Başbakan Yıldırım'dan 'Avrupa Parlamentosu kararına' ilişkin açıklama

Başbakan Binali Yıldırım, Avrupa Parlamentosu'nun, Türkiye'nin AB üyelik müzakelerinin askıya alınmasını talep eden tavsiye niteliğindeki kararı kabul etmesine ilişkin, 'Çok önemli bir karar değil, bizim açımızdan. Bilinmeyen bir karar da değil.Buna benzer kararlar geçtiğimiz aylarda da verildi, bizim açımızdan bu karar hükümsüzdür, geçersizdir' dedi.

Başbakan Binali Yıldırım, Avrupa Parlamentosu'nun, Türkiye'nin AB üyelik müzakelerinin askıya alınmasını talep eden tavsiye niteliğindeki kararı kabul etmesine ilişkin, 'Çok önemli bir karar değil, bizim açımızdan. Bilinmeyen bir karar da değil.Buna benzer kararlar geçtiğimiz aylarda da verildi, bizim açımızdan bu karar hükümsüzdür, geçersizdir' dedi.

Başbakan Binali Yıldırım, Sheraton Otel'de gazetecilerin sorularını cevapladı. Avrupa Parlamentosu'nun, Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne üyelik müzakerelerinin askıya alınmasını talep eden tavsiye niteliğindeki kararı kabul etmesine ilişkin, 'Çok önemli bir karar değil, bizim açımızdan. Bilinmeyen bir karar da değil.Buna benzer kararlar geçtiğimiz aylarda da verildi, bizim açımızdan bu karar hükümsüzdür, geçersizdir. Türkiye, AB konusunda duruşunda herhangi bir sapma yoktur, gayet nettir. Avrupa Birliği Türkiye ilişkilerinin ilişkilerinin özünü samimiyet oluşturmalıdır. AB, gelecek vizyonunu belirlemeli ve Türkiye ile gerçekten birlikte yol yürüyecek mi, yürümeyecek mi buna karar verecektir' ifadelerini kullandı.

'Parlamentolar zaman zaman böyle kararlar alabilir' diyen Yıldırım, 'O kararlar milletvekillerinin inisiyatifi, oradaki grupların inisiyatif ile konjonktürel şartlara göre alınan kararlardır. Bizim ise önemsediğimiz ve üzerine durduğumuz konu, Avrupa Birliği yönetim iradesinin düşüncesidir. Yani AB ülkelerinin, liderlerinin düşüncesidir. AB üst yönetiminin düşüncesidir, orada oluşacak irade bizim için bağlayıcıdır ve biz de ona göre kendi irademizi ortaya koyarız. O bakımdan biz ne yapacağımızı biliyoruz, hangi yöne doğru gideceğimizi biliyoruz. AB kafa karışıklığından vazgeçsin. Türkiye ile gelecek ilişkilerini daha sağlıklı bir zeminde yürütmesi için bugün bütün şartlar mevcuttur. Son bir yılda yaşadığımız inişler çıkışlar artık geride kalmıştır, darbe sonrası gelişmeler, referandum sonrası gelişmeler ilişkilerimizi zedeleyen, yaralayan gelişmelerdir ama bütün bunların üzerine bir çizgi çektik, bundan sonra geleceğe bakıyoruz. AB'den de aynı hassasiyeti bekliyoruz' şeklinde konuştu.

Yıldırım, konuşmasında şunları kaydetti: 'Avrupa Birliği çeşitli konularda Türkiye'yi eleştirmek yerine bir de dönüp kendi işlerine bakmaları lazım. Kendi işlerinde neye bakacaklar? PKK bölücü terör örgütünün oradaki faaliyetlerinin niye bu kadar yaygınlaştığını, FETÖ darbe terör örgütünün faaliyetlerine niye bu kadar kayıtsız kalındığının cevabını da bize vermeleri gerekiyor. Nitekim, Almanya'da son iki günde açıklanan rapor bu konuda tehlikenin boyutunu ortaya koymuştur ve AB için işaret fişeği niteliğindedir.'AB sürecine ilişkin takvimin sorulması üzerine Yıldırım, 'Bu uzun ince bir yol. Yarım asırlık bir geçmişi var. Tabii bu süre içerisinde inişler çıkışlar oldu ama hiçbir zaman bu işi bu süreçleri sonlandıran ülke Türkiye olmadı. Biz şunu söylüyoruz, 'Türkiye buradadır, kararlığından AB'nin ailesinin bireyi olmak vizyonundan bir şey kaybetmemiştir'. Ancak, AB bu noktada kafa karışıklığı yaşamaktadır. Bunun süratle ortadan kaldırılması ve ilişkilerin müspet yönde ilerlemesi şarttır. Bizim beklediğimiz budur. AB şöyle düşünebiliyorsa, bazı ülkeler bu konuda aşırı düşüncelere sahipse Türkiye efendim alınmasın, Türkiye olmasın diye düşünceler varsa, AB'nin politikasıysa biz bunun böyle olduğunu düşünmüyoruz. Türkiye'nin her zaman seçeneği vardır, her zaman gidecek başka yolu da vardır. Kaldı ki AB üyeliği Türkiye'ye bir menfaat sağlarsa, AB'ye iki menfaat sağlar.Unutulmamalıdır ki AB'nin güvenliği Türkiye'den başlar. Bu gerçekleri dikkate alarak herkesin sorumlu davranmasını ve gereğini yapmasını bekliyoruz. Türkiye, kendi kendine yeterli, komşularının sorunlarının çözümünde olumlu katkı sağlayan bir ülkedir. AB süreci olmadan da böyleydi, bundan sonra da böyle olacak. Neticede diyelim ki bütün görüşmeler yapıldı herşey bitti, otomatik giriş yok. Milletimiz karar verecek' açıklamasında bulundu.

Bakmadan Geçme