Yemek borusu kapalı olan 2 günlük bebek, ameliyatla sağlığına kavuştu
Diyarbakır'da Mahmut ve Sezen Çelik çiftinin bebekleri Gökçe, yemek borusu kapalı olarak dünyaya geldi. 2 günlükken ameliyat edilen minik bebek, 55 gün yoğun bakımda kaldıktan sonra sağlığına kavuştu.
Diyarbakır'da Mahmut ve Sezen Çelik çiftinin bebekleri Gökçe, yemek borusu kapalı olarak dünyaya geldi. 2 günlükken ameliyat edilen minik bebek, 55 gün yoğun bakımda kaldıktan sonra sağlığına kavuştu.
Diyarbakır'da yaşayan Mahmut ve Sezen Çelik Çifti, ikinci kez anne-baba olma heyecanıyla, dünyaya gelecek ikiz çocuklarının hayalini kurmaya başladı. Umut dolu bekleyiş, çoğul gebelik nedeniyle sıkıntılı bir sürece dönüştü. Gebeliğin 31. haftasında acil sezaryenden sonra bebekler gelişimlerini tamamlamak üzere yenidoğan yoğun bakıma alındı. Burada ikizlerden biri olan Gökçe bebeğin yapılan muayenesinde yemek borusunun tıkalı olduğu anlaşıldı. Daha 2 günlükken acilen ameliyat olmasına karar verilen Gökçe bebek ve ailesi için zorlu bir süreç başladı.
Ameliyat sonrası yoğun bakım süreci başladı
Memorial Dicle Hastanesi Çocuk Cerrahisi Bölümü'nden Op. Dr. Taner Kamacı tarafından gerçekleştirilen cerrahi işlem 3 saat sürdü. Yemek borusunun kapalı olan üst kısmı açılarak, nefes borusuna giren alt kısmı ile başarılı bir şekilde birleştirildi. Ardından Gökçe bebek, Yenidoğan Yoğun Bakım Sorumlusu Doç. Dr. Mehmet Şah İpek tarafından yoğun bakıma alındı. 55 gün yoğun bakımda yaşam mücadelesi veren Gökçe Bebek, taburcu olarak ailesine kavuştu.
Başarılı bir ameliyat ile sağlığına kavuştu
Yemek borusunun doğuştan kapalı olma durumuna, tıpta özefagus atrezisi denildiğini belirten Op. Dr. Taner Kamacı, 'Bu doğumsal anomali 3 bin-4 bin 500 doğumda bir görülebilmektedir ve birçok farklı tipi vardır. En sık görüleni Gökçe'nin anomalisinde olduğu gibi yemek borusunun üst ucu kapalı ve mide tarafındaki alt ucu ise nefes borusuna bağlıdır. Anne karnında iken tespit edilmesi çoğu zaman mümkün değildir. Doğduktan sonra bebeğin rutin kontrollerinde mideye bir sonda iletilir. Sonda ilerletilemediğinde özefagus atrezisinden şüphelenilir. Gökçe'nin anomalisi de böylelikle ortaya çıktı ve doğumunun ikinci gününde ameliyata alındı. Başarılı bir ameliyatla yemek borusu açılan hastamızı ameliyattan 6 gün sonra sorunsuz beslemeye başladık' dedi.
Gelişen yoğun bakım şartları yaşama şansını artırıyor
Ameliyatın ardından Gökçe bebeğin tedavisine yenidoğan yoğun bakımda devam edildiği ve sonunda da sağlığına kavuştuğunu dile getiren Doç. Dr. Mehmet Şah İpek, 'Bu tür doğumsal anomaliler ile doğan bebeklerin yaşama şansı gelişen tıbbi ve yoğun bakım şartları sayesinde giderek artıyor. Doğduktan sonra yaptığımız rutin kontroller sonrası Gökçe'nin hastalığını belirledik. Ameliyat sonrası da Gökçe'yi yenidoğan yoğun bakımda, hem cerrahi hem de prematüre doğmuş olması nedeniyle yakından takip ettik. Gökçe, 55 günün sonunda hem sağlığına hem de ailesine kavuştu' diye konuştu.
'Yaşadığımız büyük şok mutlulukla sonuçlandı'
Bebeklerini yeniden mutlulukla kucağına alan Çelik çifti de, 'Bebeğimiz için tek çare ameliyattı ve biz umudumuzu hiç kaybetmedik. Yoğun bakım tedavisi sonrası ona sağlıkla kavuşmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Yoğun bakımda her ziyaretimizde bebeğimiz ile bir yetişkin gibi hep muhabbet ediyorduk. Sesimize tepki verdiğine defalarca şahit olduk. Tıbbi müdahalenin yanı sıra inanç ve umudun da etkili olduğuna inanıyoruz' ifadelerini kullandı.
Diyarbakır'da yaşayan Mahmut ve Sezen Çelik Çifti, ikinci kez anne-baba olma heyecanıyla, dünyaya gelecek ikiz çocuklarının hayalini kurmaya başladı. Umut dolu bekleyiş, çoğul gebelik nedeniyle sıkıntılı bir sürece dönüştü. Gebeliğin 31. haftasında acil sezaryenden sonra bebekler gelişimlerini tamamlamak üzere yenidoğan yoğun bakıma alındı. Burada ikizlerden biri olan Gökçe bebeğin yapılan muayenesinde yemek borusunun tıkalı olduğu anlaşıldı. Daha 2 günlükken acilen ameliyat olmasına karar verilen Gökçe bebek ve ailesi için zorlu bir süreç başladı.
Ameliyat sonrası yoğun bakım süreci başladı
Memorial Dicle Hastanesi Çocuk Cerrahisi Bölümü'nden Op. Dr. Taner Kamacı tarafından gerçekleştirilen cerrahi işlem 3 saat sürdü. Yemek borusunun kapalı olan üst kısmı açılarak, nefes borusuna giren alt kısmı ile başarılı bir şekilde birleştirildi. Ardından Gökçe bebek, Yenidoğan Yoğun Bakım Sorumlusu Doç. Dr. Mehmet Şah İpek tarafından yoğun bakıma alındı. 55 gün yoğun bakımda yaşam mücadelesi veren Gökçe Bebek, taburcu olarak ailesine kavuştu.
Başarılı bir ameliyat ile sağlığına kavuştu
Yemek borusunun doğuştan kapalı olma durumuna, tıpta özefagus atrezisi denildiğini belirten Op. Dr. Taner Kamacı, 'Bu doğumsal anomali 3 bin-4 bin 500 doğumda bir görülebilmektedir ve birçok farklı tipi vardır. En sık görüleni Gökçe'nin anomalisinde olduğu gibi yemek borusunun üst ucu kapalı ve mide tarafındaki alt ucu ise nefes borusuna bağlıdır. Anne karnında iken tespit edilmesi çoğu zaman mümkün değildir. Doğduktan sonra bebeğin rutin kontrollerinde mideye bir sonda iletilir. Sonda ilerletilemediğinde özefagus atrezisinden şüphelenilir. Gökçe'nin anomalisi de böylelikle ortaya çıktı ve doğumunun ikinci gününde ameliyata alındı. Başarılı bir ameliyatla yemek borusu açılan hastamızı ameliyattan 6 gün sonra sorunsuz beslemeye başladık' dedi.
Gelişen yoğun bakım şartları yaşama şansını artırıyor
Ameliyatın ardından Gökçe bebeğin tedavisine yenidoğan yoğun bakımda devam edildiği ve sonunda da sağlığına kavuştuğunu dile getiren Doç. Dr. Mehmet Şah İpek, 'Bu tür doğumsal anomaliler ile doğan bebeklerin yaşama şansı gelişen tıbbi ve yoğun bakım şartları sayesinde giderek artıyor. Doğduktan sonra yaptığımız rutin kontroller sonrası Gökçe'nin hastalığını belirledik. Ameliyat sonrası da Gökçe'yi yenidoğan yoğun bakımda, hem cerrahi hem de prematüre doğmuş olması nedeniyle yakından takip ettik. Gökçe, 55 günün sonunda hem sağlığına hem de ailesine kavuştu' diye konuştu.
'Yaşadığımız büyük şok mutlulukla sonuçlandı'
Bebeklerini yeniden mutlulukla kucağına alan Çelik çifti de, 'Bebeğimiz için tek çare ameliyattı ve biz umudumuzu hiç kaybetmedik. Yoğun bakım tedavisi sonrası ona sağlıkla kavuşmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Yoğun bakımda her ziyaretimizde bebeğimiz ile bir yetişkin gibi hep muhabbet ediyorduk. Sesimize tepki verdiğine defalarca şahit olduk. Tıbbi müdahalenin yanı sıra inanç ve umudun da etkili olduğuna inanıyoruz' ifadelerini kullandı.