Ali Özcan net konuştu: 'Ben baskı yemedim. Bugüne kadar kimse aramadı'

Kayseri Ticaret Odası (KTO) Başkan Adayı Ali Özcan, başkan adaylığını açıkladıktan sonra kendisine karşı kimsenin baskı yapmadığını, bugüne kadar da adaylığı ile ilgili kimsenin kendisini aramadığını söyleyerek, Hiçbir siyasi parti temsilcisi ile bir araya gelmedim ve kimseyle görüşmedim dedi.

Kayseri Ticaret Odası (KTO) Başkan Adayı Ali Özcan, başkan adaylığını açıkladıktan sonra kendisine karşı kimsenin baskı yapmadığını, bugüne kadar da adaylığı ile ilgili kimsenin kendisini aramadığını söyleyerek, "Hiçbir siyasi parti temsilcisi ile bir araya gelmedim ve kimseyle görüşmedim" dedi.

Başkan Adayı Özcan, adaylık süreci ile ilgili değerlendirmelerde bulundu. "Her yiğidin bir yoğun yeme tarzı vardır" diyen Özcan, "Bu birileri bir şeyleri kötü yapıyor anlamına gelmez. Yapılanları üzerine daha fazla yapacağız dedik. ‘Şunu kötü yaptınız, biz iyi yapacağız’ diyerek çıkmadık. İyiyi daha iyi yapacağımızı söyleyerek bu yol çıktık. Buraya farklı bir heyecan, farklı bir vizyon, farklı bir bakış açısı ve gençliğimizin enerjisini katmak için bu yola çıktık. Bu bence en önemli kriterlerden birisi. Kazanırız veya kaybederiz ama insanlar yeni bir yüz istiyor. Bunu çok net bir şekilde gördüm. İnsanlar yeni bir yüz istiyor, yeni bir yenilik istiyor. Gençlerin önünün açılması gerekiyor çünkü yüzleri daha da sadedir" dedi.

"Ben objektifliğimi korumaya çalışıyorum"

Özcan, "3-5 tane fazla oy alacağım diye kimseyi zan altında bırakmak benim usulüme uygun olmaz. Burada AK Parti, MHP, CHP, İYİ Parti gibi partilerin temsilcileri ile bir araya gelip ‘Aday olayım mı?’ şeklinde istişare süreci yürütmedim. Hiç birini zan altında bırakacak bir açıklama yapmadım. Çünkü onlarla görüşmedim. Biz burada sadece beraber yol yürüdüğümüz iş dünyası temsilcisi arkadaşlarımızla istişare ettik. Bu istişare sonucunda adaylığımızı açıkladık. Böyle bir çaba içerisine girebilirdim ama girmedim. Bizler farklı seslerimizle özel olan insanlarız. Bu farklılıkları bir araya getiren bir başkan olmak istiyorum. Mesele bu. Bu başkanlığı hayata geçirirken de x, y, z kişisinin adayı olarak ortaya düşüp böyle bir algı yürütülmesinin karşısında olduğumu her platformda dile getirdim. Sadece iş dünyasının adayıyım. Esnafın adayıyım. Böyle ortaya çıktım. Adaylığımı açıkladıktan sonra arkadaşlarım ‘seni ararlar’ dediler. Daha arayan yok. 4 Ağustos’ta biz arkadaşlarımızla sosyal medya hesaplarımızdan sinyali verdik. Biz bunu esirgemedik ki. Aday olduğumuzu söyledik. Adaylığımızı açıklamamız süreç aldı ve bu süreç tamamlandıktan sonra basın açıklaması ile adaylığımızı açıkladık. Ben baskı yemedim. Bugüne kadar kimse aramadı. Bunlar bizim insanlarımızın dedikodusudur. Bunu net bir şekilde söylüyorum. Her 2’mizi seven ortak dostlarımızda var. Sahada bazı yanlış bilgiler var. Yanlış anlamaya meyil vermemek lazım. Bugüne kadar beni arayan kimse olmadı. Şu görüşten, bunun adayı denilebilir. Şunu açık bir şekilde söylüyorum. Hiçbir siyasi parti temsilcisi ile bir araya gelmedim ve kimseyle görüşmedim. İstişare edilmesinde bir mahsur yok ama onu da yapmadım. Siyaseti dahil etmeden Kayseri’nin en büyük sivil toplum örgütünün başkanlığına adayım. Siyaseti dahil etmedim, etmeyi de düşünmüyorum" ifadelerini kullandı.

"Ben pazarlık masasında yokum"

Özcan, "Ben pazarlık masasında yokum. Beyaz listeden seçilenler “sen bize şunu vermezsen, ben şurayı destekliyorum” derse, o kişinin yolu bahtı açık olsun. ben bunun için oraya bunu vermem. Ben samimi adamım. Orada bir koltuğa oturacağım diye eğilip bükülemem. Kimse kusura bakmasın. 4.5 yılda yapılan ne varsa ben daha fazlasını yapacağım. Bunun 10 fazlasını yapacağım. Seçildikten sonra “şu projelerim yarım kaldı. Müsaade edin de tamamlayım” deme şansınız olur. Ama bu ticaret odasında bunu deme şansınız yok. Yaptığımız çalışmaları ortaya koyarız. Halkımız teveccüh eder bizi bir dönem daha seçerse “yükü sırtımıza yüklemiş” anlamı çıkar. Ama vermezlerse bir daha aday olmayız. Seçilmezsek “bekleyelim de 4 sene sonra bir daha aday olalım” demeyiz. Ben 2 dönem düşünüyorum. ASKON’da da 2 dönemi bitirdim, sonra müsaade istedim. Bence 2 dönem yeterli. Bu makamlar zahmetli makamlar. Sandığımız gibi kolay yol değil. Dikenli yol. Ticaret odasında yapılacak o kadar iş var ki. Burası bir kere bir belediye değil. Bir bakanlık değil. Dolayısıyla burası yarı resmi ama şehrin en büyük sivil toplum örgütü. Burada biraz organizasyon kabiliyeti devreye giriyor. Buralarda organizasyona rehberlik edebilirsiniz. Burası sürükleyici ve makamın ağırlığı olan bir kuruluş. Bizde bu organizasyonda dünyanın birçok noktasına temas edeceğiz. Bunlar yapılmıyor değil ama yapılanı artırarak desteklerin verilmesi konusunda çaba sarf edeceğiz. Dünyada örnekleri var. Kültepe Üniversitesi’nden bahsettim. Burada teknik eleman ve firmalara rehberlik konusunda ciddi bir çalışma ortaya koyacağız. Üniversiteler artık sadece avukat, mimar yetiştiren bir kurumdan ziyade, berber yetiştiren, elektrikçi yetiştiren, sanayi de kaynakçı yetiştiren bir hüviyeti de olması gerekiyor. Teknik üniversite dememin sebebi bu. Sanayimizin en büyük sıkıntılarından olan teknik eleman sıkıntısını da bu şekilde çözeceğiz. Firmalarımızın birçoğu dış ticaret uzmanı bulmakta zorlanıyor. Bu üniversitemiz bünyesinde öğrencilik yapan arkadaşlarımıza yurtdışı tecrübesi vereceğiz. Öğrencilik dönemlerinde iş adamlarımızın yanına vereceğiz. Bunları da tecrübe edecekler" şeklinde konuştu.

"5’inci üniversite neden olmasın"

Vizyon projelerinden birinin üniversite kurmak olduğunu kaydeden Özcan, "Şehrimizde 4 tane üniversitemiz var. Bugün İstanbul’da 100’ün üzerinde üniversite var. Kayseri’de bir tane daha olsun. Hayırseverlerden şehrinden bahsediyoruz. Üniversite kurmak kolay bir süreç değil. Üniversiteyi kurmak için Bakanlar Kurulu sermaye istiyor. Bu sermayeyi bulmak zor değil. Detaylarına kadar araştırdık. Bu üniversite Kayseri’ye yakışır. Konya’da da var, Kayseri’de neden olmasın" dedi.

"Kooperatif ateşten gömlek"

Kooperatife değinen Ali Özcan, "Kooperatif, ticaret odası ismiyle kurulmuş. Ticaret odası isminin dışında resmi bağının olmadığı kuruluş. Sadece öncülük etme bağı var. Dolayısıyla kooperatifin içeriğini bilmiyorum. Kaç üyeden kaç üyeye düşmüş bilmiyorum. Kasasında kaç para var bilmiyorum. Arsa tahsisi yapıldı mı, yapılmadı mı bilmiyorum. Ben ticaret odasının resmi bir organı olmayan kooperatif hakkında ne diyebilirim. 6 yılda ne yapılmış. Biz göreve gelirsek o kooperatifteki muammayı ortadan kaldırırız. Bu kooperatifin özel bir kimliği var. Bu kooperatif ateşten bir gömlek. En hassas ve dikkatli ifadeler seçiyorum. Bu ateşten gömlek hakkında bir şeyler ifade ederken bilgi sahibi olmak gerekiyor. Bilgi sahibi olmadan söyleyeceğim her cümle beni bağlar. Verileri görmem lazım" şeklinde konuştu.

Bakmadan Geçme