Çadırın kedisi aileleri eylemlerinde yalnız bırakmıyor
Çocuklarının terör örgütü PKK mensupları tarafından dağa kaçırıldığı iddiasıyla HDP Diyarbakır İl Başkanlığı önünde evlat nöbeti tutan ailelerin direnişi 749'uncu gününde de devam ederken, çadırın müdavimi olan kedi nöbette aileleri yalnız bırakmıyor.
Çocuklarının terör örgütü PKK mensupları tarafından dağa kaçırıldığı iddiasıyla HDP Diyarbakır İl Başkanlığı önünde evlat nöbeti tutan ailelerin direnişi 749'uncu gününde de devam ederken, çadırın müdavimi olan kedi nöbette aileleri yalnız bırakmıyor.
Çocuklarının terör örgütü PKK mensupları tarafından kaçırıldığı iddiasıyla 3 Eylül 2019'da farklı kentlerden Diyarbakır'a gelen ailelerin HDP il binası önünde başlattığı oturma eylemi 749'uncu gününde de sürüyor. Uzun bir süredir ailelerle aynı çadırda kalan kedi de aileleri yalnız bırakmıyor. Kimi zaman masaların üzerinde dağa kaçırılan çocukların fotoğraflarıyla poz veren kedi, kimi zaman ise ailelerin kucağında veya oturdukları sandalyede yerini alıyor.
"HDP ve PKK'dan merhametli çıktı"
2014'te 14 yaşındayken teröristler tarafından dağa kaçırılan Tuncay Bingöl'ün annesi Fatma Bingöl, kedinin HDP ve PKK'dan daha merhametli olduğunu söyledi. Bingöl, "Hayvanları ve çocukları sevmeyenleri ben insandan saymam. Bu kedi sizden merhametli çıktı, geldi yanımızda durdu, siz gelip bir cevap vermediniz, evlatlarımızdan haber vermediniz. Biz başladığımızdan beri ne mal ne de mülk istedik, sadece evlatlarımızı istedik. Bu çadırın kedisi bizim yanımızda, HDP ve PKK'dan merhametli çıktı. Hayvanlardan örnek alsınlar. O da bizimle nöbet tutuyor" dedi.
Siirt'in Şirvan ilçesinden 2014 yılında 17 yaşındayken kaçırılan oğlu Yusuf için eylemini sürdüren Nurettin Ödümlü ise HDP'nin kaçıp gittiğini, kedinin ise kendilerinin yanında durduğunu aktardı. Ödümlü, “Kedi 2-3 yıldır burada bizim gibi bize alıştı, buradan ayrılmıyor hiç. HDP'den daha merhametli. HDP kaçıp gitti, bu yanımızda durdu. HDP'ye diyorum ki hayvanlar sizden daha merhametli, siz insanları ölüme gönderiyorsunuz, kan dökmeyi seviyorsunuz. Binlerce insanın evlatlarını dağa gönderdiniz. Evlat hasretiyle öldü evladını görmeden, biz de aynı acıyı çekiyoruz" diye konuştu.