Kemal ASİLTÜRK

Avrupa Birliği'nin TÜRKİYE Yakınlaşması

Kemal ASİLTÜRK

Türkiye Avrupa Birliği (AB) Karma Parlamento Komisyonu (KPK) toplantısı geçtiğimiz günlerde 3 yıl aradan sonra, Ukrayna-Rusya Savaşının diplomasi, müzakere ve askeri alanda en hararetli günlerinin yaşandığı bir süreçteBrüksel’deki Avrupa Parlamentosunda düzenlendi.

AB-Türkiye Karma Parlamento Komisyonu Eş Başkanı SergeyLagodinsky, “Türkiye, AB’nin önemli bir ortağı ve bu durum devam ediyor. Türkiye, AB’ye aday bir ülke ve bu da devam ediyor.” dedi.Türkiye’nin Avrupa Konseyinin kurucu üyelerinden olduğuna değinen Lagodinsky, Türkiye’nin demokrasi, hukukun üstünlüğü ve iklim gibi çeşitli konularda uluslararası taahhütleri olduğunu anlattı.Lagodinsky, AB ve Türkiye arasında son yıllarda siyasi konularda ayrışma yaşandığını hatırlatarak “Şimdi, bu boşluğa köprü inşa etme ve yeniden birbirimize yaklaşma zamanı geldi.” ifadesini kullandı.Türkiye ve AB arasında ekonomik ve askeri iş birliğinin çok önemli olduğunu vurgulayan Lagodinsky, bu konularla birlikte hukuk, demokrasi ve insan hakları gibi diğer konularda da köprü kurulması gerektiğini belirtti.Lagodinsky, AB’nin Türkiye ile ilişkileri özellikle ortak çıkar sağlayacak alanlarda canlandırmak istediğini ifade ederek Türkiye’nin son dönemde bölge ülkeleri ile ilişkileri normalleştirmesini ve iş birliğini artırmasını olumlu karşıladıklarını belirtti.

Avrupa Birliği ülkeleri Sovyetler Birliğinin dağılmasından bu yanahiçbir zaman kendilerini bu kadar tehlikede hissetmemişlerdi. Belli dönemlerde terör saldırılarına maruz kalmış olsalar da Rusya’nın Ukrayna’ya açmış olduğu savaş AB ülkelerinin tehlikeyi ve korkuyu iliklerine kadar hissetmelerine neden oldu. Günümüzde, özelliklede 2019 sonlarından bu yana yaşanan pandemi koşulları, buna paralel enerji krizleri AB ülkelerinin Gayri Safi Yurt İçi Hasılalarını (GSYH) Sağlık, üretim ve enerji sektöründe daha aktif yönetim için ayırmalarına ve Savunma Sanayisinde harcadıkları büyük payı zorunlu kalmadıkça dengeli tutmaya ve bu yükü uluslararasında iş birliği yaptığı ülkelere paylaştırmaya yönelik politikalar izlemektedirler. Başlıca AB ülkelerinde Savunma sanayisine ayrılan bütçe İngiltere 53 Milyar$, Almanya 45 Milyar$, Fransa 43 Milyar$ civarındadır. 

AB-Türkiye Karma Parlamento Komisyonu toplantısında ki söylemler, Merkez Ülke konumundaki Türkiye’nin bölgede uygulamış olduğu dış politika, Rusya ve Ukrayna arasında barışa yönelik üstlenmiş olduğu rol, AB’nin kendi çıkarları doğrultusunda Türkiye ile tekrar ilişkiler düzeyini arttırmaya ve yakınlaşmaya itiyor. Kazanımları doğrultusunda Liberalist yaklaşım sergiliyor gibi görünen AB istemeye istemeye olsa da kendisini bu süreçte minimum kayıp maksimum kazanç doğrultusundamecbur kaldığıekonomi-savunma dengeleme politikasını yürütebilmek içinbu politikayı uygulamaya koymak zorunda hissediyor. 

AB’nin bu uygulamaya geçirmek istediği politika ile Avrupa Birliğinde kartlar tekrar dağıtılmaya başladı gibi görünsede kartı dağıtan el belli olup, hali hazırdaki aktörlerin güdümünde ve kazançları doğrultusunda hamleler olduğu unutulmamalıdır. Türkiye 1987 yılında üyelik başvurusunda bulunduğu Avrupa Birliği’ne 35 yıldır değişik uygulamalar, sebepler, şartlar öne sürülerek ritmik olarak bir uzaklaşan bir yakınlaşan politika ile oyalanmaktadır. Önümüzdeki sürecinde böyle devam edeceği aşikardır, yani Avrupa Birliği mevcut gücü, düzeni ve koşullarında Türkiye’yitam üyelik konusunda oyalamaya devam edecektir. Burada önemli olan Türkiye’nin bu yakınlaşma sürecindekendi çıkarlarını her platformda uygulaması ve kazanımlarını arttırarak, ekonomik diplomatik ve askeri gücünü en üst seviyeye çıkarması, bir diğer aktöre göre daha üstün bir konumda olmaya çalışmayı hedeflemesi gerekmektedir.

Kemal ASİLTÜRK
twitter.com/AsltrKml
[email protected]

Yazarın Diğer Yazıları