Hatice Hamarat ÖZKAN

Var Oluşunun Sebebi.

Hatice Hamarat ÖZKAN

Uzun süredir sessizliğimin sebebi, önce kendim daha sonra insanoğlu için ne yapabilirim boyutunda mükemmel bir eğitim içinde oluşumdur sevgili okuyucularım. Kendimi bildim bileli insanoğlu ve psikolojisi, Hayatın ve kaderin insana yaşattıkları ve insana katkıları veya zararları ve bu zarar durumundan kurtuluş yolları ile ilgili girmiş olduğum bu uzun yolculukta her geçen gün güzel bir süreç kat etme çabasındayım. Bu süreç bana o kadar güzel şekilde dönüşler sağlamakta ki, bu süreci sizinle ufak bir şekilde paylaşmak istiyorum.
Hayat her insan için farklılık arz etmektedir. Hepimizin kaderi ve yaşadıkları ve yaşadığı süreç tamamen farklılık göstermektedir. Çoğu insan herşey için hep karşısındakini veya kaderi suçlarken (En tehlikeli olduğunu düşündüğüm suçlama tabi), bazı insanlar da hayatı boyunca hep kendinde hatalar arayarak, hep kendini suçlama potansiyeli içinde olmuştur. Halbuki kimse şunu düşünmez, biz bunları neden yaşıyoruz? Her yaşanan döngü veya zorluk her birimizi aslında farklı bir noktaya taşımaz mı? Her yaşanan zorluktan sonra kendimizi olgunlaşmış hissederiz değil mi? Aslında bu olgunluk ve yaşananlar kaderimizin bir parçası, Bizi bizimle tanışmamız, bizi kendimizle buluşmamızı sağlamak için Yaradanımın güzel bir lütufu. Bazılarımız çok şanslıyız o erdeme çabuk ulaşırken, bazılarımız maalesef gelen sinyalleri görmezden gelerek ne kendini ne de hayatını anlamadan sonsuzluğa doğru yol alır.
Belki saçma gelecek söylediklerim ama bir de şöyle düşünelim. Yaradan yüce Rabbim, bizleri yaratırken sadece ibadet etmek için yaratsaydı. "Kaderinizi sizin çabanıza mahkum kıldık" demezdi. Ol deyince olduran Rabbim sizi sadece ibadet etmeye yöneltemez miydi. Tabiki de rahatlıkla yapardı. Ancak Yüce Mevlam "Yarattığım en üstün Varlık insandır. Herşeyi insanlığın hizmetine sundum."  dediyse, biz düşündüğümüz kadar aciz varlıklar değiliz. Rabbim bizi bu kadar basit olmak için de yarattığına inanmıyorum. Hayatta hiçbir şey tesadüf değildir. Herşey Rabbimin verdiği ve yarattığı bir enerji sistemi ile yaratılmıştır. Ve biz insanoğlu olarak bu büyük enerji sisteminde belki bir enerjinin parçası olmak için var olduk. Ve bu döngü içinde de  birbirimize hizmet etmek için görevler tayin edildi. Bunu da şöyle anlayabiliriz ki. Yüce Rabbim, Bir tek Kul hakkını affetmeyeceğini bildirirken acaba bizim insanlık için yapmamız gereken görev yok mu?  Veya üzerimizde kalacak olan hak? Rabbim bizleri yaratırken basit düşünseydi hepimiz aynı olmaz mıydık? Neden hepimiz farklı özellikler ve yeteneklerle donatıldık. Tabi ki birbirimize belki de dünyaya yapmamız gereken görevlerimiz olmasından. Peki bunları bulmak nasıl olacak, Bununla ilgili bilinen 1700 lü yıllardan süre gelen ilimler olduğu halde, bizler yeni öğreniyoruz ki. Çoğumuzun yıllarını alsa da kendini tanımaya gayret gösteren ve ruhaniyetine yönelmiş kişiler yaptıkları işleri irdeleyerek ve içlerindeki bilgeyi derinliklerinde hissederek bulmayı başararak kendini gerçekleştirmiş ve mutlu ve tutarlı bir hayat sürmüştür.
Peki bulamayanlar…  Onlar sürekli iş değişmiş veya sürekli kendini yetersiz hissetmiş, belki de hep başkalarını suçlamış, kendini gerçekleştiremediği için hep mutsuzluk veya eksiklik hissetmiş içinin derinliklerinde. Bu durumlardan kurtulmak isteyenlere artık çözümleri bulmuş olmanın mutluluğunu yaşıyorum.
Kendini keşfetme yolunda olanların yanında olmanın da gururu içindeyim. Bu farkındalığı hep birlikte paylaşmak ve iç dünyamıza yönelim sağlamanın faydalarını hissetmenizi umuyorum.
Saygılar sunuyorum 

Profesyonel Eğitim Koçu
Hatice Hamarat Özkan

Yazarın Diğer Yazıları