Başkan Şahin, Antep sofrasını markalaştırdı
Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından 2020 yılının Türk Mutfağı Yılı ilan etmesinin ardından gözler, gastronomisiyle Dünya'ya nam salan Gaziantep'e çevrildi. Gerek bölgede gerekse Anadolu'da gastronomi turizmini harekete geçiren Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, Türk Mutfağı'nın ve Antep sofrasının zenginliğini ortaya koyan çalışmalarıyla öne çıktı.
Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından 2020 yılının 'Türk Mutfağı Yılı' ilan etmesinin ardından gözler, gastronomisiyle Dünya'ya nam salan Gaziantep'e çevrildi. Gerek bölgede gerekse Anadolu'da gastronomi turizmini harekete geçiren Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, Türk Mutfağı'nın ve Antep sofrasının zenginliğini ortaya koyan çalışmalarıyla öne çıktı.
Gaziantep Büyükşehir Belediyesi öncülüğünde, Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü'nün (UNESCO) 116 şehir arasında gastronomi alanında Kreatif Şehirler Ağı'na (UCCN) katılarak, Türkiye'yi mutfağıyla temsil eden ilk şehir olan Gaziantep, adeta markalaştı. 'Dünya bir ev olsaydı, mutfağı Gaziantep olurdu' sözünü hayata geçiren özel girişimlerle dikkati çeken Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, Kültür ve Turizm Bakanlığının 2020 yılını 'Türk Mutfağı Yılı' ilan etmesini sevindirici bir gelişme olarak yorumladı.
Şahin: 'Yükselen bir trend: nereye gideyim, ne tadayım?'
Şahin, Eylül ayında Gaziantep Valiliği koordinasyonunda, Gaziantep Büyükşehir Belediyesi ve Gaziantep'i Geliştirme Vakfı'nın (GAGEV) iş birliğinde geçen yıl ikincisini düzenledikleri Uluslararası Gaziantep Gastronomi Festivali'yle (GastroANTEP) 500 çeşit yöresel lezzeti karnavalla birleştirdiklerini söyledi.
Başkan Şahin, 'Bu yola çıkarken bir hedef koyduk, yerelden evrensele, gelenekten geleceğe Anadolu'nun, bölgenin ve Gaziantep'imizin farkını tüm Dünya'ya anlatmayı kendimize görev tayin ettik. San Sebestian'da, Lyon'da, Paris'te, Londra'daki profesyonellerle görüştük, acımızla ağızlarını yaktık, baklavamızla ağızlarında tat bıraktık. Yuvalamanın, kabaklamanın, şiveydizin ve kuru dolmanın hikayesini anlattık. Dünya'nın lezzet başkenti olduğumuzu ispatlamak için ne gerekiyorsa onu yaptık. Bizim soframız birleştiriyor, paylaştırıyor, kardeşliği arttırıyor. İnanıyorum ki biz sofrayla Dünya barışını tesis edeceğiz. Anadolu'yu yeme-içme turizminde, gurme turizminde ve kültürel turizmde hak ettiği noktaya mutlaka taşıyacağız. Dünya'da yükselen bir trend var 'nereye gideyim, ne tadayım?' Güneş ve kumdan çıkan, kültürel çeşitliliği artıran yeni bir turizm var. Böyle baktığınız zaman burası bize büyük bir potansiyel veriyor. Şehrin çok güzel misafirperverliği var. Bütün medeniyetlerin en güzel eserlerinin olduğu bir bölgedeyiz. Bu yıl 3'üncüsünü düzenleyeceğimiz GastroANTEP Festivali, daha anlamlı, daha coşkulu geçecek' dedi.
Şahin, Gaziantep'te yöresel yemeklerin bir sanata dönüştüğü Büyükşehir Belediyesi Mutfak Sanatları Merkezi'nde, lezzetlerin kuşaktan kuşağa aktarılması amacıyla yetenekli aşçıların yetiştiğini sözlerine ekledi.
Gaziantep Büyükşehir Belediyesi öncülüğünde, Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü'nün (UNESCO) 116 şehir arasında gastronomi alanında Kreatif Şehirler Ağı'na (UCCN) katılarak, Türkiye'yi mutfağıyla temsil eden ilk şehir olan Gaziantep, adeta markalaştı. 'Dünya bir ev olsaydı, mutfağı Gaziantep olurdu' sözünü hayata geçiren özel girişimlerle dikkati çeken Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, Kültür ve Turizm Bakanlığının 2020 yılını 'Türk Mutfağı Yılı' ilan etmesini sevindirici bir gelişme olarak yorumladı.
Şahin: 'Yükselen bir trend: nereye gideyim, ne tadayım?'
Şahin, Eylül ayında Gaziantep Valiliği koordinasyonunda, Gaziantep Büyükşehir Belediyesi ve Gaziantep'i Geliştirme Vakfı'nın (GAGEV) iş birliğinde geçen yıl ikincisini düzenledikleri Uluslararası Gaziantep Gastronomi Festivali'yle (GastroANTEP) 500 çeşit yöresel lezzeti karnavalla birleştirdiklerini söyledi.
Başkan Şahin, 'Bu yola çıkarken bir hedef koyduk, yerelden evrensele, gelenekten geleceğe Anadolu'nun, bölgenin ve Gaziantep'imizin farkını tüm Dünya'ya anlatmayı kendimize görev tayin ettik. San Sebestian'da, Lyon'da, Paris'te, Londra'daki profesyonellerle görüştük, acımızla ağızlarını yaktık, baklavamızla ağızlarında tat bıraktık. Yuvalamanın, kabaklamanın, şiveydizin ve kuru dolmanın hikayesini anlattık. Dünya'nın lezzet başkenti olduğumuzu ispatlamak için ne gerekiyorsa onu yaptık. Bizim soframız birleştiriyor, paylaştırıyor, kardeşliği arttırıyor. İnanıyorum ki biz sofrayla Dünya barışını tesis edeceğiz. Anadolu'yu yeme-içme turizminde, gurme turizminde ve kültürel turizmde hak ettiği noktaya mutlaka taşıyacağız. Dünya'da yükselen bir trend var 'nereye gideyim, ne tadayım?' Güneş ve kumdan çıkan, kültürel çeşitliliği artıran yeni bir turizm var. Böyle baktığınız zaman burası bize büyük bir potansiyel veriyor. Şehrin çok güzel misafirperverliği var. Bütün medeniyetlerin en güzel eserlerinin olduğu bir bölgedeyiz. Bu yıl 3'üncüsünü düzenleyeceğimiz GastroANTEP Festivali, daha anlamlı, daha coşkulu geçecek' dedi.
Şahin, Gaziantep'te yöresel yemeklerin bir sanata dönüştüğü Büyükşehir Belediyesi Mutfak Sanatları Merkezi'nde, lezzetlerin kuşaktan kuşağa aktarılması amacıyla yetenekli aşçıların yetiştiğini sözlerine ekledi.