MEB ve YÖK'ten eğitimde iş birliğini artırmak için hamle

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) ile Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı (YÖK) arasında 'Eğitimde İş Birliği Protokolü' imzalandı.

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) ile Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı (YÖK) arasında ‘Eğitimde İş Birliği Protokolü’ imzalandı.

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk ile YÖK Başkanı M. A. Yekta Saraç arasında imzalanan ‘Eğitimde İş Birliği Protokolü’ kapsamında değişen talep ve ihtiyaçlar doğrultusunda yapılacak çalışmaların kapsamları genişletildi. Bakan Selçuk, imzalanan protokol kapsamında dünyada değişen şartlara ayak uydurmanın gerekliliğinden bahsederek, “Bugün öğretmen yetiştirme açısından uzun süredir üzerinde çalıştığımız ve belirli bir geliştirme amaçlı çalışmaların bir aşamasındayız. Bu aşama, Türk eğitim tarihi açısından da son derece önemli. Öğretmen yetiştirme, öğretmen eğitimi ve öğretmenlerin hizmet içindeki faaliyetleri konusunda dünyanın değişen şartlarını dikkate alan yeni bir dönüşüme ihtiyaç var. Bu dönüşümü bir zihni dönüşüm olarak algılıyoruz” diye konuştu.

“MEB olarak bütün sistem bileşenlerinin eş zamanlı olarak dönüştürülmesini önemsiyoruz”

Öğretmen yetiştirme konusunu önemsediklerini aktaran Bakan Selçuk, “MEB olarak bütün sistem bileşenlerinin eş zamanlı olarak dönüştürülmesini önemsiyoruz. Sadece müfredat, mevzuat, alt yapıda yapılacak birtakım değişimlerin bütünsel dönüşüme hizmet etmeyeceği açıktır. Bundan dolayı da sistemin ölçme değerlendirme, öğretim süreçleri, öğrenim süreçleri boyutlarının tüm bileşenlerini birlikte ele almaya gayret ediyoruz. Bu ihtiyaç doğrultusunda da dünyadaki ihtiyaçları da dikkate alacak şekilde yeni bir bakış açısına ihtiyaç olduğunu fark ediyoruz. Bu manada yapılması gereken işlemler var. Öğretmen yetiştirmenin, suyun kaynağı diyeceğimiz fakültelerden itibaren yeniden bir tasarıma tabii tutulması, günün ihtiyaçlarını karşılama konusunda son derece kritik. Bu öneme binaen bazı hizmet içi faaliyetleri var. Öğretmenlerin okullardaki ihtiyaçlara göre yeniden ve sürdürebilir bir eğitim muhtevasıyla karşılaşmalarını odak noktasına alıyoruz. Sadece MEB tarafından yapılacak değişikliklerle yetinmek mümkün görünmüyor. Bu çalışmaların birlikte yürütülmesi çok önemli” ifadelerini kullandı.

“İhtiyaçlar değişmiş durumda”

Değişen talep ve istekleri karşılamak adına öğretmenlerin meslek içi eğitimlerle desteklendiğine değinen Selçuk, “Okulların, sanayinin, hizmet sektörünün, öğrenci ve velilerin ihtiyaçları değişmiş durumda. Bu ihtiyaçları karşılayan bir yaklaşımı ilerletmek ve tedbirler almak gereksinimi var. Bu ihtiyaçları dikkate alan bir bakış açısı da hem pedagojik formasyon konusunda hem de eğitim fakültelerindeki öğretmenlerin eğitimleri konusunda birtakım çalışmalar da var. Bu çalışmaların nasıl ve ne şekilde olacağını birlikte değerlendiriyoruz. Öğretmenlerimizin, hizmet öncesindeki eğitiminin bizim okullarımızdaki süreçleri ne şekilde etkilediğine dair saha çalışmalarımız bitti. Bu saha çalışmaları neticesinde öğretmenlerin rol ve davranışlarındaki beklentilerimiz ortaya çıktı. Bu beklentiler de dahil olmak üzere hem girdiler, hem süreç hem de çıktılar açısından bir modellemeye ihtiyacımız var. Bu konuyla ilgili teknik ayrıntıları daha sonra paylaşacağız, çünkü ayrıntılarla ilgili raporlamalar devam ediyor” diye konuştu.

“Protokol neticesinde eğitim fakültelerimizdeki hocalarımızın velilerle temas kurmasını bekliyoruz”

YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç ise YÖK olarak son yıllarda bakanlıkta iş birliği protokolleri yaptıklarını ve sonuçlarının hissedilir olmaya başladığını ifade etti. MEB’in YÖK için ayrı bir öneminin bulunduğuna işaret eden Saraç, müfredatın Türk yükseköğretim sisteminin de zeminini teşkil ettiğini vurguladı. MEB ile YÖK arasında 2018’de imzalanan iş birliği protokolünü hatırlatan Saraç, bugünkü protokolle iş birliğinin kapsamının daha da genişletileceğini söyleyerek, "Artık eğitim fakültelerinde sadece öğretmen adaylarının yetiştirilmesi değil, aynı zamanda çalışan aday öğretmenlerin de, eğitim ve okul yöneticilerinin de mesleki eğitim çalışmalarına verdiği destek bu protokol neticesinde artırılacak. Hatta bu protokol neticesinde eğitim fakültelerimizdeki hocalarımızın okullardaki yöneticiler ve öğrencilerin de ötesine geçerek velilerle temas kurması sonucunu da doğuracağını düşünüyoruz. Tabii ki öğretmen yetiştirme süreciyle alakalı bakanlığımızın son dönemde ciddi girişimleri oldu, yeni bir vizyon ortaya koydu. Bu bağlamda öğretmenin niteliğini artırıcı olmak üzere bir takım girişimlerin boyutu lisans eğitimi sonrasında da bir eğitimi de gerekli kılıyor. Bu bağlamda da öğretmen yetiştirme sürecinde niteliği artırmak için lisansüstü veya uzaktan eğitim programları da açılabilecek” dedi.

“Akademisyenler, MEB’e bağlı okullarda akademik ve araştırma danışmanlığı yapabilecek”

YÖK’e bağlı akademisyenlerin MEB’e bağlı okullarda akademik ve araştırma danışmanlığı yapabileceğini de söyleyen Saraç, “YÖK, Milli Eğitim Bakanlığına bağlı resmi eğitim kurumlarındaki öğrencilere yönelik olarak üniversitelerdeki öğretim üyeleri tarafından akademik ve araştırma danışmanlığı yapılmasını da teşvik edecek. Bu kurgu neticesinde tezli ya da tezsiz yüksek lisans meselesi de gündeme gelecek ve bunun üzerine de bir çalışma yürüteceğiz” diye konuştu.

“Nihayetinde eğitim fakültelerimizin mezunları MEB’in eğitim kurumlarında istihdam ediliyor”

YÖK bünyesinde MEB’in de genel müdürlüklerinin temsil edildiği, milli komite şeklindeki Öğretmen Yetiştirme Komisyonunun dün bir toplantı yaptığını belirten Saraç, "Bunun sonuçları önümüzdeki günlerde açıklanacak. Nihayetinde eğitim fakültelerimizin mezunları Milli Eğitim Bakanlığımızın eğitim kurumlarında istihdam ediliyorlar. Bu bağlamda bakanlığın aradığı yetkinliklerin fakültelerde kazandırılması birinci önceliğimiz olması gerekiyor. Bu hassasiyet yine zaten devam ediyor. Milli Eğitim Bakanlığı tarafından açılacak hizmet içi eğitim faaliyetlerinin yürütülmesinde YÖK’ün koordinasyonunda üniversitelerimiz artık daha da etkin olsun istiyoruz” ifadelerini kullandı.

MEB ile YÖK arasında eğitimde iş birliği protokolünün imzalanmasının ardından YÖK Başkanı Saraç, Bakan Selçuk’a Türk Dil Kurumu (TDK) tarafından 2019 yılında yayımlanan ‘Klasik Edebiyat Bilgisi’ isimli kitabı hediye etti.

Bakmadan Geçme