Acil bir şekilde kalıcı ateşkes sağlansın ve abluka kaldırılsın!
HAMAS'ın çağrısı üzerine Kudüs Kardeşlik Platformu'nun da destek verdiği hekim ve sağlık çalışanlarının 'sessiz yürüyüş' eyleminde, Gazze'de devam eden soykırımın sona ermesi için uluslararası topluma ve devlet yetkililerine çağrı yapıldı.
HAMAS'ın çağrısı üzerine Kudüs Kardeşlik Platformu'nun da destek verdiği hekim ve sağlık çalışanlarının "sessiz yürüyüş" eyleminde, Gazze'de devam eden soykırımın sona ermesi için uluslararası topluma ve devlet yetkililerine çağrı yapıldı.
Soykırımın başladığı tarihten bu yana Türkiye'nin birçok ilinde cumartesi günü "Sessiz Yürüyüş" düzenleyen hekimler ve sağlık çalışanlarının eylemleri, 55'inci haftaya girdi.
Malatya'da, HAMAS'ın çağrısı üzerine Kudüs Kardeşlik Platformunun da destek verdiği hekim ve sağlık çalışanlarının Gazze için düzenledikleri "sessiz yürüyüş" her hafta olduğu gibi yine eski İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde başladı ve Kernek Karagözlüler Camii bahçesine kadar devam etti.
Burada, Kernek Karagözlüler Camii imam hatiplerinden Ahmet Türk'ün Kur'an-ı Kerim tilavetinin ardından basın açıklamasına geçildi.
"Gazze'deki dehşet verici soykırım ve abluka 421'inci gününde"
Düzenlenen basın açıklamasını topluluk adına okuyan İnönü Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi 4'üncü sınıf öğrencisi Enes Kılıç, Gazze'deki dehşet verici ablukanın 421. gününde olduklarını belirterek, "Selam olsun canlarıyla, kanlarıyla vatanlarında kalmanın ve özgürlüğün bedelini ödeyen izzet sahibi, civanmert Gazze Halkına! Selam olsun şehadet rüyasıyla, ölüm pahasına mesleklerinden vazgeçmeyen Gazze’nin şeref ve haysiyet timsali hekim ve sağlık çalışanlarına! Selam olsun zulme karşı elinden ve dilinden geleni esirgemeyen, kararlılıkla protestolara ve boykota devam eden vicdanlı insanlara!" ifadeleriyle başladı.
"Şu anda nüfusun yüzde 96'sı giderek artan gıda güvencesizliği ile karşı karşıya!"
Gazze’deki sağlık krizini büyük bir endişe ve öfke ile takip ettiklerini belirten Kılıç, sahada çalışan gazetecilerden ve Gazzeli meslektaşlarından aldıkları bilgilerin durumun vahametini tüm açıklığıyla gözler önüne serdiğini ifade etti. Ablukanın insanî yardım girişi ve dağıtımına engel olduğunu belirten Kılıç, "Şu anda nüfusun yüzde 96'sı giderek artan gıda güvencesizliği ile karşı karşıya" dedi.
"Yüzde 90'ı sivil olmak üzere 50 binden fazla insan işgalciler tarafından katledildi!"
Gazze'nin her yerinde insansız hava araçları, keskin nişancılar ve bombardımanlarla sivillere yönelik katliamlar gerçekleştirildiğini vurgulayan Kılıç, "Yüzde 90'ı sivil olmak üzere 50 binden fazla insan israil saldırılarında katledildi. Yerleşim alanlarının kasıtlı olarak yok edildiğine şahit olduk. 400 günü aşkındır evlerinden sürülen, güvencesiz koşullar altında yaşamaya zorlanan kardeşlerimizin mazlumluğuna şahit olmaktayız" dedi.
"Onların bu çağrısına kulak mı tıkayacağız?"
16 Kasım'da Ankara'da sağlık müdürlüğü önünde düzenlenen eyleme canlı bağlantıyla katılan Gazze Sağlık Müdürü'nün konuşmasını hatırlatan Kılıç, "Biz Gazze'deki doktorlar ve sağlık çalışanları olarak Allah bizden razı olduğu halde ona kavuşuncaya kadar meydanı terk etmeyeceğimize yemin ettik. Benim dedem, Osmanlı ordusunda şehit düştü. Sizin dedeleriniz de Kudüs kapısında şehit düştü. Mü'minin mü'mine karşı durumu kurşunla perçinlenmiş bir bina gibidir. Mü'min, mü'mini yalnız bırakmaz. Yardım edin… Biz inanıyoruz ki Türkiye'deki kardeşlerimiz Filistin halkımızı böyle katledilir bir şekilde bırakmayacaktır" dedi.
"Sağlık sistemi çökmüş olan 2 milyon insanı yanlız mı bırakacağız?"
Kılıç, Gazze'deki sağlık sisteminin çökmüş olduğunu belirterek, "Sağlık sistemi çökmüş olan 2 milyon nüfuslu içi yaralı dolu mazlum beldeyi tek mi bırakacağız? Devasa hastaneleri olan bir ülke olmamıza rağmen, ambulans helikopterleri ve uçakları olan Müslüman ülke olmamıza rağmen yaralı çocukların parmaklarını saramayacak mıyız? İşte bu sebeple her fırsatta tıbbi koridor talep ediyoruz! Yaralıların bize getirildiği, bizim yaralılara götürüldüğümüz ve sağlık malzemelerinin yakılmadan bombalanmadan güvenle Gazze'ye ulaşacakları bir koridor talep ediyoruz!" diye belirtti.
"Acil bir şekilde kalıcı ateşkes sağlansın! Gazze'deki abluka kaldırılsın!"
Kılıç, uluslararası toplumu, devletleri ve ilgili yönetimleri Gazze halkına karşı yapılan soykırım ile ilgili bir kez daha uyararak, "Acil bir şekilde kalıcı ateşkes sağlansın! Gazze'deki abluka kaldırılsın! İnsanî ve tıbbî yardımlarla beraber tıbbî yardım sağlayacak heyetlerin Gazze'ye girişi sağlansın! Sağlık tesisleri ve sivil altyapı korunup tahrip olanlar yeniden inşa edilsin!" taleplerinde bulundu.
Kılıç, bu sonuçlara ancak; Gazze ve Lübnan'da yaşamı korumaya yönelik uluslararası bir siyasetle, israil'e yönelik somut siyasî ve iktisadî yaptırımlar yoluyla ulaşılabileceğini söyledi.
"Vicdan sahibi herkesi bu zulme karşı elinden gelen her şeyi yapmaya davet ediyoruz"
Kılıç, okuduğu açıklamayı şu sözlerle bitirdi: "Bizler tüm toplumların ve devletlerin üzerine düşen görevi yapmaya davet ediyoruz! Başta yöneticiler olmak üzere, tüm vicdan sahibi herkesi bu apaçık zulme karşı elinden, dilinden gelen her şeyi yapmaya ve boykota davet ediyoruz. Şunu herkes bilsin ki asla ve asla bu zulmü kanıksamayacağız! Normalleştirmeyeceğiz! Sabırla ve azimle, zulme karşı duranlar olacağız!"