6-7 Ekim olaylarının üzerinden 7 yıl geçti, acılar geçmedi

Diyarbakır'da 6-7 Ekim 2014'te 'Kobani olayları' bahane edilerek düzenlenen izinsiz gösterilerde Yasin Börü, arkadaşları Ahmet Dakak, Riyat Güneş ve Hasan Gökgüz'ün öldürülmesinin 7. yılında acılar tazeliğini koruyor.

6-7 Ekim olaylarının üzerinden 7 yıl geçti, acılar geçmedi

Diyarbakır’da 6-7 Ekim 2014’te ’Kobani olayları’ bahane edilerek düzenlenen izinsiz gösterilerde Yasin Börü, arkadaşları Ahmet Dakak, Riyat Güneş ve Hasan Gökgüz’ün öldürülmesinin 7. yılında acılar tazeliğini koruyor.

Diyarbakır’da Kurban Bayramında et dağıtırken terör örgütü PKK yandaşlarınca vahşice katledilen 4 gencin ailesinin acıları, olayların 7. yılında da tazeliğini koruyor. Bağlar ilçesinde 6-7 Ekim 2014’te düzenlenen izinsiz gösterilerde terör örgütü PKK yandaşlarınca katledilen Yasin Börü, Ahmet Dakak, Riyat Güneş ve Hasan Gökguz’un ailelerinin evlatlarının şehadetini gururla desteklediğini söyledi.

Acılarının ilk günkü gibi taze olduğunu yaşananları unutmadıklarını belirten Hasan Gökgöz’ün babası Mehmet Gökgüz, "7 yıl geçti, bugün şehit olmuşlar gibi hissediyoruz. Bizim için değişen bir şey yok, 7 gün 7 yıl aynı. Kemal Kılıçdaroğlu diyor ki Selahattin Demirtaş boşuna cezaevinde. Peki sen benim yerimde olsaydın ben bu kelimeyi kullanır mıydım? Meral Akşener ise terörist değil diyor, terörist değilse ağabeyinin ne işi var Kandil’de. Adamlar İmralı’da Abdullah Öcalan ile konuşmak istiyor, İmralı ne derse öyle yapacağız diyorlar. Acımız taze, bayram ve yıl dönümleri gelince aynı, 7 yıl aradan geçti ama sanki bizim için 7 gündür, aklımızdan gitmiyor. Hasan’ın çocuğu geçen gün bana babasının sesini merak ettiğini söyledi. Ben de bir yerde vardı aldım dinlettim, hemen ağladı, dinleyemedi. Elhamdülillah çok şükür biz şehadetlerinden pişman değiliz. Benim 10 oğlum olsa onunu da bu yolda şehit etsem umurum da değil yeter ki şehit olsunlar. Ben 62 yaşındaydım kanımı döktüm kendim yaralandım. 6-7 Ekim’de bir Rabbim bilir birde biz biliriz başımıza neler geldi. Adamlar DEAŞ ile alakamız yoktu, bizi DEAŞ’lı bahanesiyle memleketi yıkıp yaktılar. Benim hem evlat yaram içimde hem de sırtımda kurşun yediğim yaram hala da ağrıyor. Hiç bir şey ciğere benzemez, 16 ila 25 yaşında daha çocuktular. Bunların ne suçu vardı sadece fakire yardım etmek içindi. O binanın önünde geçtiğimiz zaman Hasan’ı sanki daha yeni atıyorlarmış gibi hissediyoruz. Bana sıktıkları yeri görünce aklıma geliyor” dedi.