Kemal ASİLTÜRK

Mülteci Sorunu    

Kemal ASİLTÜRK

Türkiye’de 3.75 milyon kayıtlı bir o kadarda kayıtsız kaçak yollarla giren Suriyeli ve son dönemde Afganistan ve Pakistan’dan gelen kayıtlı ve kayıtsız mülteci sayısının çeşitli sosyal medya platformlarında muhalefet ve iktidar yetkililerin açıklamış olduğu veriler neticesinde yaklaşık olarak 8 milyon civarında olduğu tahmin edilmektedir. Bu, ülke nüfusunun yüzde 10’una denk düşüyor. Mülteci akını 2011 yılında başladığında, siyasiler gelenlerin sayısının daha az olacağını ve daha kısa bir süre kalacaklarını beklemekteydi. Ancak savaşın uzun sürmesi ve Avrupa’nın göç politikalarındaki kargaşanın giderileceğine dair hiçbir belirti bulunmadığı için durumun kalıcı olacağı veya daha da büyük boyutlara ulaşabileceği yıllar öncesinden belli olmuştu. Kısa vadeli acil çözümler bulmak için yapılanlar, düzensiz uygulamalara ve istikrarsız bir söylem geliştirilmesine yol açtı.Sınırların ellerini kollarını sallayarak geçenlerle dolduğu, mültecilerin karışmış olduğu asayiş olaylarının arttığı, bununla birlikte son zamanlarda yaşanan ekonomik sorunların artması toplumun dinamiklerini tamamen bozmaktadır.

Son zamanlarda mülteciler arasındaki yaşanan şiddet olayları, kadınlara yapılan sözlü, fiziki ve görüntüleme taciz olaylarının artması ve bu yaptıklarını sosyal medya mecralarında pervasızca paylaşımları gelinen boyutu gözler önüne sermektedir. Denetim ve yaptırım mekanizmalarının da yetersiz kalması bu tür olayların artışının önüne geçilmesini gün geçtikçe zorlaştıracaktır.

Bu güne kadar geçen sürede mülteci akınlarına politik bir çözüm üretilmemesi Suriyelilerin geleceklerini daha net tasavvur etmelerini halen sağlamamaları, aynı zamanda Türk toplumun üzerinde ekonomik bir külfet, güvenlik açısından bir risk ya da ulusal kimliği yeniden tanımlamak için bir araç olarak görmelerini engelleyebilir. Bu ilerleyen yıllarda demografik yapının bozulmasına ve çok büyük çatışma ortamlarının doğmasına sebebiyet verebilir.

Türkiye’deki farklı toplumsal kesimler yüksek mülteci yoğunluğunun iş gücü üzerindeki olumsuz etkisinden, mültecilerin aldıkları sosyal yardımların fazla olmasından ve suç/terör olaylarında artışlardan şikâyetçiler. Mültecilerin beklentileri ve devletin mevcut kaynakları ile Türkiye’deki farklı kesimlerin beklentilerinin uzlaşması oldukça zor. Entegrasyon politikaları, Türkiye’deki farklı kesimlerin Suriyelilerin Türkiye bulunmalarından kaynaklanan endişeleri dikkate alınmalı ve yasalar çerçevesinde insan hakları protokolünde gerçekten mülteci durumuna düşen sığınma talebi olanlar ile savaşacak durumda olmayanlar yaşlı kadın ve çocuklar haricinde ivedilikle geri gönderim merkezleriyle gönderilmelidirler.

Yazarın Diğer Yazıları