'Aba tekniği' kullanan klinik, gelişim gösteren otizmli öğrencilerini mezun ediyor

Diyarbakır'da bir yıldan fazladır faaliyet gösteren Aba Kliniği, Amerika'da kullanılan 'aba tekniğiyle' otizmli bireylerde gösterdikleri üstün başarının meyvelerini toplamaya devam ediyor.

'Aba tekniği' kullanan klinik, gelişim gösteren otizmli öğrencilerini mezun ediyor

Diyarbakır’da bir yıldan fazladır faaliyet gösteren Aba Kliniği, Amerika’da kullanılan ‘aba tekniğiyle’ otizmli bireylerde gösterdikleri üstün başarının meyvelerini toplamaya devam ediyor.

Diyarbakır’da 1,5 yıl önce açılan Aba Kliniği, Amerika’da kullanılan aba tekniğiyle otizmli öğrencilerinde ilerleme kaydetti. Birçok öğrencisinde başarılı sonuçlar elde eden klinik, velilerden tam not alarak çocuklarının gelişimini sevinçle karşılıyor.

Otizm belirtileriyle 5 yaşındaki kızı Ezgi’yi kliniğe getiren Pınar Böçkün, kızında uygulanan Aba tekniği ile çevresindekilerin kızının değişimine şaşırdığını söyledi. Kızının 2,5 yaşındayken durumunu fark ettiklerini belirten Böçkün, “Davranış bozukluğu çok vardı. Hareketleri otizme çok benziyordu. Takıntılı hareketleri, tipik otizm belirtileri dediğimiz ışıkları açıp kapatma, belli bir oyuncakla oynama, aynı kıyafeti giymeyi, aynı yemeği yeme, aynı şeylerde ısrarcıydı. Ezgi’yi farklı bir şeye yönlendiremiyorduk, bunlar bir otizm belirtileriydi, çocukta yoğun bir davranış bozukluğu vardı. Bize sürekli direnç gösteriyordu, üstünü başını çıkarıyordu. Evde biraz çaresiz kaldık, profesyonel bir desteğe ihtiyaç olduğunu düşündük ve önce birkaç doktora gittik. Özel psikiyatriye Dicle Üniversitesi’ne, devlet hastanesine gittik, davranış bozukluğu tanısı konuldu. Otistik davranış bozukluğu vardı. Daha sonra biz buraya gelip Süleyman Hocayla tanıştık. Şikayetlerimizi belirttik, ondan sonra Ezgi’yi bir yıl boyunca yoğun bir eğitime aldılar. Ezgi şu anda bizim ismimizi, kendi ismini, kız-erkek ayrımını, nasıl oynayacağını, insanlara nasıl davranacağını biliyor. Bu takıntılı otizm davranışları düzeldi. Tanıya takılmayalım, biz çocuklarımızı topluma kazandırmaya bakalım. Bu çocuklar düzgün bir eğitim aldıktan sonra normal çocuklardan hiçbir farkı kalmıyor. Şu anda Ezgi’nin geçen yılki dönemle şu andaki dönemi çok farklı. Şu anda kimse bu geçen yılki Ezgi olduğuna inanamıyor. Herkes ne yaptınız, bu çocuk nasıl bu kadar değişti diyor” dedi.

“Yüzde 70’ten fazla gelişim ile özel eğitim ihtiyacı bitti”

Yüzde 70 gelişim ile bir yılda kızının özel eğitime ihtiyacı kalmadığını ifade eden Böçkün, “Aradan bir yıl geçti. Biz, iki hafta önce psikiyatriye gidip hocasına gösterdik. Tekrar çocuğumuzu bir değerlendirsin diye. Çocuğumuzda yüzde 70’ten daha fazla bir düzelme olduğunu söyledi. Şu anda özel eğitime ihtiyacı yok, çocuk kendi başına kendini ifade edebiliyor, konuşabiliyor, davranışları ve insan ilişkileri daha düzgün. İnşallah daha da iyi olacak. Şubatta da artık rapora ihtiyacımız kalmayacak, buradan mezun olacağız. Tabii ki bu çocuklar özel çocuklar olduğu için bu çocukları hayatları boyunca destekleyeceğiz, yardımcı olacağız. En azından benim çocuğumun kendi sınıfındaki yaş grubundan bir farkı kalmadı” diye konuştu.

“15 aylık süreçle ön yargıları kırdık”

Aba Klinik Müdürü ve Özel Eğitim öğretmeni Süleyman Bayram, yanlış teknik ile uygulanan abanın güvenirliğini ve ön yargısını 15 aylık doğru uygulamalar ile ortaya çıkartarak ön yargıları kırdıklarını savundu. Bayram, “Aba eğitim modeli, yurt dışında özellikle Amerika, Kanada gibi gelişmiş ülkelerde otizmli çocukların eğitiminde çok yoğun kullanılan bir modelidir. Bilimsel dayanağı çok güçlüdür bu modelin. Bu eğitim modeliyle ilgili özellikle Türkiye’de çok fazla yanlış ön yargılar vardı. Aba alanında yetişmiş profesyonel sayısı çok az olduğu için, aba uyguladığını iddia eden kişiler bu sistemi yanlış uyguluyorlardı. Yanlış uygulamasından kaynaklı da çocuklardaki gelişimler yeteri düzeyde görülemiyordu. Bu, Türkiye’de, ailelerde, çocuk psikiyatri doktorlarında, eğitimcilerde abanın etkisiz olduğuyla ilgili bir ön yargı oluşturdu. Biz, faaliyet gösterdiğimiz bu 15 aylık süre içerisinde yaptığımız çalışmalarla gerek çocuklara verdiğimiz eğitimler, gerekse eğitimcilere verdiğimiz eğitimlerle abanın gerçekten bu çocuklar üzerinde etkili olduğunu, profesyoneller tarafından uygulandığında çocuklarda çok ciddi ilerlemelerin olduğunu hatta mezun ettiğimiz öğrencilerimiz de oldu, bunu gösterebildik. Bu şekilde insanların abaya karşı ön yargısını da bu süre içerisinde kırabilmiş olduk” ifadelerini kullandı.

“Türkiye’nin farklı şehirlerinden talep çok fazla arttı”

Aba tekniğinin Türkiye’nin birçok ilinde özel eğitim merkezlerinin gözdesi haline geldiğini aktaran Bayram, “Şu an Aba Kliniği’nin geldiği konum tabii bizi çok mutlu ediyor, motivasyonumuzu yükseltiyor. Türkiye’nin farklı şehirlerinden talep çok fazla arttı. Özellikle özel eğitim merkezleri, Aba birimi kurup kendi öğrencilerine bu hizmeti sunmak için bizlerden danışmanlık hizmeti almak için taleplerde bulunuyorlar. Tabii bizim şu an için kendi eğitimci kadromuz, kendi danışmanlık verebileceğimiz kadromuz biraz da sınırlı olduğu için, tamamen Türkiye’ye bu hizmeti veremiyoruz. Ama belli başlı şehirlerde sunmaya çalışıyoruz” şeklinde konuştu.