AK Parti'li Gündoğdu'dan dünyaya FETÖ uyarısı

15 Temmuz hain işgal girişimini gerçekleştiren FETÖ ve Orta Afrika'ya asker gönderilmesine ilişkin tezkerenin uzatılması hakkında TBMM Genel Kurulunda konuşan AK Parti Ordu Milletvekili Metin Gündoğdu, 'Dünyanın bütün ülkelerini ve iyi...

15 Temmuz hain işgal girişimini gerçekleştiren FETÖ ve Orta Afrika’ya asker gönderilmesine ilişkin tezkerenin uzatılması hakkında TBMM Genel Kurulunda konuşan AK Parti Ordu Milletvekili Metin Gündoğdu, "Dünyanın bütün ülkelerini ve iyi insanlarını bu işgalci terör örgütü konusunda ikaz ediyorum. İnsanlığın barış ve huzuru için bütün dünyanın bu kanserden kurtulması lazım. Diğer ülkeleri de bu konuda sorumlu ve duyarlı olmaya davet ediyorum" dedi.

TBMM Genel Kurulu’na hitaben konuşan AK Parti Ordu Milletvekili ve Karadeniz Ekonomik İşbirliği Parlamenter Asamblesi (KEİPA) üyesi Metin Gündoğdu, FETÖ’nün ihanet kelimesinin ne anlama geldiğinin ibretli ve dramatik örneği olduğunu söyleyerek, “Sadece devlete değil tarihimize, dinimize, milletimize ve hülasa insanlığa ihanetin adıdır FETÖ. Münafıklığın, mürtedliğin ve nihayet ahlaksızlığın kitabını yazan kişinin adıdır. Sözde din adamı kisvesine girmiş olan FETÖ elebaşı. Dünyanın bütün ülkelerini ve iyi insanlarını bu işgalci terör örgütü konusunda ikaz ediyorum. Bunlarda hile, desise, oyun türlü türlüdür. Bunların kendi gizli ajandaları var. Bunlar robotik varlıklar. Ne normal insan gibi ruha ne de gönüle sahiplerdir. Amaca giden bütün yolları meşru görürler. Hedefe odaklanırlar ve robot gibi ne emredilirse onu yaparlar. Bunların insani değerleri münafıkça istismar etmelerine müsaade etmeyeceğiz. İnsanlığın barış ve huzuru için bütün dünyanın bu kanserden kurtulması lazım. Diğer ülkeleri de bu konuda sorumlu ve duyarlı olmaya davet ediyorum” diye konuştu.

“Türkiye, Türkiye’den büyüktür”

Türkiye’nin stratejik ve ekonomik olarak dünyanın en önemli ülkeleri arasında olduğunu vurgulayan Gündoğdu “Türkiye Cumhuriyeti Devleti temsil ettiği değerler, ekonomisi, kültürü ve jeostratejik tarihi geçmişi itibariyle gelişmiş 20 ülke arasında temsil bulmuş güçlü ve önemli bir ülkedir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti kendi bölgesi için barışın, güvenliğin, refahın ve huzurun teminatı olduğu kadar dünya için de barış ve huzuru temin edebilecek kudrette örnek bir devlettir. Ay yıldızlı al bayrağın gölgesinin ulaştığı her yerde insanlar huzur ve güven içinde yaşayacaklardır. Biz diğergamlığı ile bilinen bir milletiz. Ülkemizin, milletimizin hak ve menfaati için, uluslararası hukukun gereği için, dünyanın barış, güvenlik ve refahı için meşruiyeti bulunan uluslararası anlaşmalar gereği her yerde olduk, olmaya da devam edeceğiz. Hamdolsun Türkiye, Türkiye’den büyüktür. Şanlı Türk Silahlı Kuvvetlerimize, Mehmetçiğimize bu görevlerinde Cenab-ı Hak’tan üstün muvaffakiyetler diliyorum” ifadelerini kullandı.

“Önceliğimiz sivillerin güvenliği”

Türk askerinin gerekli bölgelerde sınır ötesinde de görev yaptığını kaydeden Gündoğdu sözlerini şöyle sürdürdü:

“Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin 25 Nisan 2013 tarihli ve 2100 sayılı Kararı’yla Mali’de Birleşmiş Milletler Çok Boyutlu Entegre İstikrar Misyonu’nun kurulması oy birliğiyle kabul edilmiştir. Birleşmiş Milletler Çok Boyutlu Entegre İstikrar Misyonu’nun son olarak Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin 29 Haziran 2015 tarihli ve 2227 sayılı Kararı’yla tadil edilen görev yönergesinde, ülkede istikrarın sağlanması, ateşkes sürecinin desteklenmesi, izlenmesi ve denetlenmesi, barış süreci yol haritasının uygulanması, ulusal siyasi diyalog sürecine destek sağlanması, Birleşmiş Milletler personeli ve sivillerin korunması, insan haklarının güvence altına alınması ve teşviki, insani yardım faaliyetleri ile kültürel varlıkların korunmasına destek verilmesi ana görevler olarak tanımlanmıştır. Diğer taraftan, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin 10 Nisan 2014 tarihli ve 2149 sayılı Kararı’yla Orta Afrika Cumhuriyeti’nde Birleşmiş Milletler Çok Boyutlu Entegre İstikrar Misyonu kurulmuştur. Kritik bölgelerde görev yapan Türk askerinin önceliği sivillerin güvenliği ve dünya barışı. Birleşmiş Milletler Çok Boyutlu Entegre İstikrar Misyonu’nun görev yönergesinde imkânlar ölçüsünde ve konuşlanılan bölgelerde sivilleri korumak, sivil halka yönelik tehditleri tespit etmek ve kayıt altına almak, ülkedeki geçiş sürecinde siyasal hayatın işleyişine ve devlet otoritesinin ülkede tesis edilmesine katkı sağlamak, ülkenin toprak bütünlüğünü korumak, insani yardımların ulaştırılmasını kolaylaştırmak, Birleşmiş Milletler personelini korumak, insan haklarını korumak ve teşvik etmek, silahsızlandırılma ve ülkeye geri dönüşlere destek vermek ile Orta Afrika Cumhuriyeti’nde güvenliğin yeniden tesisi için reform çalışmalarını desteklemek gibi hususlar yer almaktadır. Birleşmiş Milletler tarafından ülkemize söz konusu misyonlara katılım davetinde bulunulmuştur. Ayrıca, Birleşmiş Milletler 70’inci Genel Kurulu görüşmeleri sırasında düzenlenen Barışı Koruma Zirvesi’nde söz konusu Birleşmiş Milletler misyonları için ülkemizden katkı sağlanması talebinde de bulunulmuştur.”

“Dünya barışına katkı sağlamak için Türkiye Cumhuriyeti var gücüyle her zaman destek olmaya devam edecektir”Gündoğdu, Türkiye’nin bu minvalde, bir yandan uluslararası barış ve istikrarın korunması için ülkelerin toprak bütünlüğünün korunması, kolektif savunma ve kriz yönetim operasyonlarına katkıda bulunulması yani barışı korumak, iş birliği ve ortaklık politikası kapsamında hâlen Birleşmiş Milletler şemsiyesi altında Lübnan’da, Afganistan’da, Mali’de, Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nde, Liberya’da, Güney Sudan’da, Fildişi Sahili’nde ve Darfur’da; NATO kapsamında ise Kosova’da, Afganistan’da varlık gösterdiğini belirterek, “Afrika ortaklık politikamız, kıtada barış ve istikrarın tesisine, siyasi, ekonomik ve sosyal kalkınmaya yardımcı olmayı, bu amaçla siyasi, ekonomik, ticari, insani yardım, yeniden yapılanma, güvenlik, kamu diplomasisi ve arabuluculuk alanlarında karşılıksız yardımda bulunmayı içermektedir. Afrika’da bölgesel istikrar ve barış için tehdit oluşturan bu gibi insani ve siyasi krizlerin çözümüne ülkemizce askerî katkıda bulunulması politikamızın da bir gereğini oluşturmakta ve bölge halkının refahı için sorunların bir an önce çözülmesi amaçlanmaktadır. Osmanlı mirası olan topraklarda, bugün Türk askerleri görev yapıyor. Türkiye, Afrika politikamız kapsamında, Mali’nin toprak bütünlüğünün ve ulusal birliğinin sağlanması, ulusal uzlaşma çabalarının başarıyla sonuçlanması, demokratik düzene dönüşle siyasi istikrarın ve sürdürülebilir ekonomik kalkınmanın sağlanması yönünde bir politika takip etmektedir. Avrupa Birliğiyle olan politikamızın yanı sıra, Osmanlı’dan günümüze kadar bir Avrupa-Asya-Afrika ülkesi olan ülkemizin, 21. yüzyılın gerçekleriyle uyum içerisinde yeni bir döneme giren Afrika politikasının da bir gereği olarak bölgede yer alması stratejik bir önceliktir. Afrika’da bölgesel istikrar ve barış için tehdit oluşturan insani ve siyasi krizlerin çözümüne ülkemizce askeri katkıda bulunulmasının, bölgede ve genel olarak Afrika Kıtası’nda izlemekte olduğumuz faal dış politikamızın doğal bir uzantısını oluşturacağı değerlendirilmektedir. Demokrasi havarisi ülkeler tarafından ülkemiz 15 Temmuz 2016 tarihinde verdiği demokrasi mücadelesinde yalnız bırakılsa da dünya barışına katkı sağlamak için Türkiye Cumhuriyeti var gücüyle her zaman destek olmaya devam edecektir” şeklinde konuştu.

Bakmadan Geçme