Şeker-İş Sendikasından obezite ile mücadele başlatan Sağlık Bakanlığına çağrı

Son yıllarda dünyada pek çok ülkenin obezite ile mücadelede sağlıksız yiyecek ve içeceklerin vergilendirme suretiyle tüketimini azaltmayı amaçladığını bildiren Gıda ve Şeker Sanayi İşçileri Sendikası (Şeker-İş), Sağlık Bakanlığına nişasta bazlı şekerin (NBŞ) kota artışına müdahale edilmesi çağrısında bulundu.

Son yıllarda dünyada pek çok ülkenin obezite ile mücadelede sağlıksız yiyecek ve içeceklerin vergilendirme suretiyle tüketimini azaltmayı amaçladığını bildiren Gıda ve Şeker Sanayi İşçileri Sendikası (Şeker-İş), Sağlık Bakanlığına nişasta bazlı şekerin (NBŞ) kota artışına müdahale edilmesi çağrısında bulundu.

Şeker-İş Sendikasından yapılan açıklamada, tüm dünyada giderek daha da tehlikeli bir boyuta ulaşan obezite ile mücadele etmenin kaçınılmaz olduğu ve Türkiye’nin de kötümser bir tablo ile karşı karşıya bulunduğu belirtildi. Açıklamada, TÜİK 2015 verilerine göre Türkiye’nin ABD ve İzlanda’dan sonra obezite oranı en yüksek olan 3. OECD ülkesi olduğu belirtilirken, Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre önlenebilir bir hastalık olarak kabul edilen fazla kiloluluk ve obezitenin her yıl 1 milyondan fazla ölüme neden olduğu ifade edildi. Başta Fransa olmak üzere ABD, Meksika, İngiltere gibi ülkelerde aralarında mısır şurubu olarak bilinen yüksek yoğunluklu tatlandırıcılı meyve sularının da yer aldığı birçok üründen vergi alındığı kaydedilen açıklamada şu bilgilere yer verildi:

"Türkiye’de de yakın zamanda böyle bir uygulamanın başlatılacağı yönünde aldığımız duyumlar bizi fazlasıyla memnun etmiştir. Durumun ciddiyeti geç idrak edilse de Şeker-İş Sendikasının söylemlerini kehanet olarak görenler bugün haklılığına bir kez daha şahitlik etmişlerdir. Hatırlanacağı gibi Türkiye Gıda ve Şeker Sanayi İşçileri Sendikası, nişasta bazlı şeker kotalarına karşı 10 yılı aşkın sürdürdüğü hukuk mücadelesinde 10’un üzerinde davayı kazanmış, ancak Danıştay kararına rağmen bu kotaların artırılmasına engel olamamıştı. Son yıllarda Sağlık Bakanlığının sağlıklı beslenmeyi teşvik etmek amacıyla Türkiye Halk Sağlığı Kurumu ile ortaklaşa hazırladığı belirtilen yol haritasında Avrupa ülkeleri örneğinde olduğu gibi nişasta bazlı şekerlerin ve yüksek yoğunluklu tatlandırıcıların ağırlıklı olarak kullanıldığı ürünlere ek vergi getirmek için düğmeye basması obeziteyle mücadele için önemli bir adımdır. Ancak burada Bakanlığın ayırt etmesi gereken bir husus vardır ki göz ardı edilemez derecede önemlidir. Öncelikle nişasta bazlı şekerlerle doğal pancar şekeri aynı kefeye konulmamalıdır. Obezite vergilemesinden beklenen, aslında sağlıksız gıdaların tüketiminin önlenmesinde tüketici davranış değişiminin sağlanmasıdır. Halkımızın mısır şurubu ya da yüksek yoğunluklu tatlandırıcı katkılı ürünler yerine doğal pancar şekerinden elde edilen ürünleri tercih etmesi yönünde algıda değişiklik oluşturulmalıdır. Çünkü bugün piyasada satılan ürünlerin tamamına yakını pancar şekerinden değil, şekerden kat kat daha tatlı olan yüksek yoğunluklu tatlandırıcılar ya da mısır şurubu kullanılarak üretilmektedir. Eğer sağlıklı bir üretim düşünülüyorsa bunun hammaddesi kesinlikle doğal pancar şekeri olmalıdır."

"Pancar şekerinde KDV düşürülmeli"

Diğer yandan sağlıksız gıdaların yüksek oranda vergilendirilmesiyle eş zamanlı olarak sağlıklı gıdalar üzerindeki vergi yükünün düşürülmesi suretiyle toplam vergi yükünü artırmayacak düzenlemelerin obeziteyle mücadelede Türk vergi sisteminin etkinliğini artıracağını bildiren Şeker-İş Sendikası, bunun ancak pancar şekerindeki KDV oranının düşürülmesiyle mümkün olabileceğini belirtti.

"Sağlık Bakanlığı NBŞ kotası artışına dur demeli"

Sendika açıklamasında, nişasta bazlı şeker kota artışının engellenmesi konusunda ise şu görüşlere yer verildi: "Yüksek yoğunluklu tatlandırıcı kullanılan ürünlere getirilmesi planlanan ek vergi konusu her ne kadar olumlu bir gelişme olsa da diğer yandan Sağlık Bakanlığının da içinde bulunduğu Bakanlar Kurulunun her yıl belirlediği nişasta bazlı şeker kotalarının artırılması, kafalarda bir çelişki yumağı oluşturmaktadır. Nişasta bazlı şekerlerin kotasının her yıl AB ülkeleri ortalaması olan yüzde 1-2 seviyesinin çok çok üzerinde yüzde 15’lere çıkartılması konusu gerçekte obeziteye yol veren bir uygulamadır. Sağlık Bakanlığının halk sağlığı için özellikle nişasta bazlı şeker kotalarının her yıl belirlendiği dönemde bu konuya daha dikkat ve hassasiyetle eğileceğini ümit ediyoruz.”

Bakmadan Geçme