat 2011 yılında onadı. Kararın ulaştığı İzmir Adliyesi’nde görevli İnfaz Savcısı Ali Nabi Tolmaç hemen Erkal’la ilgili yakalama emri çıkarttı. Emrin gönderildiği Asayiş Şube Müdürlüğü İnfaz Büro Amirliği ekipleri de Erkal’ın tahliyesinin ardından kalacağını belirttiği Urla ilçesindeki babası Selçuk Erkal, Menemen ilçesindeki halası Emine Balaban’ın evlerine eş zamanlı baskınlar düzenledi. Erkal, babaevinde bulunamazken, halasının evinde yakalanıp gözaltına alındı. Yakalanmasının ardından Erkal, infaz işlemleri için İzmir Adliyesi’ne getirildi. Celalettin Erkal, adliyeye getirilişi sırasında, "Ben psikopat değilim. ’Testere’ filminden de etkilenmedim. Olayı, cep telefonunda gördüğüm mesajlar üzerine namusum için yaptım. Olay namus meselesidir" dedi.

Funda İşsiz’le kendi aralarında sözlendiğini söyleyen ve hala söz yüzüğünü parmağından çıkarmadığı görülen Erkal, "Ben bir ay boyunca gezdim, tozdum. Bu sırada sözlümün mezarını bile ziyaret ettim, dua okudum. Af diledim. Sonra gören, tanıyan olur diye mezarlıktan kaçtım. Olay sırasında 18 yaşındaydım. Şu an çok pişmanım. Önce serbest bırakıyorlar, sonra tutukluyorlar" dedi.

Erkal, adliyedeki işlemlerinin ardından tekrar cezaevine götürüldü.

Önce 18 bin lira sonra 80 bin liraUrla Asliye Hukuk Mahkemesi, sanık Celalettin Erkal’ın Funda İşsiz’in anne ve babasına 18 bin lira tazminat ödenmesine hükmetti. Ailenin avukatı kararı temyiz etti. Yargıtay Hukuk Dairesi, ailenin temyiz talebini yerinde görüp, yerel mahkemenin verdiği kararı bozdu. Yargıtay’ın bozma kararı ardından görülen tazminat davasında bu kez Urla Asliye Hukuk Mahkemesi, Huriye ve Nazım İşsiz’e dava tarihinden itibaren yasal faizi hariç 80 bin lira tazminat ödenmesine karar verdi. Erkal’ın avukatı kararı temyiz etti.