Kamu Görevlileri Etik Kurulu'ndan HDP önündeki ailelere ziyaret
Cumhurbaşkanlığı İstişare Kurulu Üyesi, Kamu Görevlileri Etik Kurulu Başkanı eski TBMM Başkanı ve AK Parti Zonguldak Milletvekili Köksal Toptan, beraberindeki heyetle birlikte HDP Diyarbakır İl Başkanlığı önündeki aileleri ziyaret etti.
Cumhurbaşkanlığı İstişare Kurulu Üyesi, Kamu Görevlileri Etik Kurulu Başkanı eski TBMM Başkanı ve AK Parti Zonguldak Milletvekili Köksal Toptan, beraberindeki heyetle birlikte HDP Diyarbakır İl Başkanlığı önündeki aileleri ziyaret etti.
Çocuklarının terör örgütü PKK mensupları tarafından dağa kaçırıldığı iddiasıyla HDP Diyarbakır İl Başkanlığı önünde oturma eylemi yapan ailelerin evlat nöbeti 99'uncu gününe girerken, Cumhurbaşkanlığı İstişare Kurulu Üyesi, Kamu Görevlileri Etik Kurulu Başkanı, eski TBMM Başkanı ve AK parti Zonguldak Milletvekili Köksal Toptan, beraberindeki üyelerle oturma eyleminde bulunan aileleri ziyaret etti.
'Kimin bir nefeslik gücü varsa lütfen bu çocukların kurtarılması için ona harcasın'
Kamu Görevlileri Etik Kurulu Başkanı ve Zonguldak Milletvekili Köksal Toptan, Kamu Görevlileri Etik Kurulu'nun Türkiye genelinde uyguladığı bir projenin Diyarbakır ayağını gerçekleştirmek için kente geldiklerini, bunun toplantısını yaptıklarını söyledi. Toptan, 'Bu arada biraz önce haber aldık. Buraya gelmişken 82 milyon insanımızın yarısının, yani 41 milyon annenin, anne adayının acısını da paylaşmak istedik. İnşallah iyi haberler alırlar onlar da. Anne yüreği bu acıya dayanmaz. Hiçbir annenin yüreği dayanmaz. Sadece burada bulunan çocuklarımızın değil, Türkiye'nin neresinde olursa olsun. İster Türk olsun, ister Kürt olsun ne olursa olsun bütün annelerin yüreği yanar. İnsanların bir birleriyle savaşmasında, kullanılmasında insanlık suçudur. Birleşmiş Milletlerin (BM) bütün kararları da bunlardır. Görüyoruz 14, 15 yaşındaki çocuklar kaçırılmış, dağa götürülmüş. Annesinden, babasında, bağrından, yurdundan koparılmış. Buna fırsat vermemek lazım. Herkese çağrı yapıyorum. Kimin bir nefeslik gücü varsa lütfen bu çocukların kurtarılması için ona harcasın. Bu çocukların kurtarılması için harcanacak her emek, kutsal emektir, ona inanıyoruz. Buradaki izlenimlerimizi yetkili arkadaşlarımıza aktaracağız. Onların yapacağı bir şey varsa mutlaka onlarda yapacaklar' dedi.
'Para teklif ettiler, oraya gitmeyin, HDP'nin adını kirletmeyin diye'
Oğlu Mustafa Biçer için oturma eyleminde olan Rauf Biçer ise, arkalarında devleti gördüklerini belirtti. Biçer, 'Eğer ki arkamızda devlet olmasaydı biz 10 dakika burada oturamazdık. Biz ilk gelip oturduğumuzda HDP il binası tarafından biz denildi ki, 'Bizim gençlerimiz gerekeni yapar.' Hatta benle eşim silahlı tehdit aldık. Eylemin 5'inci gününde bana dediler ki, 'Sen oraya gidersen önce evladını, sonra seni öldüreceğiz.' Ondan sonra para teklif ettiler, oraya gitmeyin diye, HDP'nin adını kirletmeyin dediler. Biz, hamdolsun ki, devletimize, milletimize bağlıyız' diye konuştu.
Etik kurulu üyeleri aileleri ziyaret edip, görüştükten sonra alandan ayrıldı.
Çocuklarının terör örgütü PKK mensupları tarafından dağa kaçırıldığı iddiasıyla HDP Diyarbakır İl Başkanlığı önünde oturma eylemi yapan ailelerin evlat nöbeti 99'uncu gününe girerken, Cumhurbaşkanlığı İstişare Kurulu Üyesi, Kamu Görevlileri Etik Kurulu Başkanı, eski TBMM Başkanı ve AK parti Zonguldak Milletvekili Köksal Toptan, beraberindeki üyelerle oturma eyleminde bulunan aileleri ziyaret etti.
'Kimin bir nefeslik gücü varsa lütfen bu çocukların kurtarılması için ona harcasın'
Kamu Görevlileri Etik Kurulu Başkanı ve Zonguldak Milletvekili Köksal Toptan, Kamu Görevlileri Etik Kurulu'nun Türkiye genelinde uyguladığı bir projenin Diyarbakır ayağını gerçekleştirmek için kente geldiklerini, bunun toplantısını yaptıklarını söyledi. Toptan, 'Bu arada biraz önce haber aldık. Buraya gelmişken 82 milyon insanımızın yarısının, yani 41 milyon annenin, anne adayının acısını da paylaşmak istedik. İnşallah iyi haberler alırlar onlar da. Anne yüreği bu acıya dayanmaz. Hiçbir annenin yüreği dayanmaz. Sadece burada bulunan çocuklarımızın değil, Türkiye'nin neresinde olursa olsun. İster Türk olsun, ister Kürt olsun ne olursa olsun bütün annelerin yüreği yanar. İnsanların bir birleriyle savaşmasında, kullanılmasında insanlık suçudur. Birleşmiş Milletlerin (BM) bütün kararları da bunlardır. Görüyoruz 14, 15 yaşındaki çocuklar kaçırılmış, dağa götürülmüş. Annesinden, babasında, bağrından, yurdundan koparılmış. Buna fırsat vermemek lazım. Herkese çağrı yapıyorum. Kimin bir nefeslik gücü varsa lütfen bu çocukların kurtarılması için ona harcasın. Bu çocukların kurtarılması için harcanacak her emek, kutsal emektir, ona inanıyoruz. Buradaki izlenimlerimizi yetkili arkadaşlarımıza aktaracağız. Onların yapacağı bir şey varsa mutlaka onlarda yapacaklar' dedi.
'Para teklif ettiler, oraya gitmeyin, HDP'nin adını kirletmeyin diye'
Oğlu Mustafa Biçer için oturma eyleminde olan Rauf Biçer ise, arkalarında devleti gördüklerini belirtti. Biçer, 'Eğer ki arkamızda devlet olmasaydı biz 10 dakika burada oturamazdık. Biz ilk gelip oturduğumuzda HDP il binası tarafından biz denildi ki, 'Bizim gençlerimiz gerekeni yapar.' Hatta benle eşim silahlı tehdit aldık. Eylemin 5'inci gününde bana dediler ki, 'Sen oraya gidersen önce evladını, sonra seni öldüreceğiz.' Ondan sonra para teklif ettiler, oraya gitmeyin diye, HDP'nin adını kirletmeyin dediler. Biz, hamdolsun ki, devletimize, milletimize bağlıyız' diye konuştu.
Etik kurulu üyeleri aileleri ziyaret edip, görüştükten sonra alandan ayrıldı.