Ege İnci'nin Yazar Pınar Cebe Temizyürek İle Röportajı

Ege İnci'nin Yazar Pınar Cebe Temizyürek İle Röportajı

1.Kısaca kendinizi anlatır mısınız?
Muhasebe mezunu alaylı bir edebiyatçıyım. Yazım varlığım tüm okul hayatım boyunca etimi aşıp , kemiğime değdikçe hissettiğim en güçlü histi. Ve çok şanslı bir anneyim. Farkındalıklı, merhametli, yarına umutla bakaan ve hazırlanan şaahane bir evlada sahibim. Bütünün parçası , nefesin devamıyım.

2.Ne kadar zamandır yazıyorsunuz?
Tüm okul hayatım boyunca kompozisyon yarışmalarında mutlaka yer aldım. Kaleme değdim değeli illa bir şeyler karalarım. Fakat profesyonel anlamda soruyorsanız ? ‘’BÜLBÜLÜM ALTIN KAFESTE’’kitabımla yazım hayatım başlaadı diyebiliriz.Yaklaşık beş yıldır hikayeler, hatıra ve anı yazıları yazıyor tarih araştırmaları yapıyorum.

3. Yazmanızda en büyük etken nedir?
Yazmak ; Bir aktarımdır. Aslında benimki hem fiziksel hemde kültürel bir refleks. Kitaplar gönülden gönüle uzanan en sağlam köprülerdir. Başkalarının en karanlık anına ışık olmak ,derdini , kederini o anlık dahi olsa unutmasını sağlamak ,düşünmesini , hayal kurmasını sağlamak … Adına ne derseniz işte .Bunların hepsini düşlemek şahsi karanlığımı seyreltiyor. Tutmak birazda tutunmaktır aslında. Bir anda sen tahta oluyorsun ,okur burgu. Her okunan sayfada zaman kenetleniyor ve daha sağlam bir bağ kuruluyor. Bundan daha şahane hazmı olur. ?

4. Yazarken çektiğiniz en büyük zorluk nedir peki?
Her zamanın yazma konusunda zorlukları olduğu gibi , elbette bu zamandada bazı zorlukları var. Zamansızlığın debdebesinde kendine durağan bir an bulmak bazen çok zor olabiliyor. Fakat eski kıymetli yazarlarımızın çaresizliğini hatırlayıp , anınca insan kaleme , kağıda öyle bir sarılıyor ki :)

5. Kitabınız daha çok hangi yaş gruplarında ilgi çekiyor?
Hiç böyle bir kaygım olmadı. Kitabımın ilk satırları ‘’ Sait Faik’in şu nefis satırlarıyla başlar. ‘’YAZMASAYDIM DELİ OLACAKTIM’’. Ben yazdım.. yazanım.. etimle , kemiğimle , duygularımın her zerresi ile tarihe bir ölümsüzlük kaydettim. Geri dönüşler karşısında anladım ki insanın insanla önce dedliliği tutmalı galiba:)) Orta okulda okuyan bir genç kızımızın dönüşüde oldu, doksan yaşında bir hanımefendinin dönüşüde. Ve gördüm ki yüreği ile hisseden her okura hitab eden bir kitap çıkmış ortaya.

6. Yazarken ilham aldığınız şey nedir? Bir kişi olabilir bir nesne olabilir. O ilham periniz size ne olunca geliyor?
Bir bakış , bir söz . Bizim gibi yarı hayal dünyasında yaşar.Bu dünyada her şey gerçeklerden biraz farklıdır. Bir kere her şeyin kurgucusu sizsiniz, maddeden uzak , yapmacıklık ve riyakarlık maskelerinden uzak. Bizim gibi insanlar sözcükleri, hayatları boyutlarıyla görür. Gülüşün ardındaki acıyı, dik duruşun ardındaki çabayı, … hepsini farklı boyutu ile görür ve işler. Mesela son kitabım Bülbülüm altın kafeste şahane bir fotoğraf sayesinde yazıma kavuşmuş bir anıdır. En güzel yıllara tanıklık eden bir fotoğraf…

7. Beğendiğiniz ve kitaplarını okuduğunuz bir yazar var mı?
Olmazmı ! Sait Faik Abasıyanık ‘ın bütün eserlerini keyifle okudum. Onun doğa ve insanı usta bir dille eşleeştirip işleme tavrına hayranım. Cezmi Ersöz’ün şiirlerini çok beğenirim. Yine Sabahattin Ali’nin bütün eserlerini çok severek okumuşumdur.Hicvini ve kalemindeki tecaül arif sanatını takdir ederim. Vee tabi ki Atatürk’ün de sevdiği Çalıkuşu Romanı.

8. Peki yazarlarla görüşme imkânınız oldu mu? Bir araya geldiniz mi hiç?
Tabi kii. Fuarlar bu yöndeen yazarı en çok besleyen oluşumlardır. Katıldığımız imza ve söyleşi günlerinin en güzel getirisinden birisi de diğer yazar arkadaşlarla tanışma fırsatınız oluyor. Been bu yönden oldukça şanslıyım.

9. Konularınızı nasıl seçiyorsunuz?
Her yazarın bir yazım mottosu , haritası vardır. Ve birkaç kitap veya birkaç sayfa sonrasında bile okuru bunu anlar ve bilir. Böylece hedef kitlesi oluşmuş olur. Ben daha çok anı ve hatıratlkar yazmaktan hoşlanıyorum. Yaşanmışlıkları , gerçek mücadele hikayelerini kaleme almaktan çok büyük bir heyecan duyuyorum. Tabi hayatın ucu uzun , gelecekte nasıl bir yol izlerim bunu aslında zaman gösterecek. İnsanım, değişebilir, dönüşebilirim…

10. Peki son olarak Buradan okurlarınıza seslenmek isteseniz ne derdiniz?
Maalesef ülkemizde okuma oranının %2 ye düşmesinden dolayı derin bir acz duyuyorum. Okumak zihni açmaktır. İnanın buna heer zamankindeen fazla ihtiyacımız var. Okumak hayal etmektir. Hayal etmek sahip olmayı tasarlamaktır. Hayal etmeek konusu çok önemli ve hassas bir konudur. ! Hayal etme arzunuzu güçleendirin. Ufkunuza hayallerinizlee güçlendirin ve onu ellerinizden almalarına asla izin vermeyin. 
Sevgiler PINAR CEBE TEMİZYÜREK

Bakmadan Geçme