Bakan Selçuk: 'Okullarımızdaki dallar arasında örtüşmeyi sağlayamazsak burada sahici bir ekonomi - eğitim ilişkisi kuramayız'

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, Eğer biz mesleki eğitim dolayısıyla eğitim ve ekonomi arasındaki ilişkiyi gerçekçi bir zemine oturtmazsak bizim bütün öğrencilerimizin üniversite mezunu olmak gibi bir hevesi doğabilir. Bu Türkiye için istihdam ve üretim politikalarında ciddi bir tıkanmaya sıkışmaya yol açabilir. İllerimizdeki sektörlerle okullarımızdaki dallar arasındaki bu örtüşmeyi sağlayamazsak burada sahici bir ekonomi-eğitim ilişkisi kuramayız. Bizim davamız çocuk derdi, bu ülkenin geleceği derdi dedi.

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk," Eğer biz mesleki eğitim dolayısıyla eğitim ve ekonomi arasındaki ilişkiyi gerçekçi bir zemine oturtmazsak bizim bütün öğrencilerimizin üniversite mezunu olmak gibi bir hevesi doğabilir. Bu Türkiye için istihdam ve üretim politikalarında ciddi bir tıkanmaya sıkışmaya yol açabilir. İllerimizdeki sektörlerle okullarımızdaki dallar arasındaki bu örtüşmeyi sağlayamazsak burada sahici bir ekonomi-eğitim ilişkisi kuramayız. Bizim davamız çocuk derdi, bu ülkenin geleceği derdi" dedi.

Son 10 yılda 29 adet faydalı model ve patent söz konusu iken bu sene içerisinde 100’den fazla patent ve faydalı model bekliyoruz. Bunun alt yapısını kurmuş bulunuyoruz.

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği(TOBB) tarafından düzenlenen Türkiye Eğitim Meclisi Toplantısına katıldı. Mesleki eğitimin büyük önem taşıdığını ifade eden Bakan Ziya Selçuk," Biz Türkiye’deki tüm sektörlerle, 53 sektörün tamamıyla tek tek görüşüp, çalıştaylar yaptık. Kimi zaman birkaç kez başkanımızın riyasetinde tüm sektörlerin topluca bir arada toplantıya davet etme imkanımız oldu. Bunun neticesinde eğitimin ekonomi, demokrasi ile ilişkisini çok daha güçlü bir zeminde nasıl atabileceğimizi tartışma fırsatı bulduk. 2023 eğitim vizyonunda ortaya konulduğu gibi eğitim sınıflarda olup biten, okullarda yaşanagelen süreç değildir. Eğitim hayat sahnesinin tamamını kapsaması gereken hayat sahnesinin tümüne etkide bulunması gereken bir süreç" dedi.

"Son 10 yılda 29 adet faydalı model ve patent söz konusu iken; bu sene içerisinde 100’den fazla patent ve faydalı model bekliyoruz"

Yapılan çalıştaylarla sektörlerin ihtiyaç profilinin oluşturulduğunu ifade eden Bakan Selçuk,"Sektörlerimizin ihtiyaçlarını gözden geçirirken ithalat analizi gibi, dış ticaret açığı analizi gibi, illerimizdeki sektörlerin dağılımıyla aynı illerdeki meslek okullarımızın dağılımı arasında nasıl bir örtüşme olduğuna dair çözümlemeler gibi çok sayıda çalışma yapma fırsatımız oldu. Çalışmaların temel gerekçesi veriye dayalı bir yönetim, ortaya koyma gayretiydi. İllerimizdeki sektörlerle okularımızdaki dallar arasındaki bu örtüşmeyi sağlayamazsak burada sahici bir ekonomi - eğitim ilişkisi kuramayız. Bu konuda oldukça düşük bir ilişki söz konusu. Bunu önümüzdeki bir iki yıl içinde rahatlıkla yükseltebiliriz. Son 10 yılda 29 adet faydalı model ve patent söz konusu iken bu sene içerisinde 100’den fazla patent ve faydalı model bekliyoruz. Bunun alt yapısını kurmuş bulunuyoruz" diye konuştu.

"Bu Türkiye için istihdam ve üretim politikalarında ciddi bir tıkanmaya sıkışmaya yol açabilir"

Özel sektöre mesleki eğitim açma imkanının verildiğini kaydeden Bakan Selçuk," Bir çok ülkede sık sık örnek verilen ülkelerden biri Almanya’dır, Mesleki eğitimde özel sektör oranı yüzde 84 oranında, bizde yüzde 4 buçuklar seviyesinde. Bu alt yapı kurulmadan özel sektörün buraya bir yönelim göstermesi beklenemez. Bunun yasal alt yapısının , donanımsal alt yapısının, öğretmen ihtiyacı ve eğitim alt yapısının kurulması söz konusu olmadan özel sektörün bu tür girişimde bulunmasının önü açılmış olmuyor. Bunların tamamı hayata geçti. Askerlikle ilgili kolaylıklar getirildi. Eğer biz mesleki eğitim dolayısıyla eğitim ve ekonomi arasındaki ilişkiyi gerçekçi bir zemine oturtmazsak bizim bütün öğrencilerimizin üniversite mezunu olmak gibi bir hevesi doğabilir. Bu Türkiye için istihdam ve üretim politikalarında ciddi bir tıkanmaya sıkışmaya yol açabilir. Söz konusu duruma İngiltere örnek verilebilir. İngiltere’de öğrencilerin yarısı üniversiteye devam ediyor, yarısı etmiyor" ifadelerini kullandı.

Bu eğitim sisteminin toplumun çeşitli katmanlarında çok farklı işlerin yapılabilmesine imkan sağladığını ifade eden Bakan Selçuk özel eğitim kurumlarının sorunlarına ilişkin çalışmaların devam ettiğini belirterek," Bu temenni ile olmaz, alt yapı kurmakla, dijital bir takım sistemleri hayata geçirmekle olur. Bu mevzuat alt yapısıyla ilgili kanun hazırlamakla olur. Öğretmen eğitimi ile olur. Bütün bu çabalarımız eğitim, demokrasi ve ekonominin bir sac ayağını oluşturmakla ilgili. Özel eğitim kurum ve kuruluşları bu sektörler içinde son derece hayati motor gücünde hüviyeti olan ve Türkiye’nin eğitim öğretim standardını yükseltmekte çok gerçekçi hedeflerle numuneler ortaya oyan bir sektör. Devletin yapmış olduğu hizmetleri paylaşmak ve bu yükün altına bir nebzede olsa gayreti olan bir sektör bu sektörün elbette bir çok kurs yayıncılık sektörü, hepsi birlikte bir hizmeti, enerjiyi ortaya koyuyorlar. Önünün açılması için bir takım standartların ortaya konulması, uzun soluklu değerlendirilmesi şuanda yaşanan problemlerinin yaşanmaması için bunların asgariye indirilmesine ilişkin neler yapılacağına dair bir takım çabaların sergilenmesini içeriyor. Bu çaba öncelikle bize düşer. Özel eğitim kurumlarında yaşana sorunlarla ilgili ne tür tedbirler alınabilir. MEB olarak biz bir çözüm ortaya koyamayız. Bunu sektörle beraber konuşarak danışarak yapabiliriz Önümüzdeki birkaç hafta içinde bizim bir teklifimiz olacak. Bir taslak sunacağız . Bu dosyanın sadece bir taslak olduğunu özellikle vurgulamak isterim. Bazı hususlarda istediğimiz adımları atamamış olabiliriz, bunlar nihayetinde süreç içinde çözüp yolunu açabileceğimiz iş ve işlemler. Bu toplantı vesilesi ile özel eğitimle ilgili hangi işler olursa olsun bunların mevcut problemlerini gözden geçirmek ve mevcut problemlerin geliştirmek konusunda büyük bir fırsata sahibiz. Bu meclis özellikle uğraşsanız da bundan daha iyisi olamaz. Bu meclis bizim için bir fırsattır. Başkanımızla birlikte bir çok çözülemeyen meseleyi masa başında çözdük. Çok kısa sürdü. Bu konudaki sevinci memnuniyeti iş insanlarından defaten ifade edilmesi bizi memnun ediyor. Bu yolun başı çok çok alacağımız yolar var. TOBB ile beraber biz bu yolların hepsini alırız. Bizim davamız çocuk derdi, bu ülkenin geleceği derdi. Bununla ilgili her türlü gayreti imkanlarımız çerçevesinde ele alınacağının bilinmesini isterim" diye konuştu.

"TOBB olarak yıllardır dile getirdiğimiz, ama bir türlü hayata geçiremediğimiz bir adımı attık”

TOBB ve Milli Eğitim Bakanlığı iş birliğinde yıllardır çözülemeyen sorunların kısa sürede çözüme kavuşturulduğunu ifade eden TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu,”Eğitim, geçmişin ya da bugünün meselesi değil, geleceğin meselesidir. Bugün eğitimde alacağınız bir karar, sadece bugünü değil, gelecek on yılları etkiler. Eğitim aynı zamanda, bir insanın hayat akışını en çok etkileyen olgudur. Alınan ilk eğitimden, hayatı şekillendiren yükseköğretime kadar, eğitim sisteminin içinde yoğurulur insan.Hatta, hayat boyu öğrenme sayesinde, son nefesimize kadar eğitim devam eder. Bir insanın karakterinin oturmasında, hayata bakış açısının oluşmasında, ilk ve orta eğitimin önemi şüphesiz büyüktür. Bir binanın temeli nasıl önemliyse, bir insanın temelini de ilk ve orta eğitim oluşturur. Dolayısıyla anaokulundan/kreşten başlayıp, üniversiteye kadar geçen sürede, çocuklarımızı iyi eğitimli, iyi donanım sahibi yapmalıyız. İşte bu sebeple, ilk ve orta eğitim asla göz ardı edilmemesi gereken bir alandır. İş dünyası olarak, ilk ve orta eğitimin yanında, mesleki eğitimi de çok önemsiyoruz. Sayın Bakanımızın liderliğinde, TOBB olarak yıllardır dile getirdiğimiz, ama bir türlü hayata geçiremediğimiz bir adımı attık” dedi.

"Özel eğitim kurumları; eğitimde eşitsizliği azaltıyor, fırsat eşitliği sunuyor"

Milli Eğitim Bakanlığı, TOBB ETÜ, TOBB ve Oda-Borsalar olarak mesleki eğitimde işbirliğini başlattıklarını sözlerine ekleyen Hisarcıklıoğlu,”Sektörlerin ve günümüzün niteliklerine göre hazırlanan, yeni ve dinamik bir mesleki eğitim modeline geçiyoruz. Bu kapsamda 81 ilde 81 meslek lisesi, protokol kapsamına alındı.Oda-Borsalarımız vasıtasıyla, mesleki eğitimin dinamik, sanayinin, ticaretin ve tarımın ihtiyaçları doğrultusunda tasarlanmasını sağlıyoruz. Bu pilot projeyle geliştireceğimiz, kamu-özel sektör ortak yönetim modelini, daha sonra tüm mesleki eğitim sistemine yaygınlaştıracağız. Böylece, özel sektörün, mesleki eğitimde rolü artacak, söz sahibi olacak. Buradan mezun olacak meslek liseliler, iş hayatına hazır bir şekilde yetişecek. Kısacası buradan mezun gençlerimiz, ara elman olmayacak, aranan eleman olacak. Eğitimde, kalite ve rekabet açısından da özel eğitim kurumlarını çok önemsiyoruz. Özel eğitim kurumları; eğitimde eşitsizliği azaltıyor, fırsat eşitliği sunuyor. Ülkemizin geleceğini oluşturacak, bugünün gençlerinin yetiştirilmesinde, özel eğitim kurumları olarak, kendimizde sorumluluk hissediyoruz. Ülkemizin muasır medeniyet seviyesine ulaşmasında en çok ihtiyaç duyduğumuz alan beşeri sermayedir. Bu beşeri sermayeyi de, nitelikli bir ilk, orta ve mesleki eğitimden geçmiş gençlerimiz oluşturur.

İşte biz bu vizyonla özel eğitim kurumları olarak çalışmalarımızı sürdürüyoruz” diye konuştu.

Bakmadan Geçme