BBP Genel Başkanı Destici: 'CHP nasıl bir anayasa yazacağını bilmiyor'
Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın anayasa değişikliğiyle ilgili çağrıda bulunduğunu ancak Cumhuriyet Halk Partisi, İYİ Parti ve onlarla birlikte hareket eden partilerin anayasa değişliğine karşı çıktıklarına dikkat çekerek, CHP'nin nasıl bir anayasa istediğini ve anayasaya ne yazacağını bilmediğini kaydetti.
Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın anayasa değişikliğiyle ilgili çağrıda bulunduğunu ancak Cumhuriyet Halk Partisi, İYİ Parti ve onlarla birlikte hareket eden partilerin anayasa değişliğine karşı çıktıklarına dikkat çekerek, CHP'nin nasıl bir anayasa istediğini ve anayasaya ne yazacağını bilmediğini kaydetti.
Kars'ta sivil toplum örgütleri (STK) temsilcileriyle bir araya gelen BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, yaptığı konuşmada Edremit'in kurtuluş töreninde yaşananları hatırlatarak, 'Cumhuriyet Halk Partisi bir ikilem yaşıyor. Hatta birkaç ikilem yaşıyor. Şimdi bir taraftan işte en son Edremit'te hortlayan bir zihniyet var, şimdi Cumhuriyet Halk Partisi bu zihniyeti mi temsil ediyor? Şu anda ya da işte Diyanet İşleri Başkanının Yargıtay binası açılışında dua etmesine karşı çıkan zihniyeti mi temsil ediyor?' dedi.
Türkiye'nin darbe anayasasından kurtulması gerektiğini ifade eden Destici, 'Yeni sivil, demokratik, yani bu milletin Anadolu'da yaşayan 84 milyonun, herkesin kendisini içerisinde hissettiği, kişisel hak ve özgürlüklerin tam olarak sağlandığı, inanç hürriyetinin tam olarak sağlandığı, adaletin, hukukun tam olarak sağlandığı bir anayasaya ihtiyacı var. Sayın Cumhurbaşkanımız bu konuda bir çağrı yaptı 5 ay önce, biz bu çağrıyı olumlu bulduk. Samimi olduğumuzu, desteklediğimizi ifade ettik. Aynı şeyi Milliyetçi Hareket Partisi de yaptı. Bizim gibi olumlu yaklaştı. Fakat Cumhuriyet Halk Partisi, İYİ Parti, onlarla birlikte hareket eden diğer siyasi partiler bunu samimi görmediklerini ve dolayısıyla da bu çalışmaya katılmayacaklarını söylediler. Buna neden yanaşmıyorlar anlayabilmiş değilim. Bana göre şundan korkuyorlar. Ortaya koyacakları anayasa teklifi milletin kahır ekseriyetinin kabul edebileceği olmayacağından korkuyorlar' diye konuştu.
CHP'nin anayasa değişliğinde ikilem yaşadığının altını çizen Destici, 'Çünkü Cumhuriyet Halk Partisi bir ikilem yaşıyor, hatta birkaç ikilem yaşıyor. Şimdi bir taraftan işte en son Edremit'te hortlayan bir zihniyet var. Cumhuriyet Halk Partisi bu zihniyeti temsil ediyor şu anda? Ya da işte Diyanet İşleri Başkanının Yargıtay binası açılışında dua etmesine karşı çıkan zihniyeti temsil ediyor? Yoksa inanç hürriyetinin yanında olan, çünkü Cumhuriyet Halk Partisi'nin içerisinde bunlar da var. Bu ülkede mesela başörtüsü yasağı kalkmışsa Cumhuriyet Halk Partisi de buna destek oldu. Yani normalleşme, siyasetin normalleşmesine geçmiş dönemlerde çok katkısı oldu. Bunları yok saymıyoruz ama şimdi anayasa dediğiniz zaman siz ne düşünüyorsanız topluma bunu tüm çıplaklığıyla sunuyorsunuz. Dolayısıyla bence bunu sunmakta biraz tedirginler. Biraz çekiniyorlar. Çünkü ne yazacaklar anayasaya, nasıl bir laiklik tanımı yazacağım. Mesela Cumhuriyet Halk Partisi çünkü laikliğin birkaç farklı anlamı var ya da uygulaması olmuştur. Bir laikliği dinsizlik olarak algılayanlar var. İki din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılması olarak anlayanlar var. Üç gerçek olan din ve vicdan hürriyeti olarak algılayanlar var. Yani herkes istediğini yaşar seçer, inancını istediği gibi yaşar ve bunda da hürdür. Çünkü bundan dolayı da kimse onu kınamaz, kötülemez, engelleyemez' diye konuştu.
CHP'nin anayasaya bu üç anlamdan hangisini yazacağını merak ettiğini belirten Destici, şunları söyledi:
'Şimdi bu üç anlamdan CHP anayasaya hangisini yazacak. Dolayısıyla ben açık yüreklilikle söylüyorum. Ben laikliği üçüncü tarifiyle anlıyorum. Yani laiklik din ve vicdan özgürlüğüdür. Şimdi inanç hürriyetinin sonuna kadar garanti altına alınmasıdır. Herkes hangi dini seçmek isterse seçer. Hangi mezhebe mensup olmak isterse olur. Bu inancını da istediği gibi serbestçe yaşar. Bu da devletin ve hukukun garantisi altındadır. Ben de böyle anlıyorum. Şimdi dolayısıyla biz bu ülkede bir an önce biraz önce
söyledim hangi fikre sahip olursa olsun, terör ve şiddete bulaşmadığı sürece hepsi bizim insanımız, hepsinin fikrini düşüncesine saygılıyız. Yeter ki bu bayrağın altında, bu ay yıldızlı al bayrağın altında, şehitlerin kanıyla sulanmış bu bayrağın altında bir ve beraber yaşama iradesi ortaya koyalım. O günden bugüne özellikle bu laiklik tartışmalarının, din tartışmalarının inanç hürriyetleri tartışmalarının, kadınımızın, kızımızın örtüsüyle ya da kılık kıyafeti ile 'açıktır kapalıdır' diye gündeme gelmesini ben doğru bulmuyorum.'
Mustafa Destici yaptığı açıklamanın ardından Öğretmen Evi'nde STK'lar ile toplantı yaptı. Destici, toplantıda STK temsilcilerini dinledi.
Kars'ta sivil toplum örgütleri (STK) temsilcileriyle bir araya gelen BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, yaptığı konuşmada Edremit'in kurtuluş töreninde yaşananları hatırlatarak, 'Cumhuriyet Halk Partisi bir ikilem yaşıyor. Hatta birkaç ikilem yaşıyor. Şimdi bir taraftan işte en son Edremit'te hortlayan bir zihniyet var, şimdi Cumhuriyet Halk Partisi bu zihniyeti mi temsil ediyor? Şu anda ya da işte Diyanet İşleri Başkanının Yargıtay binası açılışında dua etmesine karşı çıkan zihniyeti mi temsil ediyor?' dedi.
Türkiye'nin darbe anayasasından kurtulması gerektiğini ifade eden Destici, 'Yeni sivil, demokratik, yani bu milletin Anadolu'da yaşayan 84 milyonun, herkesin kendisini içerisinde hissettiği, kişisel hak ve özgürlüklerin tam olarak sağlandığı, inanç hürriyetinin tam olarak sağlandığı, adaletin, hukukun tam olarak sağlandığı bir anayasaya ihtiyacı var. Sayın Cumhurbaşkanımız bu konuda bir çağrı yaptı 5 ay önce, biz bu çağrıyı olumlu bulduk. Samimi olduğumuzu, desteklediğimizi ifade ettik. Aynı şeyi Milliyetçi Hareket Partisi de yaptı. Bizim gibi olumlu yaklaştı. Fakat Cumhuriyet Halk Partisi, İYİ Parti, onlarla birlikte hareket eden diğer siyasi partiler bunu samimi görmediklerini ve dolayısıyla da bu çalışmaya katılmayacaklarını söylediler. Buna neden yanaşmıyorlar anlayabilmiş değilim. Bana göre şundan korkuyorlar. Ortaya koyacakları anayasa teklifi milletin kahır ekseriyetinin kabul edebileceği olmayacağından korkuyorlar' diye konuştu.
CHP'nin anayasa değişliğinde ikilem yaşadığının altını çizen Destici, 'Çünkü Cumhuriyet Halk Partisi bir ikilem yaşıyor, hatta birkaç ikilem yaşıyor. Şimdi bir taraftan işte en son Edremit'te hortlayan bir zihniyet var. Cumhuriyet Halk Partisi bu zihniyeti temsil ediyor şu anda? Ya da işte Diyanet İşleri Başkanının Yargıtay binası açılışında dua etmesine karşı çıkan zihniyeti temsil ediyor? Yoksa inanç hürriyetinin yanında olan, çünkü Cumhuriyet Halk Partisi'nin içerisinde bunlar da var. Bu ülkede mesela başörtüsü yasağı kalkmışsa Cumhuriyet Halk Partisi de buna destek oldu. Yani normalleşme, siyasetin normalleşmesine geçmiş dönemlerde çok katkısı oldu. Bunları yok saymıyoruz ama şimdi anayasa dediğiniz zaman siz ne düşünüyorsanız topluma bunu tüm çıplaklığıyla sunuyorsunuz. Dolayısıyla bence bunu sunmakta biraz tedirginler. Biraz çekiniyorlar. Çünkü ne yazacaklar anayasaya, nasıl bir laiklik tanımı yazacağım. Mesela Cumhuriyet Halk Partisi çünkü laikliğin birkaç farklı anlamı var ya da uygulaması olmuştur. Bir laikliği dinsizlik olarak algılayanlar var. İki din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılması olarak anlayanlar var. Üç gerçek olan din ve vicdan hürriyeti olarak algılayanlar var. Yani herkes istediğini yaşar seçer, inancını istediği gibi yaşar ve bunda da hürdür. Çünkü bundan dolayı da kimse onu kınamaz, kötülemez, engelleyemez' diye konuştu.
CHP'nin anayasaya bu üç anlamdan hangisini yazacağını merak ettiğini belirten Destici, şunları söyledi:
'Şimdi bu üç anlamdan CHP anayasaya hangisini yazacak. Dolayısıyla ben açık yüreklilikle söylüyorum. Ben laikliği üçüncü tarifiyle anlıyorum. Yani laiklik din ve vicdan özgürlüğüdür. Şimdi inanç hürriyetinin sonuna kadar garanti altına alınmasıdır. Herkes hangi dini seçmek isterse seçer. Hangi mezhebe mensup olmak isterse olur. Bu inancını da istediği gibi serbestçe yaşar. Bu da devletin ve hukukun garantisi altındadır. Ben de böyle anlıyorum. Şimdi dolayısıyla biz bu ülkede bir an önce biraz önce
söyledim hangi fikre sahip olursa olsun, terör ve şiddete bulaşmadığı sürece hepsi bizim insanımız, hepsinin fikrini düşüncesine saygılıyız. Yeter ki bu bayrağın altında, bu ay yıldızlı al bayrağın altında, şehitlerin kanıyla sulanmış bu bayrağın altında bir ve beraber yaşama iradesi ortaya koyalım. O günden bugüne özellikle bu laiklik tartışmalarının, din tartışmalarının inanç hürriyetleri tartışmalarının, kadınımızın, kızımızın örtüsüyle ya da kılık kıyafeti ile 'açıktır kapalıdır' diye gündeme gelmesini ben doğru bulmuyorum.'
Mustafa Destici yaptığı açıklamanın ardından Öğretmen Evi'nde STK'lar ile toplantı yaptı. Destici, toplantıda STK temsilcilerini dinledi.