Erzincan'da 'Göç, Göçmenler Algılar ve Gerçekler' adlı konferans düzenlendi
Erzincan'da İl Göç İdaresi'nin organizasyonuyla 'Göç, Göçmenler Algılar ve Gerçekler' adlı konferans düzenlendi.
Erzincan'da İl Göç İdaresi'nin organizasyonuyla 'Göç, Göçmenler Algılar ve Gerçekler' adlı konferans düzenlendi.
Prof. Dr. Erdoğan Büyük Kasap Kongre Merkezinde düzenlenen ve Göç İdaresi Genel Müdür Yardımcısı Gökçe Ok'un moderatörlüğünde gerçekleşen konferansa Prof. Dr. Bekir Berat Özipek, Doç. Dr. Ahmet Koyuncu, Dr. Öğr. Üyesi Sevil Piriyeva Karaman ve BMMYK temsilcisi Akif Atlı, konuşmacı olarak katıldı.
İl Göç İdaresi Müdürü Kasım Kağan Özlok ve Erzincan Vali Yardımcısı Çağlayan Aydın'ın açılış konuşmalarının ardından konferansa geçildi.
Göç İdaresi Genel Müdür Yardımcısı Dr. Gökçe Ok, 'Göçü bir kriz olarak kabul ediyorsanız bu hiç durmayacak. Bugüne kadar bu sınavı çok iyi verdiğimize de inanıyorum' dedi.
Ok, insan olma hasabiyle hepimiz birer göçmen olduğunu ifade ederek, 'Tam da bugünlerde insanlık göçüyor. Bizim bütün çabamız bunu durdurmak. Bugüne kadar da bu sınavı çok iyi verdiğimize de inanıyorum. Göçü bir kriz olarak kabul ediyorsanız bu hiç durmayacak ve bitmeyecek. Tarih boyunca bu yolculuk devam ediyor ve bugünlerde artmış vaziyette. Bu yolculuk nasıl dursun ki? Özellikle gönül coğrafyası olarak tabir ettiğimiz etrafımızdaki coğrafya olmak üzere savaşlar, paylaşımsızlık maalesef insanın yerinde ve yurdundan edilmesi için gerekli ve yeterli sebepler. Öyle bir tufan ki bu; dünyanın hiçbir ülkesinin etkilenmemesi mümkün değil' ifadelerini kullandı.
Avrupa'nın ve batının iki yüzü olduğunu kaydeden Göç İdaresi Genel Müdür Yardımcısı Dr. Gökçe Ok, 'Birincisi; ortaya koymuş olunan bir felsefesi var. Bunun dışında da batının kanlı ve karşılık bir eli ve hesabı var. Silah satmaya çalışıyor, ilaç satmaya çalışıyor, teknoloji satmaya çalışıyor. Bunun neticesi olarak bu coğrafyadan maalesef kan, gözyaşı, çile ve ızdırap eksik olmuyor. Batı medeniyeti, kanlı ve karışık elini bu coğrafyadan çekerse bu coğrafyanın zenginlikleri bu coğrafyanın çocuklarına yeter de artar. Onları da besleriz, onlarla da paylaşırız. Türk tarihinde hiçbir zaman paylaşmaktan korkmamış ve çekinmemiştir. Geçmişte yaptık bugün de yaparız. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin bütün unsurları bir iradeye dayanarak göç politikalarını akılla, bilimle mantıkla yürütüyor ve yönetiyorlar. Hiçbir şeyi eksik etmiyoruz, kapasitemiz çok yüksek' şeklinde konuştu.
Konferans diğer konuşmacıların da sunumlarının ardından soru cevap kısmıyla sona erdi.
Prof. Dr. Erdoğan Büyük Kasap Kongre Merkezinde düzenlenen ve Göç İdaresi Genel Müdür Yardımcısı Gökçe Ok'un moderatörlüğünde gerçekleşen konferansa Prof. Dr. Bekir Berat Özipek, Doç. Dr. Ahmet Koyuncu, Dr. Öğr. Üyesi Sevil Piriyeva Karaman ve BMMYK temsilcisi Akif Atlı, konuşmacı olarak katıldı.
İl Göç İdaresi Müdürü Kasım Kağan Özlok ve Erzincan Vali Yardımcısı Çağlayan Aydın'ın açılış konuşmalarının ardından konferansa geçildi.
Göç İdaresi Genel Müdür Yardımcısı Dr. Gökçe Ok, 'Göçü bir kriz olarak kabul ediyorsanız bu hiç durmayacak. Bugüne kadar bu sınavı çok iyi verdiğimize de inanıyorum' dedi.
Ok, insan olma hasabiyle hepimiz birer göçmen olduğunu ifade ederek, 'Tam da bugünlerde insanlık göçüyor. Bizim bütün çabamız bunu durdurmak. Bugüne kadar da bu sınavı çok iyi verdiğimize de inanıyorum. Göçü bir kriz olarak kabul ediyorsanız bu hiç durmayacak ve bitmeyecek. Tarih boyunca bu yolculuk devam ediyor ve bugünlerde artmış vaziyette. Bu yolculuk nasıl dursun ki? Özellikle gönül coğrafyası olarak tabir ettiğimiz etrafımızdaki coğrafya olmak üzere savaşlar, paylaşımsızlık maalesef insanın yerinde ve yurdundan edilmesi için gerekli ve yeterli sebepler. Öyle bir tufan ki bu; dünyanın hiçbir ülkesinin etkilenmemesi mümkün değil' ifadelerini kullandı.
Avrupa'nın ve batının iki yüzü olduğunu kaydeden Göç İdaresi Genel Müdür Yardımcısı Dr. Gökçe Ok, 'Birincisi; ortaya koymuş olunan bir felsefesi var. Bunun dışında da batının kanlı ve karşılık bir eli ve hesabı var. Silah satmaya çalışıyor, ilaç satmaya çalışıyor, teknoloji satmaya çalışıyor. Bunun neticesi olarak bu coğrafyadan maalesef kan, gözyaşı, çile ve ızdırap eksik olmuyor. Batı medeniyeti, kanlı ve karışık elini bu coğrafyadan çekerse bu coğrafyanın zenginlikleri bu coğrafyanın çocuklarına yeter de artar. Onları da besleriz, onlarla da paylaşırız. Türk tarihinde hiçbir zaman paylaşmaktan korkmamış ve çekinmemiştir. Geçmişte yaptık bugün de yaparız. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin bütün unsurları bir iradeye dayanarak göç politikalarını akılla, bilimle mantıkla yürütüyor ve yönetiyorlar. Hiçbir şeyi eksik etmiyoruz, kapasitemiz çok yüksek' şeklinde konuştu.
Konferans diğer konuşmacıların da sunumlarının ardından soru cevap kısmıyla sona erdi.