Numan ALADAĞ

İktisadi Demokrasi Yoksa Cumhuriyet Zarar Görür.

Numan ALADAĞ

HALKIN HABERCİSİ AİLESİ OLARAK, CUMHURİYET BAYRAMININ 98'ci YILINI KUTLAR, NİCE YILLARA

Değerli okuyucular,

Cumhuriyetin ilelebet payidar olması, iktisadi demokrasinin kurulmuş olmasına bağlıdır. iktisadi demokrasi kurulamamış ise, Cumhuriyet her geçen gün zarar görür.

Cumhuriyet demek, Türk sanayicisinin ve çiftçisinin destek istediği noktalardan uzak olmamasıdır. Türkiye genelinde yaklaşık yirmi binin üzerinde olan mağaza zinciri markaları, raf bedeli şartı ile haksız rekabet etmektedir. Raf bedeli şartı da, Cumhuriyet düşmanlarının çoğalması demektir. Raf bedeli şartı, başta işsizlik olmak üzere her türlü terör ve ahlaksızlıkların meydana gelme adresi olduğunun bilincinde olmamız lazım. 

Türkiye Cumhuriyeti Hükümetine, stratejik önem taşıyan bu milli sorunu hatırlatmakta fayda vardır. İşbaşında olan Hükümetin en büyük düşmanı raf bedeli şartıdır. 

Yüce Dinimizin mübarek günlerini kutlamak, nasıl imanımızın gereği ise, Milli tarihimizin mutlu olaylarını kutlamak da şüphesiz milli bir vazifedir. Milletçe öğünmekle haklıyız ki, Büyük Türk Milletinin engin ve zengin tarihinde bayram yapılmaya değer nice mutlu olaylar, zaferler vardır.

Yakın tarihimizde başta gelen böyle mutlu bir olay ise, hiç şüphesiz Türkiye Cumhuriyetinin ilanıdır.

Büyük Türk Milletinin genç, ihtiyar, kadın-erkek, rütbesiz er veya komutan olarak şuurlu bir şekilde "Mehmetçik” olur, onunla bütünleşir. Bu bütünleşmeyle, bütün güç ve imkanlarını birleştirmek suretiyle sağladığı o büyük güç, onu başarıya götürür.  Cumhuriyetin ilanı ve kazandığı “Cumhuriyet” bilinci, onun, kendi kendini idareye ne derece layık olduğunu, dost düşman herkesin gözleri önüne serer ki, bu süreç, onun zor bir imtihanı olmuştur. 

Ey Büyük Türk Milleti!

Tarihi gerçekler ortadadır. Mübarek Anadolu’muzun her noktasında şahlanan milli iradenin dünyaya ilan ettiği "Ya İstiklal, Ya Ölüm" kararından doğan kuvvet, karşı konulmaz bir güç haline gelip maddi hesaplara aldananları perişan etmiştir. 

Büyük Türk milleti bu tarihi kararlarıyla artık kendi işlerini kendi iradesiyle yürüteceğini açıklamıştır. Bunun gerçekleşmesi ancak Cumhuriyet idaresiyle mümkün olabilirdi. İslam Dinine uygun olan Devlet idaresi, zaten Cumhuriyetti. Aynı zamanda Büyük bir Devlet Başkanı vasfında olan Peygamberimiz, daima Ashab-ı Kiram ile istişarelerde bulunarak bu konuda Müslümanlara güzel örnekler vermiştir. Özellikle savaş işlerinde bu istişarelerine önem verir ve zaferler kazandırdı. 

Cumhuriyet, yeni ve sağlam esaslarıyla Türk Milletini emin ve metin bir istikbal yoluna koyduğu kadar, asıl fikirlerde ve ruhlarda meydana getirdiği güvenlik itibariyle büsbütün yeni bir hayatın müjdecisi olmuştur. 

Bugünkü Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Büyük Türk Milletinin kendi iradesiyle kurulmuş olup, bu devlet şeklinin adı Cumhuriyettir.

Cumhuriyet, yeni ve sağlam esaslarıyla Türk Milletini emin ve metin bir istikbal yoluna koyduğu kadar, asil fikirlerde ve ruhlarda  meydana getirdiği güvenlik itibariyle büsbütün yeni bir hayatın müjdecisi olmuştur. 

Cumhuriyet idaresi, yönetim sistemi bakımından, demokrasi diye adlandırılan idare şeklinde dahildir. Bu idare şeklinde, hakimiyet millete ait olup, millet bu hakkını, yasalarda belirtilen yollarla kullanır. 

Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK'ün önderliğinde Kahraman Ordumuz, Çanakkale Zaferinden sonra milleti ile el ele verip, Türk Kurtuluş Savaşını kazanarak, laik ve demokratik ilkelerine bağlılığı ile Türkiye Cumhuriyetini kurmuştur. 

Ülkesi ve Milleti ile bölünmez bütünlüğüne, Cumhuriyetimizin geleceğine yönelik hangi tehdit olursa olsun Türk Milletinin kale gibi iradesi (Kararlılığı) karşısında dün olduğu gibi, yarınlarda da bozguna uğrayacaları kaçınılmazdır. Çünkü Türk Milleti asiliyetinin ta kendisi olan, topraklara sahip çıkarak, o toprakları Vatan yapan topraktan ürettiği ve stratejik önemi olan değerlerle Cumhuriyetimizin Türk Milletinin geleceğini teminat altına alan Türk sanayicisini ve çiftçisinin bu stratejik önem taşıyan konuyu yakından görüyoruz.   

Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK'ün ''Yurtta Sulh, Cihanda Sulh'' kavramından hareketle, barış ve istikrarın Ay yıldızlı Şanlı Türk bayrağının dalgalandığı her yerde büyük rol oynamış ve 15 Temmuzda da kendisini göstermiştir.

Cümle vatan şehitlerini, Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK'ü  Türkiye Cumhuriyetinin kurulmasına emeği geçenleri rahmet, Gazileri minnetle anar. Hastalara acil şifalar dileriz. 

CUMHURİYETİMİZİN 98. YILI KUTLU OLSUN.

NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE

Kaynakça:

Dini konular kaynakçası, Diyanet işle başkanlığı 207 no'lu yayını.

Yazarın Diğer Yazıları