1 dönümden 1 kilo çıkıyor, kilosunu 90 bin liraya satıyor
Hatay'da Osmanlılar zamanında önemli bir kültür bitkisi olan safran yetiştiriliyor. Üretici Münevver Ezelsoy, 1 dönümden en fazla bir kilogram arası kırmızı safran elde edebildiklerini ve bunu da başta Amerika olmak üzere Hollanda, Japonya gibi ülkelere kilosu 90 bin liradan gönderdiklerini söyledi. Güneş ışığından uzakta karanlık ortam da folyolara sarılarak saklanan safranlar, kavanozlar içerisinde bulunuyor.
Hatay'da Osmanlılar zamanında önemli bir kültür bitkisi olan safran yetiştiriliyor. Üretici Münevver Ezelsoy, 1 dönümden en fazla bir kilogram arası kırmızı safran elde edebildiklerini ve bunu da başta Amerika olmak üzere Hollanda, Japonya gibi ülkelere kilosu 90 bin liradan gönderdiklerini söyledi. Güneş ışığından uzakta karanlık ortam da folyolara sarılarak saklanan safranlar, kavanozlar içerisinde bulunuyor.
İlk olarak Safranbolu'da yetiştirilmeye başlayan ve Türkiye'nin ikinci üretim merkezi haline gelen Hatay'da üretilen safran hem ilaç hem de kaliteli kozmetik sanayisinde kullanılıyor. Doğada bulunmayan ve sadece kültürel olarak yetiştiriciliği yapılan safran hayvan gübresi ile beslenirken organik yetiştirme özelliğine bir sahip bitki. Etken maddesi safranal, crocin ve crocetin olan safranın, safranal oranı olarak Hatay safranı oldukça yüksek bir orana sahip. Hatay'ın Yayladağı ilçesinde safran üretimi yapan Münevver Ezelsoy safranın ilaç ve kozmetik sanayiinde kullanılmasının yanı sıra çiçeğinin de reçel olarak yapıldığını söyledi.
Safran üreticisi Münevver Ezelsoy adaptasyon sağlayıp sağlamayacağını gözlemlemek için ilk önce küçük ölçekte başladıklarını söyledi. Ezelsoy, 'Safran üretmeye 5 yıl önce başladım. Başlamadan önce iyice araştırdım, safran nedir neden ekmem gerekiyor diye. Maddi açıdan getirisi çok iyi bir ürün olduğundan ve çok değerli bir bitki olduğunu öğrendim. Her sektörden kullanıldığını tespit etmek sonra adım attık. Adaptasyon sağlayıp sağlamayacağını gözlemlemek için küçük ölçekte başladık 100 kilogram ile. 2. yılda 250 kilograma çıktık, toplam 2 buçuk dönüm ektik. 2 buçuk dönümden 850 kilogram safran soğanı elde ettik. 1 dönümden 750 gram 1 kilogram arası kırmızı safran elde edebiliyoruz. Yine baharata kullandığımız sarı safran var, ikisi aynı çiçekten, çiçeği de reçel olarak kullanabiliyoruz. Biz toprağı hazırladıktan sonra hayvan gübresi kullanıyoruz. Gübreyi kullandığımız da hayvanlarını meraya götüren insanlardan satın alıyoruz. Bizim köyde su sıkıntısı var ve safran bitkisi su istemeyen bir bitki. Eylül ayında yağmur yağarsa hiç su vermemiz gerekmiyor. Bir kere ekiyoruz, 3 yıl tarla da kalıyor. Ama yabani otlarla mücadele ediyoruz' dedi.
Amerika, Hollanda, Çin ve Japonya'ya da gönderdiklerini belirten Ezelsoy 'Safran, hem ilaç hem de kaliteli kozmetik sanayisinde ve sarı kısmı da baharat olarak kullanılan bir bitki. Başta Amerika'ya gönderiyoruz, Hollanda, Çin ve Japonya'ya da gönderiyoruz. Biz bu dört bağlantıyı sağlamlaştırabilirsek daha iyi olacak, aslında çokta acele etmiyoruz' dedi.
Ezelsoy kilosunu 80-90 bin lira arasında sattıklarını belirterek 'safran çok değerli bir ürün 8 dolardan 25 bin dolara kadar pazarı var. Biz kilosunu 80-90 bin lira arasına veriyoruz. Pazarımızı netleştirdiğimiz zaman üretmemiz için bir sebebi yok. Satışımızın yüzde 45'i ortalama bizim maliyetimiz oluyor' dedi.
İlk olarak Safranbolu'da yetiştirilmeye başlayan ve Türkiye'nin ikinci üretim merkezi haline gelen Hatay'da üretilen safran hem ilaç hem de kaliteli kozmetik sanayisinde kullanılıyor. Doğada bulunmayan ve sadece kültürel olarak yetiştiriciliği yapılan safran hayvan gübresi ile beslenirken organik yetiştirme özelliğine bir sahip bitki. Etken maddesi safranal, crocin ve crocetin olan safranın, safranal oranı olarak Hatay safranı oldukça yüksek bir orana sahip. Hatay'ın Yayladağı ilçesinde safran üretimi yapan Münevver Ezelsoy safranın ilaç ve kozmetik sanayiinde kullanılmasının yanı sıra çiçeğinin de reçel olarak yapıldığını söyledi.
Safran üreticisi Münevver Ezelsoy adaptasyon sağlayıp sağlamayacağını gözlemlemek için ilk önce küçük ölçekte başladıklarını söyledi. Ezelsoy, 'Safran üretmeye 5 yıl önce başladım. Başlamadan önce iyice araştırdım, safran nedir neden ekmem gerekiyor diye. Maddi açıdan getirisi çok iyi bir ürün olduğundan ve çok değerli bir bitki olduğunu öğrendim. Her sektörden kullanıldığını tespit etmek sonra adım attık. Adaptasyon sağlayıp sağlamayacağını gözlemlemek için küçük ölçekte başladık 100 kilogram ile. 2. yılda 250 kilograma çıktık, toplam 2 buçuk dönüm ektik. 2 buçuk dönümden 850 kilogram safran soğanı elde ettik. 1 dönümden 750 gram 1 kilogram arası kırmızı safran elde edebiliyoruz. Yine baharata kullandığımız sarı safran var, ikisi aynı çiçekten, çiçeği de reçel olarak kullanabiliyoruz. Biz toprağı hazırladıktan sonra hayvan gübresi kullanıyoruz. Gübreyi kullandığımız da hayvanlarını meraya götüren insanlardan satın alıyoruz. Bizim köyde su sıkıntısı var ve safran bitkisi su istemeyen bir bitki. Eylül ayında yağmur yağarsa hiç su vermemiz gerekmiyor. Bir kere ekiyoruz, 3 yıl tarla da kalıyor. Ama yabani otlarla mücadele ediyoruz' dedi.
Amerika, Hollanda, Çin ve Japonya'ya da gönderdiklerini belirten Ezelsoy 'Safran, hem ilaç hem de kaliteli kozmetik sanayisinde ve sarı kısmı da baharat olarak kullanılan bir bitki. Başta Amerika'ya gönderiyoruz, Hollanda, Çin ve Japonya'ya da gönderiyoruz. Biz bu dört bağlantıyı sağlamlaştırabilirsek daha iyi olacak, aslında çokta acele etmiyoruz' dedi.
Ezelsoy kilosunu 80-90 bin lira arasında sattıklarını belirterek 'safran çok değerli bir ürün 8 dolardan 25 bin dolara kadar pazarı var. Biz kilosunu 80-90 bin lira arasına veriyoruz. Pazarımızı netleştirdiğimiz zaman üretmemiz için bir sebebi yok. Satışımızın yüzde 45'i ortalama bizim maliyetimiz oluyor' dedi.