Ağbaba, 70 Kişilik Temizlik İşçiliği İçin 21 Bin Kişi Başvuru Yaptı
Ağbaba, Malatya İŞKUR İl Müdürlüğü'ne 70 kişilik temizlik işçiliği için 21 bin kişinin başvuru yaptığını belirterek, 'Her kadro için 300 katı kişi başvuru yapmış.AKP demek işsizlik demektir 'dedi.
Ağbaba, Malatya İŞKUR İl Müdürlüğü'ne 70 kişilik temizlik işçiliği için 21 bin kişinin başvuru yaptığını belirterek, “Her kadro için 300 katı kişi başvuru yapmış.AKP demek işsizlik demektir “dedi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, CHP Isparta İl Başkanlığında gerçekleştirdiği basın toplantısında ülke gündemine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Salgın sürecinin başladığı günden bugüne 220 bin 472 esnaf iflas etti
“Esnaf ilk kez kendi iş yerinde kiracı durumuna düştü. Elektrik faturaları kirayı geçmiş durumda. Artan kira, fatura, prim ve kredi faizleri borçları, yüksek girdi maliyetleri ve yüksek elektrik ve doğalgaz faturaları nedeniyle son iki yılda 220 binden fazla esnaf kepenk kapatmak durumunda kaldı. Esnaf ve Sicil Gazetesi verilerine göre; 2020 yılı genelinde 99 bin 588 esnaf, 2021 yılı genelinde 101 bin 750 esnaf ve 2022 yılının ilk iki ayında 19 bin 134 esnaf olmak üzere salgın sürecinin başladığı günden bugüne 220 bin 472 esnaf iflas etti. Ya çiğ köfteci ya tavuk dönerci açılıyor. Tavuk kıyması diye bir şey icat ettiler. Emeklilerin, gençlerin ana yemeği çiğ köfte oldu. Çünkü karnını doyurmak için ancak bunları satın alabiliyorsunuz. Yakında bunlara da ulaşılamayacak.”
Ekonomi yüzünden hem esnaf hem üretici zarar ediyor
“Bu dönemde esnafa verilen destek yetersiz kaldı. Esnafın yüzde 80'i BAĞKUR primlerini ödeyemiyor. 1.750 TL ödemeyince esnaf sağlık hakkından da faydalanamıyor. Faturalar ve zincir marketler yüzünden de esnaflar mağdur. Biz iktidara geldiğimizde zincir marketlere düzenleme getireceğiz. Bu marketlerin ülke ekonomisine katkısı yok. Bunların verdiği vergiler İngiltere'ye gidiyor. Biz Esnaf Bakanlığı kurup esnafın sorunlarıyla bire bir ilgileneceğiz. Ayrıca esnaflarımızın en büyük beklentilerinden biri de gerçek bir sicil affının çıkması, kredilerin faizlerinin silinmesi ve anaparanın ise uygun vadelerle taksitlendirilmesidir”
70 kişilik temizlik işi için 21 bin kişi başvurdu
“Eskiden para vardı, mal yoktu. Şimdi mal var, para yok. Bir emekliye 25 kuruş için iki saat Halk Ekmek kuyruğunda bekliyorsa bu memleketin sana vermiş olduğu kaynaklar haram olsun. İşsizlik verilerini açıklıyorlar, güya işsizlik azaldı. Türkiye büyüdü diyorlar. Kim büyüdü, büyüyen sadece kendileri ve 5'li çete. Çete dediğin şeyin bir de reisi olur. Bir 5'li çete var, bir de onların reisi var. Bilin ki, o 5'li çete kendi başlarına bunları kazanmıyor. Ülkede üniversite mezunları işsiz. TÜİK işsizlik azaldı diyor. Mucizeler yaratıyor. TÜİK 2021 yılında işsizliğin 2020 yılına göre 121 bin kişi azaldığını açıklıyor. İŞKUR verilerinde ise 2020 Aralık ayından 2021 Aralık ayına yani aradan gecen bir yılda kayıtlı işsiz sayısının 212 bin kişi arttığını açıklıyor. Seçim bölgem olan Malatya'da da 162 kişilik ilana çıkıldı. İŞKUR üzerinden başvurular alındı. Temizlik elemanı alımı 70 kişi başvuran sayısı 21 Bin 300 kişi. Her 1 kadro için 300 kişi başvurmuş. Gençleri bu duruma düşürenlere yazıklar olsun. AKP demek işsizlik demektir”
Mevzuatlar yabancıya kolayca değişiyor da asgari ücretlilerimize gelince neden değişmiyor?
“AKP'nin grup sözcüsü ‘Gerekirse asgari ücrete yeniden zam yaparız, yılın sonunu beklemeyiz' dedi. Daha sonra devreye Cumhurbaşkanlığı Ekonomi Politikaları Üyesi Nihat Zeybekci girdi ve ‘Türkiye'de yıl ortasında asgari ücrete bir daha bakılmalı' dedi. Bu sefer parti sözcüsü' 'konu ile ilgili gerekli değerlendirmeleri yapıyoruz zamanı gelince açıklarız' dedi. Salı günü ise Çalışma Bakanı diğer üç iktidar yetkilisini boşa düşürdü ‘asgari ücret tartışmalarını anlamlı bulmuyorum' dedi. Asgari ücrette alım gücü düşmeye devam ediyor. Daha üç gün önce kanun teklifimizi verdik, gelin asgari ücreti bu yıl için yeniden belirleyelim dedik, ama iktidar kanadından bir ses çıkmadı.Bu mevzuatlar yabancılar için kolayca değişebiliyor da Neden açlık sınırının altında ücret alan 10 milyon asgari ücretlimiz için kolayca değişmiyor?”
Et ve Süt Kurumu Başkanı AKP'nin yeni sözcüsü olsun
“Et ve Süt Kurumu, et fiyatlarında yüzde 48 zam yaptı. Yapılan zamla 1 kg kıymanın kilosu 56 liradan 83 liraya, 1 kg kuşbaşının fiyatı da 62,50 liradan 92 liraya kadar arttı. Dar gelirli vatandaşlar ayda yılda bir sofrasına et koyuyordu, bu zamlarla oda yalan oldu. Türkiye yüzde 37 ile Avrupa ülkeleri arasında en az et, balık ve tavuk tüketen ülke. AB üyesi ülkelerde bu oranın ortalaması yüzde 8,6. 31 milyon vatandaşımız ete, balığa veya tavuk etine hasret kalmış. Önümüz ramazan ve vatandaşlarımıza iftar sofrasında bir kap et yemeğini çok gördüler. Et ve Süt kurumu genel müdürü ne diyor ‘fiyatlar düşüktü, uzun kuyruklar oluyordu bu nedenle zam yaptık'. Allah bunlara akıl, fikir versin. Aslında AKP kendisine yeni bir sözcü bulmuş durumda. Bu kişiyi derhal hükümet sözcüsü yapmaları lazım. Neymiş kuyruklar azalsın diye zam yapmış. Maalesef ülkenin geldiği nokta bu. Liyakatsizliğin hâkim olduğu ülkede, Et ve Süt kurumu genel müdürü Parti sözcüsü olmaya aday bir isimdir. Bunlar ne diyordu fiyat artışlarına; güncelleme diyorlardı. Elektriğe zam geliyor elektriğimiz değerlendi diyorlar. Ne diyorlar elektrik bizden önce yoktu, bunlar kendini ampulü icat eden Edison sanıyorlar. Bunlar yakında derken bizden önce Isparta'dan Antalya'ya kağnı ile gidiliyordu, arabayı da biz icat ettik.”
Esnafa verilen Bin lira hibe desteğinin 150 TL'si geri isteniyor
“Salgın sürecinde tedbir önlemleri kapsamında Esnaflara dükkanlarını zorunlu olarak kapattırdılar. Sonra dükkanını kapatan esnaflara destek adı altında 3 ayla sınırlı olmak üzere 1000'er lira kira desteğinde bulundurlar. Şimdi bunlar verdikleri 1000 TL'lik hibe desteğinin 150 TL'sini tekrardan esnaflardan istemeye başlamış. Sebebi ise verilen hibe desteğinin ticari kazanç olarak görülmesiymiş. Akıl var, fikir var. Dünya'nın neresinde bir iktidar kendi esnafına hibe ettiği parayı geri ister. Dün bu iddiaları Ticaret Bakanı Mehmet Muş'a sorduk. Eğer bu iddialar doğru ise derhal düzeltilmelidir, bu uygulamadan derhal vazgeçilmelidir.”
Nebati'nin yerine Yerlikaya ya da Yeliz gelsin
“Nebati ne diyor? Türk lirasına bir şey olmaz,daha düşemez diyor. Bakın bir örnek verelim; Güney Afrika para birimi Rand ile sık sık kıyaslanan Türk lirası, rand ile bire bir konumuna geriledi.2010 yılında 5 Rand 1 lira ediyordu,2022 yılında 1 rand 1 lira oldu. Hayırlı olsun diyoruz. Şimdi de bir söylenti var Maliye Bakanı değişecek deniyor. Isparta'dan Recep Tayyip Erdoğan'a bir öneride bulunalım. Kim olsun Hazine ve Maliye Bakanı, pehlivan ve güreşçi Hamza Yerlikaya olsun. Futbolcu Alpay olabilir ya da Yeliz olabilir.”
Pancar ülkesinde şeker karaborsaya düştü
“Türkiye bir pancar ülkesiydi. Burada yer alan arkadaşlarımız hatırlar 2018 yılında Burdur'da ‘'Şeker Vatandır Satılamaz'' dedik. Fabrikaların özelleştirilmesine karşı çıktık. Daha önce Türk Şekerin payı yüzde 65 iken şimdi yarı yarıya düşmüş durumda. 2020'de 23 milyon ton olan üretim, 2021'de 18 milyon tona düştü. Bu sene rekoltede 2 milyon ton daha azalma bekleniyor. Pancar ülkesi olan Türkiye, şekere ulaşamaz hale geldi. Geçtiğimiz yıl bakkal, market, toptancı, tatlı imalatçısı TÜRK Şeker'e ait fabrikalardan gidip istediği miktarda 50 şer kiloluk torbalar halinde şeker alabiliyordu. Şekerler sadece tek bir kişiye veriliyor onlarda yandaşlar. Malatya'da şekeri verdikleri kişi AKP'nin milletvekili. Esnafa, vatandaşa şekeri vermiyorlar, AKP'li milletvekiline şekeri veriyorlar. 2021 başında 210 lira olan 50 Kg şeker, 2022'de 600-700 liradan satılıyor. Üreticiler, şeker tedarikinde yaşadıkları sorun sebebiyle üretim yapamıyor. Geçtiğimiz yıl bakkal, market, toptancı, tatlı imalatçısı TÜRK Şeker'e ait fabrikalardan gidip istediği miktarda 50 şer kiloluk torbalar halinde şeker alabiliyordu. Ancak TÜRKŞEKER Tarım A.Ş isminde kurulan şirket, fabrikalardaki şekeri elinde topluyor, illerde kendi bulduğu dağıtım firmalarına bu şekeri veriyor firmalar da 5 er kiloluk satış yapıyor. Sebebi ise yandaşlar zengin olsun diye. Biz 2018 yılında 45 gün boyunca 25 il gezdik, Şeker vatandır satılamaz dedik. Şeker fabrikaları özelleştirdiler, yandaşlara peşkeş çektiler. Sonuç ise ülkede şeker kıtlığı olmaya başladı.”