Dr. Öğr. Üyesi Torun:

Malatya İnönü Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dr. Öğr. Üyesi Abdullah Torun, 'Kıbrıs sorunu sadece insani boyutu değil, jeopolitik, stratejik ve güvenlik boyutları da bulunuyor' dedi.

Malatya İnönü Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dr. Öğr. Üyesi Abdullah Torun, “Kıbrıs sorunu sadece insani boyutu değil, jeopolitik, stratejik ve güvenlik boyutları da bulunuyor” dedi.

İnönü Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi (İİBF) Naim Akman Konferans salonunda Uluslararası Gençlik Topluluğu tarafından düzenlenen Ülkeler ve Diplomasi Akademisinde ‘Kıbrıs Sorunu’ konferansı gerçekleştirildi.

Konferansa konuşmacı olarak katılan İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dr. Öğr. Üyesi Abdullah Torun, Kıbrıs’ın bir sorun olarak var olduğunu ve bunun sorun haline gelme süreci hakkında da, “300 yıl Osmanlı İmparatorluğu egemenliği altında kalan Kıbrıs, Ruslarla yapılan 93 Harbi sonrası düzenlenen Berlin Konferansında Osmanlı İmparatorluğunun elini güçlendirmek amacıyla Kıbrıs halkına hiç sorulmadan ‘Blazing Antlaşması’ ile Kıbrıs İngiltere’ye bırakılmış. Kıbrıs, mülkiyet ve egemenlik hakkı bakımından Osmanlı İmparatorluğuna ait, fakat kullanım hakkı İngiltere’ye ait olan 1878 Berlin antlaşmasıyla 1914’e kadar İngiltere’nin elinde kullanım hakkı çerçevesinde varlığını sürdürmüştür” dedi.

1950 döneminin Türkiye ve Yunanistan arasındaki ikinci bir dostluk süreci olduğunu dile getiren Dr. Öğr. Üyesi Abdullah Torun, “İkinci Dünya Savaşı döneminin iki temel özelliği var. Soğuk savaş ve self determinasyon. Soğuk savaş Türk -Yunan ilişkilerini olumlu, self determinasyon ise Kıbrıs dolayısıyla olumsuz etkiledi” ifadelerini kullandı.

Dr. Öğr. Üyesi Torun, Kıbrıs sorunun sadece insani boyutunun olmadığını, jeopolitik, stratejik ve güvenlik boyutlarına dikkat çekerek, “Tüm dünyaya Türkiye 1950’de Kıbrıs diye bir sorunun olmadığını Dışişleri Bakanından deklare etti. Dışişleri Bakanı ‘Bizim Kıbrıs diye bir sorunumuz yok’ dedi. Bunu söylerken Kıbrıs’ın uluslararası anlaşmasında Birleşmiş Milletlere götürülmesinden duymuş olduğu rahatsızlığı ve Türkiye’nin mevcut statükodan memnun olduğunu, eğer bu mevcut statükodan memnun olunmuyorsa lütfen adayı eski sahibine iade edin diye açıklamada bulundu. Fakat bu 1950’lere ait bir söylem” ifadelerini kullandı.

1970- 1990 yıllarında gerçekleşen olaylar hakkında da bilgi veren Dr. Öğr. Üyesi Abdullah Torun, “Sonuç olarak garantörlük antlaşmasına göre Türkiye ile Yunanistan’ın arasında bulunmadığı hiçbir uluslararası siyasi, ekonomik ve askeri örgüte Kıbrıs bir bütün olarak üye olamaz” diye konuştu.

Konferans soru- cevap bölümüyle sona erdi.

Bakmadan Geçme