Bakan Gül: 'Ceren Özdemir cinayetine ilişkin idari soruşturma başlatıldı'
Ceren Özdemir'in katil zanlısının açık cezaevine alınma sürecine ilişkin Adalet bakanlığınca idari soruşturma başlatıldığını aktaran Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Türkiye'de açık cezaevi, kapalı cezaevi yeni uygulamalar değildir. Öteden beri Türkiye'de olan bir uygulamadır. Tüm bu yönlerle ilgili elbette bir çalışmanın yapılması ihtiyaçtır' dedi.
Ceren Özdemir'in katil zanlısının açık cezaevine alınma sürecine ilişkin Adalet bakanlığınca idari soruşturma başlatıldığını aktaran Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, 'Türkiye'de açık cezaevi, kapalı cezaevi yeni uygulamalar değildir. Öteden beri Türkiye'de olan bir uygulamadır. Tüm bu yönlerle ilgili elbette bir çalışmanın yapılması ihtiyaçtır' dedi.
Adalet Bakanı Abdulhamit Gül'ün katılımıyla Bölge Adalet Toplantısı gerçekleştirildi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının ev sahipliğinde Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'nda düzenlenen toplantıya Adalet Bakanı Abdulhamit Gün'ün yanı sıra bakan yardımcıları Zekeriya Birkan ve Cengiz Öner, Hakim ve Savcılar Kurulu Başkan Vekili (HSK) Mehmet Yılmaz, Adalet Bakanlığı Strateji Geliştirme Başkanı Ertuğrul Çekin, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı İrfan Fidan, HSK üyeleri, Adalet Bakanlığı Birim Amirleri, hakimler ve savcılar katıldı.
Saygı ve duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı'nın okunmasının ardından kürsüye çıkan İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı İrfan Fidan, kısa bir selamlama konuşması yaptı.
'İşbirliği içerisinde bu mücadele sürdürülecek'
Başsavcı Fidan'ın arkasından kürsüye çıkan Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, adliye çalışanlarına teşekkür ederek başladığı konuşmasında, '2 gün önce bir cani tarafından hayatını baharında hayata veda eden Ceren Özdemir'e Allah'ta rahmet diliyorum. Üzüntümüz çok büyük. Bu konuda ne yapabiliriz? Nerede eksiğimiz var? Hangi konun üzerine gitmeliyiz? Vakit kaybetmeden bu hususlar üzerinde düşünmeli ve harekete geçmeliyiz. Aile içi şiddete kadına yönelik şiddet olaylarında bir pansuman yapmak merhem sürmek değil kalıcı bir neşter vurmak devletin tüm kurumlarının ortak çabasıyla, toplumun bütün kesimlerinin gayretiyle mümkün olacaktır. Sivil toplum kuruluşlarını eğitim camiası ve medya sorunun temeline inerek işbirliği içerisinde bu mücadeleyi sürdürecektir. Yargı teşkilatımız da dinmek bilmeyen bu çığlık bu feryat karşısında en yüksek kararlılıkla ve büyük bir özenle üzerine düşeni yaparak iş birliğinin etkin bir parçası olmalıdır' ifadelerini kullandı.
'Olaylara geniş bir perspektifle yaklaşmak gerekiyor'
Konuşmasının devamında Bakan Gül, 'Emine Bulut'lar, Ayşe Tuğba'lar, Özgecan'lar, Ceren Özdemir'ler gibi nice canların vebalinden sadece canileri adalete teslim edip cezalandırmakla kurtulamayız. Olaylara geniş bir perspektifle yaklaşmak gerekiyor. Kadına karşı şiddet vuku bulmuşsa devamı gelebilir veya öncesi olabilir. Olayın öncesini sonrasını bir bütün olarak değerlendirip aile hukukunun ve ceza muhakemesinin ön gördüğü koruma tedbirlerini süratle ve durumun gerektirdiği ölçüde uygulamak gerektiği hepimizce malumdur' şeklinde konuştu.
Bakan Gül'ün konuşmasının ardından toplantıya katılan protokol üyeleri toplu fotoğraf çektirdi.
'Polisler yakalamaya çalışıyor'
Toplantı sonrası Bakan Gül, basın mensuplarının sorularını cevapladı. Kendisine yöneltilen açık cezaevlerine ilişkin soruyu cevaplayan Bakan Gül, 'Öncelikle acımız çok büyük, üzüntümüz çok büyük. Ceren yavrumuza Allah'tan rahmet diliyorum. Ailemize, milletimize, hepimize başsağlığı diliyorum. Her ölüm, böylece büyük bir cinayet bizi derinden yaralıyor. Bu tür hadiselerin asla yaşanmaması hepimizin ortak dileğidir. Cani açık cezaevinde infazını yaparken, 1 Aralık itibariyle firar ettiği anlaşılıyor ve Ordu Cumhuriyet Başsavcılığımızca hemen bir yakalama kararı çıkartılıyor ve polisler yakalamaya çalışırken, bu esnada cinayet işleniyor. Ceren kardeşimize Allah'tan rahmet diliyorum ve bu arada da iki polisimizi yaralıyor cani. Polis memuru arkadaşlarımızdan da Allah'tan şifa diliyorum' dedi.
'İdari ve adli yönden soruşturulmaktadır'
Konuşmasının devamında Gül, 'Özellikle bu tür uygulama sonrasında da başsavcılığımız tüm yönleriyle konuyu soruşturmak için çalışmalara başlamıştır. Adli yönden tüm süreç büyük bir titizlikle takip edilmektedir ve tutuklamaya sevk edilmiştir. Bildiğiniz gibi mahkemece tutuklanmıştır. Ve en ağır ceza ile hak ettiği cezayı alacağına inancımız tamdır. Yargı bu konuda hak ettiği cezayı verecektir. Bu konuyla ilgili Adalet Bakanı olarak da kurum olarak da idari yönden bir soruşturma başlatılmıştır. Açığa alınması, firari olması tüm yönleriyle soruşturulmaktadır. Bu konuda mevzuata aykırı bir durum var mı ya da herhangi farklı bir söz konusu mu bütün yönleriyle incelenmekte. Hem Başsavcılığımız hem bakanlığımız idari ve adli yönden soruşturmaktadır' diye belirtti.
'Her türlü çalışma yapılmalıdır'
Açık cezaevi uygulamasına ilişkin konuşan Bakan Gül, 'Türkiye'de açık cezaevi, kapalı cezaevi yeni uygulamalar değildir. Öteden beri Türkiye'de olan bir uygulamadır. Tüm bu yönlerle ilgili elbette bir çalışmanın yapılması ihtiyaçtır. İhtiyaç olan tüm çalışmaların yapılması, hayata geçirilmesi, her türlü öneriyle, her türlü çalışmayla mutlaka yapılmalıdır' ifadelerini kullandı.
'Bugün belirlenmiş bir konu değildir'
'Cezaevine giriş şartlarında bir değişiklik olacak mı?' sorusunu cevaplayan Bakan Gül, 'Bu konu parlamentonun takdirinde olarak değerlendirilebilecek. Açık cezaevinin koşulları bugün belirlenmiş bir durum değildir. Türkiye'de uzun zamandır kullanılan bir sistem var. Ama bu sistemle ilgili, uygulamada yaşanan bu hadiselerle tekrar gözden geçirme, daha iyileştirme bu konuda ne gibi düzenleme olacak, hem idari olarak hem yasal olarak neler yapılabilir bu konuda çalışılıyor' dedi.
'Avukatın kadının yanında yer alması çok önemli'
Şiddeti Önleme Merkezlerinde avukat olup olmayacağına ilişkin soruyu cevaplayan Bakan Gül, 'Biliyorsunuz şiddeti önlemede 6284 önemli bir kanun ve bu konuda da kadınlara verilen hakların daha da geliştirilmesi bizim ortak perspektifimizdir. Yani hiçbir haktan geriye gidilemez. Bu konuda hangi adım atılması gerekiyorsa bu adımın daha da geliştirilerek atılması gerektiğine inanıyoruz. Bu konuda yaklaşımımızda böyledir. Özellikle Şiddet Önleme Merkezleri çok büyük bir çalışmayla ve çok büyük bir ihtiyacı karşılamak üzerine kuruldu. Çok önemli bir müessese ancak burada avukatın yer alması, kadının yanında yer alması çok önemli' diye konuştu.
'Amacımız istemediğimiz hadiselerin yaşanmaması'
Konuşmasının devamında Bakan Gül, 'Şiddeti Önleme Merkezlerinde özellikle Türkiye Barolar Birliğiyle de görüştük. Bu konuda bir protokol üzerine çalışıyoruz. Yani kadın bir olayla ilgili geldiğinde yargısal süreçte, idari süreçte yanında olacak avukatın bu anlamda desteğini vereceğiz. Şiddete uğramış ya da farklı bir istenmeyen tavra maruz kalmış kadın, avukatı yanında görecek ve tüm süreçte de yanında olacak. Savcı güvenlik tedbiri alınsın, can riski vardır, hayati riski vardır gibi yazılar yazmış ama bunlar ne olmuş tüm süreci takip etmek üzere avukatların orada kadının yanında yer alması hususunda çalışmalarımız devam ediyor. Amacımız bu konuda hiç istemediğimiz bu tür hadiselerin yaşanmaması' dedi.
Adalet Bakanı Abdulhamit Gül'ün katılımıyla Bölge Adalet Toplantısı gerçekleştirildi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının ev sahipliğinde Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'nda düzenlenen toplantıya Adalet Bakanı Abdulhamit Gün'ün yanı sıra bakan yardımcıları Zekeriya Birkan ve Cengiz Öner, Hakim ve Savcılar Kurulu Başkan Vekili (HSK) Mehmet Yılmaz, Adalet Bakanlığı Strateji Geliştirme Başkanı Ertuğrul Çekin, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı İrfan Fidan, HSK üyeleri, Adalet Bakanlığı Birim Amirleri, hakimler ve savcılar katıldı.
Saygı ve duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı'nın okunmasının ardından kürsüye çıkan İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı İrfan Fidan, kısa bir selamlama konuşması yaptı.
'İşbirliği içerisinde bu mücadele sürdürülecek'
Başsavcı Fidan'ın arkasından kürsüye çıkan Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, adliye çalışanlarına teşekkür ederek başladığı konuşmasında, '2 gün önce bir cani tarafından hayatını baharında hayata veda eden Ceren Özdemir'e Allah'ta rahmet diliyorum. Üzüntümüz çok büyük. Bu konuda ne yapabiliriz? Nerede eksiğimiz var? Hangi konun üzerine gitmeliyiz? Vakit kaybetmeden bu hususlar üzerinde düşünmeli ve harekete geçmeliyiz. Aile içi şiddete kadına yönelik şiddet olaylarında bir pansuman yapmak merhem sürmek değil kalıcı bir neşter vurmak devletin tüm kurumlarının ortak çabasıyla, toplumun bütün kesimlerinin gayretiyle mümkün olacaktır. Sivil toplum kuruluşlarını eğitim camiası ve medya sorunun temeline inerek işbirliği içerisinde bu mücadeleyi sürdürecektir. Yargı teşkilatımız da dinmek bilmeyen bu çığlık bu feryat karşısında en yüksek kararlılıkla ve büyük bir özenle üzerine düşeni yaparak iş birliğinin etkin bir parçası olmalıdır' ifadelerini kullandı.
'Olaylara geniş bir perspektifle yaklaşmak gerekiyor'
Konuşmasının devamında Bakan Gül, 'Emine Bulut'lar, Ayşe Tuğba'lar, Özgecan'lar, Ceren Özdemir'ler gibi nice canların vebalinden sadece canileri adalete teslim edip cezalandırmakla kurtulamayız. Olaylara geniş bir perspektifle yaklaşmak gerekiyor. Kadına karşı şiddet vuku bulmuşsa devamı gelebilir veya öncesi olabilir. Olayın öncesini sonrasını bir bütün olarak değerlendirip aile hukukunun ve ceza muhakemesinin ön gördüğü koruma tedbirlerini süratle ve durumun gerektirdiği ölçüde uygulamak gerektiği hepimizce malumdur' şeklinde konuştu.
Bakan Gül'ün konuşmasının ardından toplantıya katılan protokol üyeleri toplu fotoğraf çektirdi.
'Polisler yakalamaya çalışıyor'
Toplantı sonrası Bakan Gül, basın mensuplarının sorularını cevapladı. Kendisine yöneltilen açık cezaevlerine ilişkin soruyu cevaplayan Bakan Gül, 'Öncelikle acımız çok büyük, üzüntümüz çok büyük. Ceren yavrumuza Allah'tan rahmet diliyorum. Ailemize, milletimize, hepimize başsağlığı diliyorum. Her ölüm, böylece büyük bir cinayet bizi derinden yaralıyor. Bu tür hadiselerin asla yaşanmaması hepimizin ortak dileğidir. Cani açık cezaevinde infazını yaparken, 1 Aralık itibariyle firar ettiği anlaşılıyor ve Ordu Cumhuriyet Başsavcılığımızca hemen bir yakalama kararı çıkartılıyor ve polisler yakalamaya çalışırken, bu esnada cinayet işleniyor. Ceren kardeşimize Allah'tan rahmet diliyorum ve bu arada da iki polisimizi yaralıyor cani. Polis memuru arkadaşlarımızdan da Allah'tan şifa diliyorum' dedi.
'İdari ve adli yönden soruşturulmaktadır'
Konuşmasının devamında Gül, 'Özellikle bu tür uygulama sonrasında da başsavcılığımız tüm yönleriyle konuyu soruşturmak için çalışmalara başlamıştır. Adli yönden tüm süreç büyük bir titizlikle takip edilmektedir ve tutuklamaya sevk edilmiştir. Bildiğiniz gibi mahkemece tutuklanmıştır. Ve en ağır ceza ile hak ettiği cezayı alacağına inancımız tamdır. Yargı bu konuda hak ettiği cezayı verecektir. Bu konuyla ilgili Adalet Bakanı olarak da kurum olarak da idari yönden bir soruşturma başlatılmıştır. Açığa alınması, firari olması tüm yönleriyle soruşturulmaktadır. Bu konuda mevzuata aykırı bir durum var mı ya da herhangi farklı bir söz konusu mu bütün yönleriyle incelenmekte. Hem Başsavcılığımız hem bakanlığımız idari ve adli yönden soruşturmaktadır' diye belirtti.
'Her türlü çalışma yapılmalıdır'
Açık cezaevi uygulamasına ilişkin konuşan Bakan Gül, 'Türkiye'de açık cezaevi, kapalı cezaevi yeni uygulamalar değildir. Öteden beri Türkiye'de olan bir uygulamadır. Tüm bu yönlerle ilgili elbette bir çalışmanın yapılması ihtiyaçtır. İhtiyaç olan tüm çalışmaların yapılması, hayata geçirilmesi, her türlü öneriyle, her türlü çalışmayla mutlaka yapılmalıdır' ifadelerini kullandı.
'Bugün belirlenmiş bir konu değildir'
'Cezaevine giriş şartlarında bir değişiklik olacak mı?' sorusunu cevaplayan Bakan Gül, 'Bu konu parlamentonun takdirinde olarak değerlendirilebilecek. Açık cezaevinin koşulları bugün belirlenmiş bir durum değildir. Türkiye'de uzun zamandır kullanılan bir sistem var. Ama bu sistemle ilgili, uygulamada yaşanan bu hadiselerle tekrar gözden geçirme, daha iyileştirme bu konuda ne gibi düzenleme olacak, hem idari olarak hem yasal olarak neler yapılabilir bu konuda çalışılıyor' dedi.
'Avukatın kadının yanında yer alması çok önemli'
Şiddeti Önleme Merkezlerinde avukat olup olmayacağına ilişkin soruyu cevaplayan Bakan Gül, 'Biliyorsunuz şiddeti önlemede 6284 önemli bir kanun ve bu konuda da kadınlara verilen hakların daha da geliştirilmesi bizim ortak perspektifimizdir. Yani hiçbir haktan geriye gidilemez. Bu konuda hangi adım atılması gerekiyorsa bu adımın daha da geliştirilerek atılması gerektiğine inanıyoruz. Bu konuda yaklaşımımızda böyledir. Özellikle Şiddet Önleme Merkezleri çok büyük bir çalışmayla ve çok büyük bir ihtiyacı karşılamak üzerine kuruldu. Çok önemli bir müessese ancak burada avukatın yer alması, kadının yanında yer alması çok önemli' diye konuştu.
'Amacımız istemediğimiz hadiselerin yaşanmaması'
Konuşmasının devamında Bakan Gül, 'Şiddeti Önleme Merkezlerinde özellikle Türkiye Barolar Birliğiyle de görüştük. Bu konuda bir protokol üzerine çalışıyoruz. Yani kadın bir olayla ilgili geldiğinde yargısal süreçte, idari süreçte yanında olacak avukatın bu anlamda desteğini vereceğiz. Şiddete uğramış ya da farklı bir istenmeyen tavra maruz kalmış kadın, avukatı yanında görecek ve tüm süreçte de yanında olacak. Savcı güvenlik tedbiri alınsın, can riski vardır, hayati riski vardır gibi yazılar yazmış ama bunlar ne olmuş tüm süreci takip etmek üzere avukatların orada kadının yanında yer alması hususunda çalışmalarımız devam ediyor. Amacımız bu konuda hiç istemediğimiz bu tür hadiselerin yaşanmaması' dedi.