Manevi Değerlerimiz

Medeniyeti oluşturan insandır. Bu oluşumda maddi unsurlar kadar milli ve manevi değerlerin önemi büyüktür. İnsan hem maddi hem de manevi özellikleri olan bir varlıktır.  
Ancak İnsan, maddi özellikleriyle değil manevi özellikleriyle ifade edildiği zaman daha bir insandır. Çünkü bedeni özelliklerinin yanı sıra insanı insan yapan manevi özelliklerdir.
Toplum hayatının temel direği manevi değerlerdir. Toplumlar buna dikkat etmeli. Fakat maalesef günümüzde manevi değerlerin erozyonu yaşanmaktadır. 
İnanç ve değerlerin arka plana itilmesi tüm gelenek ve göreneklerimizin tahribata uğramasının bilimsel izahı mümkün mü?

Günümüzde bir yandan şiddet ve terör olayları, hırsızlık, rüşvet ve yolsuzluk olayları dünyada yaşayan bütün insanların maddi ve manevi yönden hayatını tehdit ederken, diğer yandan maddiyata önem verip maneviyatı önemsizleştiren anlayışla ortaya konan yanlışların nedeninin izahında zorlanıyoruz. 
Bizleri kurtaracak pek çok model önümüze sürülmek istense de çağımızda ki bu problemlerle başa çıkabilmemizin yolu, milli ve manevi değerlerimize sahip çıkmakla olacaktır. 
Nitekim bugün birçok toplum kurtuluşu kendi milli ve manevi değerlerine geri dönmekle mümkün olacağını ifade eder hale gelmiştir.
Manevi değerlerimizin neler olduğunu ve hayatımızın neden vazgeçilmezlerinden olduğunu kavramak için onları tamamen yok etmemiz mi gerekiyor.                                                                                   
Ya vatan Vatan sadece bir toprak parçası mıdır?  
Vatan herşeyden önce üzerinde yaşayan insanlar için hürriyet demektir. 
O vatan üzerindeki maddi ve manevi tüm zenginlikler, içinde yaşayan insanların sahip oldukları ve korumaları gereken değerlerdir.  
Doğal, tarihi ve kültürel zenginlikleriye değil; günümüz dünyasında maddi değerlerle övünen toplumlar; gittikçe artan uyuşturucu ve alkol bağımlılığı, kumar düşkünlüğü gibi ahlaki bozuklukların yayılması ve çoğu toplumda bu durumun olağan karşılanması; manevi erozyon sonucunda ortaya çıkan boşluğun meydana getirdiği tatminsizliğin bir göstergesidir. 
Dünyada geniş ekonomik imkanlara sahip olan çok sayıda insanın, sürekli bir arayış içinde olup, sonra da bu tatminsizlik içinde binbir türlü kötülüğün içine düşmektedirler. 
Basın ve medya aracılığıyla tanık olduğumuz birçok örnek var. Şöhretinin en şaşalı döneminde uyuşturucu tedavisi görmeye başlayan, sahip olduğu tüm servetini kumar masalarında harcayıp kaybeden, başvurduğu pekçok yönteme rağmen mutluluğu yakalayamadığı için ruhsal tedavi gören insan sayısı gün geçtikçe artmaktadır. Bunların önlemi alınmalıdır.  

Bu gibi insanlar idealleri olan makamı mevkiyi, parayı, evi, arabayı, eşi belki elde etmekte, ancak bunların kendisine getireceğini umduğu mutluluğu hiçbirinde bulamamaktadırlar.
Dünyanın her neresinde olursa olsun, herhangi bir insana sorulduğunda, yaşamının tek amacının huzurlu ve mutlu bir hayat elde etmek olduğunu söyleyecektir. Ancak buna rağmen çok az insan bu hedefini gerçekleştirebilir. Çoğu kişinin hayatına dair pek çok şikayeti, acısı, sıkıntısı, üzüntüsü ve pişmanlığı vardır. 
Aslında her insanın hayattan beklediği en önemli değer, arayışı içinde bulunduğu en önemli unsur, gerçek huzurun ve mutluluğun sırrını yakalayabilmektir. 
Dünyada olduğu gibi ülkemizde de büyük bir hızla kaybettiğimiz manevi değerlerimize bir an önce sahip çıkmalı ve bu erozyonun önünde yüreklerimizi bent yapmalıyız.
Aksi halde, insanoğlunun oluşturduğu bu manevi boşluk, uçsuz bucaksız karanlık bir derinlikten ibarettir ve girdabından kurtulmamız mümkün olmayacaktır. Son dönemde  Televizyonlarda toplumunun maneviyatına değer verilmeyen filimler evlerimize kadar giriyor. Çocuklarımız bu filimler veya dizileri seyrederek nasıl bir nesil yetişe bilirki buna neden rütük müdahale etmiyor. O kanalara neden uyarı vermiyor. Bunuda anlaya bilmiş değilim. Geleceğimiz dediğimiz çocuklarımız böyle bir ortamda nasıl yetişe bilirki gelecek nesillere kötü örnek oluyor diziler ve filimler.

Yazarın Diğer Yazıları