Göz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Ümit Beden, loş ışıkta göremeyenleri uyardı.
Yaşa bağlı yakını görememenin (presbiyopi) insanoğlunun en büyük kozmetik sorunlarından biri olduğunu anlatan Prof. Dr. Ümit Beden, “Elimize aldığımız bir yazıyı okuyamamak (hele uzak görüşümüz sağlam iken) ve yakın gözlüğüne mahkum olmak birçoğumuz için kabullenmesi zor bir problemdir. Gözlerimiz sağlam bile olsa 45 yaşından sonra gözlük kullanmak zorunda kalıyoruz. Bunun nedeni gözümüzün yakını odaklayabilme yeteneğinin azalmasıdır. Uzak görüşümüz ne kadar keskin olursa olsun, yakın görüşü için gözümüzün içinde bulunan merceğin odaklama yapabilmesi gereklidir. Bu güç yaş ile birlikte azaldığı için zamanla yakın görüşteki bu bozulmayı fark etmememiz mümkün değildir” dedi.
Bu durumun erken belirtileri arasında okuma esnasında oluşan ve özellikle akşama doğru artan baş ağrısı, loş ışıkta okuyamama ve okuma isteğinde azalma sayılabileceğini anlatan Prof. Dr. Ümit Beden, “Bu nedenlere bağlı olarak birçoğumuz belirli bir yaştan sonra yakın görüşü için gözlük kullanımına muhtaç kalmaktayız. Bununla birlikte tabi ki gözlük kullanımının birlikte getirdiği kozmetik ve işlevsel sorunlar ile yüzleşme zorunda kalmaktayız. İşin kötüsü bu gibi sıkıntılar bizi hayatın her anında, markette, trafikte, restoranda plajda, evde, kısacası her yerde zora sokmakta ve bizi her an cebimizde, çantamızda veya boynumuzda asılı olarak yakın gözlüğünü taşımaya mecbur bırakmaktadır. Tabii ki bu gibi sıkıntıları yaşayan bizler bu durumdan nasıl kurtulabileceğimizin çarelerini aramaya başlarken öncelikle çok geniş bir reklam ve bilgi kirliliği ile karşılaşmaktayız. Sıkılıp işi oluruna bırakanlar bir yana, çoğumuz gözlüğe mecbur olmaktan nasıl kurtulabileceğimizi aramaya devam etmekteyiz. Bu durumda karşımıza çıkan belli başlı tedavi seçenekleri mevcuttur. Presbiyopinin tedavisinde gözlük kullanımından göz içi cerrahisine kadar birçok farklı tedavi seçenekleri bulunabilir. Gözlük kullanımı ile sorunu olmayanlar için daha ileri tedavi seçenekleri genellikle değerlendirmeye alınmazken, gözlüksüz bir hayat isteyen bireyler için ise kontakt lens kullanımı, kornea ameliyatları veya göz içi mercek ameliyatları gündeme gelebilmektedir. Bu gibi durumlarda her hasta için uygun tedavi seçeneğinin farklı olduğu ve karar verilirken detaylı bir göz muayenesi yapılması gerektiği unutulmamalıdır” şeklinde konuştu.
