- Haberler
- Siyaset
- Cumhurbaşkanı Erdoğan: "OHAL'in sınırlarını Batılılar değil, biz belirleriz"
Cumhurbaşkanı Erdoğan: "OHAL'in sınırlarını Batılılar değil, biz belirleriz"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 'Çok sınırlı bir alanda uyguluyor olsak da OHAL'in çokta uzak olmayan bir gelecekte kalkması mümkündür' dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Çok sınırlı bir alanda uyguluyor olsak da OHAL’in çokta uzak olmayan bir gelecekte kalkması mümkündür" dedi.
TOBB’da 15 Temmuz kapsamında yabancı sermayeli yatırımcılar ile düzenlenen toplantıda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, OHAL ile ilgili yapılan eleştirilere cevap vererek, "OHAL’in sınırlarını Batılıların çizdiği çizgiler içinde belirlemeyiz, sınırlarını biz belirleriz" diye konuştu. Vatandaşlara ve yatırımcılara seslenen Erdoğan, "OHAL’i bahane ederek Türkiye’nin büyümesinin, gelişmesinin, ilerlemesinin önüne takoz koyan kimsenin gözünün yaşına bakmayız" ifadelerini kullandı.
Erdoğan, OHAL’in sonlandırılması konusunda ise şu ifadeleri kullandı:
"FETÖ davaları yavaş yavaş şekillenmeye başladı. PKK ile mücadelede de önemli bir mesafe aldık. Çok sınırlı bir alanda uyguluyor olsak da OHAL’in çokta uzak olmayan bir gelecekte kalkması mümkündür."
"OHAL’in sınırlarını Batılıların çizdiği çizgiler içinde belirlemeyiz, sınırlarını biz belirleriz"
FETÖ’nün darbe girişiminin demokrasi ve özgürlük ile birlikte ekonomiyi de hedef aldığının altını çizen Erdoğan, "Bu örgütün devlet ve toplum hayatımızın her zerresinden temizlenmesi konusunda hassasiyetimizin sebebi ekonomimizin geleceğinde güvence altına almaktır. Özellikle Batılı dostlarımızın bu konudaki muhatapları doğru tasnif edemediğini görüyorum. Yöneticilerine özellikle bir şeyi hatırlatmakta fayda görüyorum, İşte G-20 zirvesi için Hamburg’daydık, Hamburg yanıyordu, yıkılıyordu. On binlerce güvenlik görevlisi her tarafta görevdeydi. Türkiye’de biz de G-20 yaptık. Bizim G-20’mimizde en ufak bir gürültü patırtı olmadı. En güzel yerlerde tüm misafirlerimizi ağırladığımız gibi aynı anda bir taraftan G-20’yi yaparken kadın 20, gençlik 20, sendikalar 20, işadamları 20’sini yaptık. Bütün görüştüğüm dostlar ‘Antalya bambaşkaydı’ diyor. Biz attığımız adımlarda her zaman dürüst olduk, samimi ve kararlı olduk, işimizi bilerek yaptık. Şimdi de lütfen sizler bize temsilcisi olduğunuz ülkeleriniz ve firmalarınız adına şunu kendi firmalarınıza ve ülkelerinize anlatmanızda fayda var, Türkiye güvenli limandır. Türkiye anlatıldığı gibi, ‘basın özgürlüğü yok, fikir, düşünce özgürlüğü yok’ bunların hiç birisinin olduğu bir ülke değil. Basında sınırsız özgürlük söz konusu olamaz. Medya ülkeyi karıştırmak için, ülkeyi kendi içinde tahrik etmek için her türlü özgürlük alanlarını istismar ediyorsa onlar için de yargı vardır. Yargı onlar için de çalışır. Dünyanın hiçbir yerinde sınırsız özgürlük söz konusu değildir. Batı kendi içindeki özgürlük veya medya mensuplarına da yapmaktadır. Bizim kendi oradaki STK temsilcilerine neler yaptığını biliyoruz. Daha da ileriye gidiyorum, bizim bakanlarımıza dahi orada konuşma imkanı vermeyecek kadar Batı engelleyicidir. Son Hamburg G-20’de Almanya’da soydaşlarımızla salon toplantısı yapalım dedik, izin vermediler. Ne oldu özgürlük, niye izin vermiyorsunuz? Siz gelin burada istediğiniz yerde izin verelim, konuşturalım. Hollanda, Belçika öyle. Niye? Düşünce özgürlüğünden korkuyorlar. Düşüncelerine güvenmedikleri için düşünce özgürlüğünden korkuyorlar. Biz düşüncemize güvendiğimiz için düşünce özgürlüğünden korkmuyoruz. İşte buyurun, 25 gün yürüdüler, hükümetimizin güvencesinde yürüdüler. Herhangi bir şey oldu mu? Ankara’dan çıkıp İstanbul’a gittiler. Kimin güvencesinde? Hükümetimizin, güvenlik güçlerimizin ve mitinglerini de yaptılar, bir şey olmadı. Hala bu hükümete siz ‘ülkede güvenlik yok’ diyemezsiniz, insan utanır. Şuanda OHAL ile uğraşıp duruyorlar. Bu OHAL olmamış olsaydı bu kadar rahat, bu kadar huzurlu olarak bu adımlar atılamazdı. OHAL’in sınırlarını Batılıların çizdiği çizgiler içinde belirlemeyiz, sınırlarını biz belirleriz. Bu millet bize bu yetkiyi vermiştir. Bu yetki ile OHAL’i iş dünyamız daha rahat çalışsın diye yapıyoruz. Soruyorum, iş dünyamızda herhangi bir sıkıntınız, aksamanız var mı? Biz göreve geldiğimizde 15 sene önce Türkiye’de OHAL vardı ama bütün fabrikalar hep grev tehdidi altındaydı. Şimdi grev tehdidi olan yere biz OHAL’den istifade ile anında müdahale ediyoruz. Burada greve müsaade etmiyoruz, çünkü iş dünyamızı sarsamazsınız. Bunun için kullanıyoruz biz OHAL’i. Fotoğraf aldıkça net, bir yanda 80 milyon vatandaşı ve 780 bin kilometrekare vatan toprağı ile Türkiye Cumhuriyeti, diğer yanda ise ruhunu ve bedenini bir şarlatana adamış bir terörist örgüt vardır. Seçim bu ikisi arasında yapılacaktır. Meselenin insan hakları ile hukuk ile adalet ile uzaktan yakından ilgisi yoktur. Terör örgütleri ile mücadele dünyanın her yerinde nasıl yapılıyorsa bizde de aynı şekilde yapılıyor" diye konuştu.
"Operasyonlar ve yargılamalar tüm dünyanın gözü önünde yapılmaktadır"
Türkiye’nin FETÖ ile yaptığı mücadelede bu işin ne zaman biteceğinin sorulduğunu söyleyen Erdoğan, Almanya’dan örnek verdi. Erdoğan, "Biz 250 vatandaşımızı 1 yıl önce ne yazık ki kaybettik. 250 vatandaşımız şehit oldu. Dün kabristanlarını ziyaret ettik. Aileleri ile görüştük. Acı onlarda. Ateş düştüğü yeri yakıyor. Diğerleri için her şey çok rahat. 2 bin 193 vatandaşımızı gazi olarak aramızda saklıyoruz. Onlara layık olmaya çalışıyoruz. Geçen hafta GATA’daki yaralılarımızı ziyaret ettim. Kimisinin annesi, kimisinin eşi yanında. Kimisini ayağı kopmuş, kimisinin kolu kopmuş. Bütün bunlar ortadayken biz ne yapacağız, OHAL’i kaldır bunlar yine bildiklerini okusunlar. Yok böyle bir şey. Silahlı Kuvvetlerimizi ele geçirmeye çalışmışlardı. Silahlı Kuvvetlerimizin elbisesini giymiş bir miktar bu çete vardı. Aynı şekilde polisimizin içinde, yargının içinde vardı. Bakanlıklarımızın içinde vardı. 40 yıllık bir çalışmanın ürünü olarak bunlar bu netice almışlardı. Bana diyorlar ki, dün bir uluslararası medya organı ile söyleşim oldu ‘peki ne zaman bitecek?’ Bu iş tamamen bittiği zaman bitecek. Doğu Almanya Batı Almanya birleştiği zaman anında 500 bin kişiyi Almanlar açığa aldı. Kimse kalkıp da Almanlara ‘500 bin kişiyi nasıl açığa alırsınız’ diye sordu mu? Biz şuanda yargı ile bir mücadeleyi sürdürüyoruz. Bu ülkemizin huzuru için, iş dünyamızın huzuru için, aklınıza ne geliyorsa, eğitim kurumlarımızın huzuru için bunları yapmak durumundayız" dedi.
PKK ve YPG’nin Türkiye’nin mücadele ettiği önemli terör örgütlerinden olduğunu kaydeden Erdoğan, "Son 2 yılda 2 bine yakın güvenlik güçlerimizi şehit eden, Suriye’de kontrolü altına aldığı her yerde etnik temizlik, baskı, zulüm yapan bir örgüte hangi devlet başka türlü yaklaşabilir soruyorum. Bizi sizlerden, Batılı dostlarımızdan tek ricamız biraz empati yapmanızdır. New York’taki köprüleri kapatıp yaklaşanları vuran, Londra sokaklarında tankları ile insanları ve araçları ezerek ilerleyen, Berlin’de parlamento, Roma’da emniyet, Brüksel’de belediye binasını bombalayan bir örgüt düşünün. Aynı zamanda sınırlarınızın içinde ve hemen yanı başınızda sürekli askerlerinize saldıran, topraklarınızı taciz eden, vatandaşlarınızı katleden bir başka örgüt tahayyül edin. Temsil ettiğiniz şirketlerin bulunduğu devletler bunlara karşı ne yapardı acaba. Türkiye’nin yaptıklarından kesinlikle daha fazlasını yapacaklarını ben iyi biliyorum. En son Hamburg’da gördük. Şundan emin olunuz; Türkiye terörle mücadelesini başka hiçbir ülkenin riayet etmediği derece hukuk devleti sınırları içinde yürüttü, yürütüyor ve yürütecek. Operasyonlar ve yargılamalar tüm dünyanın gözü önünde yapılmaktadır. Bu derece büyük saldırılara maruz kalıp da hukuka ve teamüllere böylesine sadık kalan bir ülkenin daha anlayışlı, daha adil, daha makul bir yaklaşımı hak ettiğine inanıyorum. Şuanda Türkiye’nin ana muhalefeti ve PKK terör örgütünün arkasında olduğu muhalefet Avrupa’da, gittikleri her yerde bu ülkenin aleyhinde her türlü yalanı, yanlışı söylüyorlar" diye konuştu.
"OHAL’in çok da uzak olmayan bir gelecekte kalkması mümkündür"15 Temmuz darbe girişiminin ardından getirilen OHAL’in sadece terörle mücadele ile sınırlı olduğunu belirten Erdoğan, Türk vatandaşlarından ve uluslararası yatırımcılardan herhangi birisinin OHAL sebebiyle mağduriyet yaşamasının söz konusu olmadığını söyledi. Erdoğan, "Böyle bir sorun yaşayan varsa doğrudan şahsıma başvursun, ben takipçisi olacağım. OHAL’i bahane ederek Türkiye’nin büyümesinin, gelişmesinin, ilerlemesinin önüne takoz koyan kimsenin gözünün yaşına bakmayız. Terörle mücadelemizdeki ihtiyaç ortadan kalktığında bu uygulamayı elbette sona erdireceğiz. FETÖ davaları yavaş yavaş şekillenmeye başladı. PKK ile mücadelede de önemli bir mesafe aldık. Çok sınırlı bir alanda uyguluyor olsak da OHAL’in çokta uzak olmayan bir gelecekte kalkması mümkündür" şeklinde konuştu.