Evlat nöbetindeki baba, HDP il binasından çıkan oğlunun montunu gösterdi

Çocuklarının terör örgütü PKK mensupları tarafından dağa kaçırılması nedeni ile HDP Diyarbakır İl Başkanlığı önüne gelen ailelerden Celil Begdaş, parti binasından çıkan oğlunun montunu basın mensuplarına göstererek, Ben oğlumu HDP'lilere sordum, benden 150 bin lira para istediler. Ben evimi satıp verecektim. Bir dostum bana dedi 'para verme bunlar çetedir' dedi.

Çocuklarının terör örgütü PKK mensupları tarafından dağa kaçırılması nedeni ile HDP Diyarbakır İl Başkanlığı önüne gelen ailelerden Celil Begdaş, parti binasından çıkan oğlunun montunu basın mensuplarına göstererek, "Ben oğlumu HDP’lilere sordum, benden 150 bin lira para istediler. Ben evimi satıp verecektim. Bir dostum bana dedi ’para verme bunlar çetedir’ dedi.

Çocukları terör örgütü PKK tarafından dağa kaçırıldığı iddiasıyla HDP Diyarbakır il binası önünde evlat nöbeti tutan ailelerin eylemi 655’inci gününde de sürüyor. Diyarbakır’da 5 Mayıs 2019’da terör örgütü PKK tarafından kaçırılan oğlu Yusuf için 3 Eylül 2019’da HDP binası önüne gelerek, oturma eylemini sürdüren baba Celil Begdaş, evladının kaçırıldığı gün HDP il binasında çıkan oğlunun montunu basın mensuplarına gösterdi.

"Montun iç cebinden oğlumun okul kimliği çıktı"

HDP’lilerin oğlu için kendisinden 150 bin lira para talep ettiğini kaydeden Begdaş, "5 Mayıs 2019’da oğlumun işe gitmediğini haber verdiler bana. Oğlumun HDP il binasına götürüldüğünü öğrendim. Buraya geldim, kapıdaki bekçi bana içeride kimse yok dedi. Ben yine de içeri girdim. İçeride çocuklar vardı, oğlumu sordum, Hazar Gölüne gittiğini söylediler. O gün 16 tane çocuk vardı, arka kapıdan gelin arabasıyla götürdüler. Ertesi sabah tekrar gelip içeri girdik. HDP Milletvekili Saliha Aydeniz bana dedi ki ’Senin oğlun hastadır, oğlunu götürmemişler, götürmüşlerse getireceğiz. Söz namus sözü, bizi düşman görmesin’ dedi. O esnada yanımdaki diğer oğlum beni yukarı çağırdı, oradaki bir odanın içerisinde oğlumun montu çıktı. Dediler ki başkasınındır. Montunun iç cebinde oğlumun okul kimliği çıktı. Montumu terörle mücadele ekipleri incelemeye aldı. 7 Mayısta bir daha geldim. Bana dediler ki paran varsa oğlunu getiririz. Bunu bana gençlik kolları başkanı Erol U. söyledi. 150 bin lira para istediler. Ben evimi satıp verecektim. Bir dostum bana dedi ’para verme bunlar çetedir" diye konuştu.

"Benim oğlum dağda, Pervin Buldan’ın çocukları Brezilya ve Fransa’da"

Oğlunu HDP’lilerin götürdüğünü vurgulayan acılı baba Begdaş, "Ben HDP’li bütün milletvekillerine sesleniyorum, benim oğlum dağda, çocuklarımız dağda, Pervin Buldan’ın kızı Brezilya’da, oğlu Faransa’da, Sezai Temelli’nin kızı Almanya’da. Biz dünyaya başkaldırmışız, sadece HDP’ye değil. Çünkü ciğerimiz yanıyor. Bizim bir evladımız orada olduğu müddetçe hiçbir güç bu çadırı kaldıramaz. Anne babalar olarak evlatlarımızın ya ölüsü ya da dirisini almayana kadar buradan gitmeyeceğiz. Bu mont oradan çıktı. Anayasa Mahkemesi artık neyi bekliyor? Ne bayramımız var ne babalar günümüz var ne huzurumuz var, hiçbir şeyimiz yok. Benim oğlumu HDP götürdü, bu binadan çıktı, burası Kandil’di, ranzalar çıktı, battaniyeler çıktı" şeklinde konuştu.

"Bu çadırı kaldırmaya hiç kimsenin gücü yetmeyecektir"

Begdaş’ın ardından konuşan evlat nöbetindeki baba Süleyman Aydın, HDP il binası önünde bekleyişlerini devam edeceklerini ifade ederek, “Bizler bugün eylemimizin 655’inci gününde halkın çocuklarını çalan partinin önünde sonuna kadar bu eylemimizi devam edeceğiz. Biz evlat nöbeti tutan anne ile babalar olarak tabi ki her türlü ölüme bizde karşıyız. İzmir’de yaşanan olayı biz de her türlü kınıyoruz. Ama maalesef HDP yöneticileri ölen kişilerin üzerinden siyaset yapıyorlar ve ölen kişileri bile kullanıyorlar. Biz buradan HDP milletvekillerine hatırlatmak istiyoruz, HDP milletvekilleri ellerini vicdanlarına koysunlar, provokasyon yapmasınlar ve il önce kendi Kürt ailelerine sahip çıksınlar. Kendi Kürt çocuklarının çocuklarını dağlarda ölüme mahkum etmesinler. Bizler burada bulunan evlat nöbeti tutan anne ve babalar olarak sonuna kadar bu çadır devam edecektir. Hiç kimsenin gücü yetmeyecektir bu çadırı kaldırmaya ve bu çadır çocuklarımız gelince kadar burada olacaktır" dedi.

Bakmadan Geçme