'Deprem sonrası çocuklara güvende olduğunu hissettirin'
Deprem sonrasında çocukların ilk önce güvende olduklarını hissetmeye ihtiyaç duyduğunu belirten Psikolog Çağla Gül, Anne babalar, bu dönemde çok daha fazla sevgi, ilgi alaka ve göz teması kurarak iletişim kurmalılar. Çocuklar kendini oyun oynayarak ifade eder dedi.
Deprem sonrasında çocukların ilk önce güvende olduklarını hissetmeye ihtiyaç duyduğunu belirten Psikolog Çağla Gül, 'Anne babalar, bu dönemde çok daha fazla sevgi, ilgi alaka ve göz teması kurarak iletişim kurmalılar. Çocuklar kendini oyun oynayarak ifade eder' dedi.
24 Ocak'ta 6.8 büyüklüğünde meydana gelen deprem nedeniyle hem o anda ve sonrasında yapılması gerekenler tekrar gündeme geldi. Medical Park Elazığ Hastanesi'nden Uzman Klinik Psikolog Çağla Gül de depremzedelerin bu süreçte neler yapmaları gerekenleri anlattı. Depreme maruz kalan kişinin ilk olarak şok tepkisi verdiğini ifade eden Psikolog Çağla Gül, 'Davranışlar ve tutumlar bilinçsizdir. İnsanların Elazığ'daki deprem anında trafikte ters yönde gitmeleri, bazı bireylerin balkondan aşağı atlaması da şok etkisinden kaynaklanıyor olabilir. Şok etkisindeki insanların enkaz etrafında, yemek yemeden, su tüketmeden, ısınmadan saatlerce beklemeleri de şok anının getirdiği davranışlardır. Bir sonraki evre pasif evredir. Bu evrede insanlar daha ılımlı ve uyumludur. Yemek yemeyi, su içmeyi ve ısınmayı kabul ederler ancak bunları yapabilecek kadar beceriye henüz sahip değildirler. Bir diğer evre ise kabulleniş evresidir. Şu an esasen hepimizin yaşadığı evrede denilebilir. Bu evrede akut stres tepkileri gösteriyoruz. Anlık strese verdiğimiz tepkilerdir. Deprem oluyor gibi hissetmek, gece uyuyamamak, eve girmekte zorlanmak, nefes alıp verişte değişim, kalp çarpıntısı, dil kuruması, bağırsak ve mide sorunları bu tepkilere örnek olarak verilebilir. Bunlar vücudumuzun verdiği tepkilerdir. Bu tepkilerin en az 3 gün en fazla 30 gün süreyle devam etmesi beklenmektedir. Tepkiler kişiden kişiye göre değim gösterir. Bazı kişiler çok daha tedirgin olabilirler. Peki, bu bir rahatsızlık mı, tedavi edilmeli mi? Evet, bu süreçte psikoloji uzmanlarından kesinlikle yardım alınmalıdır' dedi.
'Çocuklar kendini oyun oynayarak ifade eder'
Çocukların travma ve korkularını yenmesi için kendilerini ifade etmelerine fırsat tanınması gerektiğini aktaran Psikolog Gül, 'Çocuklar duygularını soyutlayarak ifade edemezler. Ancak sorular sorarlar. Neden olduğunu ne yapılması gerektiğini evlerini merak ederler. Her şeyden önce güvende olmaya ihtiyaçları vardır. Anne babaları bu dönemde çok daha fazla sevgi, ilgi alaka göstermeli ve göz teması kurarak iletişim kurmalıdır. Çocuklar kendini oyun oynayarak ifade eder. Çocuk, düşüncelerini ve zihninden geçenleri ifade edeceği bir resim yapmalıdır. Biz yaptığı resimleri anlamak ve anlamlandırmak zorunda değiliz. Ancak çocuk onu kendi duygularını düşünceleri ifade ederek çizmiş ve gitmesi gereken yola gitmiştir. Eğer ebeveynler kendilerini güvende hissetmez ise oto kontrollerini tam anlamı ile sağlayamamışsa, öfkesini açığa çıkarıp depremle alakalı doğru bilgiyi edinemeyip kendi öz bilgiyi sağlayamamışsa çocuk bunları hissedecektir. Kendimizi kontrol altına aldıktan sonra çocuğumuz bunu fark etsin. Bunun üzerinden kendini iyileştirsin' diye konuştu.
24 Ocak'ta 6.8 büyüklüğünde meydana gelen deprem nedeniyle hem o anda ve sonrasında yapılması gerekenler tekrar gündeme geldi. Medical Park Elazığ Hastanesi'nden Uzman Klinik Psikolog Çağla Gül de depremzedelerin bu süreçte neler yapmaları gerekenleri anlattı. Depreme maruz kalan kişinin ilk olarak şok tepkisi verdiğini ifade eden Psikolog Çağla Gül, 'Davranışlar ve tutumlar bilinçsizdir. İnsanların Elazığ'daki deprem anında trafikte ters yönde gitmeleri, bazı bireylerin balkondan aşağı atlaması da şok etkisinden kaynaklanıyor olabilir. Şok etkisindeki insanların enkaz etrafında, yemek yemeden, su tüketmeden, ısınmadan saatlerce beklemeleri de şok anının getirdiği davranışlardır. Bir sonraki evre pasif evredir. Bu evrede insanlar daha ılımlı ve uyumludur. Yemek yemeyi, su içmeyi ve ısınmayı kabul ederler ancak bunları yapabilecek kadar beceriye henüz sahip değildirler. Bir diğer evre ise kabulleniş evresidir. Şu an esasen hepimizin yaşadığı evrede denilebilir. Bu evrede akut stres tepkileri gösteriyoruz. Anlık strese verdiğimiz tepkilerdir. Deprem oluyor gibi hissetmek, gece uyuyamamak, eve girmekte zorlanmak, nefes alıp verişte değişim, kalp çarpıntısı, dil kuruması, bağırsak ve mide sorunları bu tepkilere örnek olarak verilebilir. Bunlar vücudumuzun verdiği tepkilerdir. Bu tepkilerin en az 3 gün en fazla 30 gün süreyle devam etmesi beklenmektedir. Tepkiler kişiden kişiye göre değim gösterir. Bazı kişiler çok daha tedirgin olabilirler. Peki, bu bir rahatsızlık mı, tedavi edilmeli mi? Evet, bu süreçte psikoloji uzmanlarından kesinlikle yardım alınmalıdır' dedi.
'Çocuklar kendini oyun oynayarak ifade eder'
Çocukların travma ve korkularını yenmesi için kendilerini ifade etmelerine fırsat tanınması gerektiğini aktaran Psikolog Gül, 'Çocuklar duygularını soyutlayarak ifade edemezler. Ancak sorular sorarlar. Neden olduğunu ne yapılması gerektiğini evlerini merak ederler. Her şeyden önce güvende olmaya ihtiyaçları vardır. Anne babaları bu dönemde çok daha fazla sevgi, ilgi alaka göstermeli ve göz teması kurarak iletişim kurmalıdır. Çocuklar kendini oyun oynayarak ifade eder. Çocuk, düşüncelerini ve zihninden geçenleri ifade edeceği bir resim yapmalıdır. Biz yaptığı resimleri anlamak ve anlamlandırmak zorunda değiliz. Ancak çocuk onu kendi duygularını düşünceleri ifade ederek çizmiş ve gitmesi gereken yola gitmiştir. Eğer ebeveynler kendilerini güvende hissetmez ise oto kontrollerini tam anlamı ile sağlayamamışsa, öfkesini açığa çıkarıp depremle alakalı doğru bilgiyi edinemeyip kendi öz bilgiyi sağlayamamışsa çocuk bunları hissedecektir. Kendimizi kontrol altına aldıktan sonra çocuğumuz bunu fark etsin. Bunun üzerinden kendini iyileştirsin' diye konuştu.