GAÜN'de Yapı ve Enerji Paneline yoğun ilgi
Gaziantep Üniversitesi (GAÜN) Mühendislik Fakültesi Konferans Salonu'nda Üniversiteli Mimar ve Mühendisler Grubu tarafından Yapı ve Enerji Paneli gerçekleştirildi.
Gaziantep Üniversitesi (GAÜN) Mühendislik Fakültesi Konferans Salonu'nda Üniversiteli Mimar ve Mühendisler Grubu tarafından Yapı ve Enerji Paneli gerçekleştirildi.
Sürdürülebilirliğe ve enerji tasarrufuna dikkat çekmek amacıyla düzenlenen, GAÜN İnşaat Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Hanifi Çanakçı'nın başkanlığını yaptığı panele; İmar Müdürü Seda Müftüoğlu Güleç, Prof. Dr. Yusuf Arayıcı ve Doç. Dr. Adem Atmaca konuşmacı olarak katıldı.
'Ciddi bir bilinçlenme var'
Prof. Dr. Yusuf Arayıcı, enerji konusunda Türkiye'nin durumu ve enerji tüketiminde verimliliği artırmak için neler yapılabilir konusunda görüşlerini belirterek şunları söyledi: 'Belli başlı tükettiğimiz enerji kaynakları var ve bunlar sonsuz değil, tükenecek. Yenilebilir enerji kaynaklarındaki artışın belli başlı sebepleri var. Daha çok petrol, doğal gaz, kömür ve nükleer enerji kaynaklarıyla beraber oluşan bir konsept var. Aslında birçok değişikliğin, politikaların, devletlerin, hükümetlerin, üniversitelerin özellikle bilimin bu alanda herkes kendi açısından bu sorunu çözmek için neler yapılması lazım, buna yönelik çalışmalara devam ediyor. Bu anlamda ciddi bir bilinçlenme var. Gelecek nesillere daha iyi, yaşanılabilir bir çevre ve dünya bırakmak için özellikle 2015'ten sonra yenilebilir enerji kaynaklarında bir yöneliş olduğunu görüyoruz.'
'Yeşil binalar, sağlıklı binalardır'
İmar Müdürü Seda Müftüoğlu Güleç da, sürdürülebilir mimarlığın binaların çevresi ve insanlarla olan ilişkisi olduğunu söyleyerek, sürdürülebilir mimarinin amacının minimum enerji tüketimi olan ve çevreye zararı da minimum olan binalar olduğunu ifade etti. Güleç, 'Sürdürülebilir mimarlıkla ilgili gelenekselden gelen bir kültürümüz var. Sürdürülebilir kalkınma, çevresel, ekonomi ve toplum bunların hepsinin içinde barındığı, bütün disiplinlerin bir arada olduğu bir alan. Sürdürülebilir binalar, hem mevcut binalara uygulanabiliyor hem de yeni binalara adapte edilebiliyor. Yeşil binalar çevreye olumsuz etkileri azalmış, ekonomik ve sağlıklı binalardır' şeklinde konuştu.
'Toplam enerjinin yüzde birini tüketiyoruz'
Enerjinin dünyadaki bütün gündemi belirleyen çok özel bir kelime olduğunu kaydeden Doç. Dr. Adem Atmaca konuşmasını şöyle sürdürdü:
'Gündemi belirleyen bu kelimeye kim daha çok sahipse, ülke olarak bu rezerve, kaynağa kim daha iyi yönetip, büyük bir sahiplik elde ediyorsa o süper güç oluyor. Bakıldığında savaşlar tamamen enerjiyle ilgili ve dünyada bu rezervleri yöneten insanlar dünyanın patronu oluyorlar. Dünyada yaklaşık 15 milyar ton eşdeğer petrol var. Türkiye olarak toplam enerjinin yüzde 1'ni biz tüketiyoruz. Bu ciddi bir rakam. Bunu nerede tüketiyoruz? Global bakıldığında karşımıza birincisi sanayi. Sanayi muazzam enerji tüketen bir unsur. İkinci de binalarda tüketiyoruz. Sanayi yüzde 40-45'llerde tabi bu ülkenin durumuna göre değişen bir oran ama binalar da yüzde 30 kadar enerji tüketiyor.'
Program, konuşmacıların öğrencilerin sorularını yanıtlamasıyla sona erdi.
Sürdürülebilirliğe ve enerji tasarrufuna dikkat çekmek amacıyla düzenlenen, GAÜN İnşaat Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Hanifi Çanakçı'nın başkanlığını yaptığı panele; İmar Müdürü Seda Müftüoğlu Güleç, Prof. Dr. Yusuf Arayıcı ve Doç. Dr. Adem Atmaca konuşmacı olarak katıldı.
'Ciddi bir bilinçlenme var'
Prof. Dr. Yusuf Arayıcı, enerji konusunda Türkiye'nin durumu ve enerji tüketiminde verimliliği artırmak için neler yapılabilir konusunda görüşlerini belirterek şunları söyledi: 'Belli başlı tükettiğimiz enerji kaynakları var ve bunlar sonsuz değil, tükenecek. Yenilebilir enerji kaynaklarındaki artışın belli başlı sebepleri var. Daha çok petrol, doğal gaz, kömür ve nükleer enerji kaynaklarıyla beraber oluşan bir konsept var. Aslında birçok değişikliğin, politikaların, devletlerin, hükümetlerin, üniversitelerin özellikle bilimin bu alanda herkes kendi açısından bu sorunu çözmek için neler yapılması lazım, buna yönelik çalışmalara devam ediyor. Bu anlamda ciddi bir bilinçlenme var. Gelecek nesillere daha iyi, yaşanılabilir bir çevre ve dünya bırakmak için özellikle 2015'ten sonra yenilebilir enerji kaynaklarında bir yöneliş olduğunu görüyoruz.'
'Yeşil binalar, sağlıklı binalardır'
İmar Müdürü Seda Müftüoğlu Güleç da, sürdürülebilir mimarlığın binaların çevresi ve insanlarla olan ilişkisi olduğunu söyleyerek, sürdürülebilir mimarinin amacının minimum enerji tüketimi olan ve çevreye zararı da minimum olan binalar olduğunu ifade etti. Güleç, 'Sürdürülebilir mimarlıkla ilgili gelenekselden gelen bir kültürümüz var. Sürdürülebilir kalkınma, çevresel, ekonomi ve toplum bunların hepsinin içinde barındığı, bütün disiplinlerin bir arada olduğu bir alan. Sürdürülebilir binalar, hem mevcut binalara uygulanabiliyor hem de yeni binalara adapte edilebiliyor. Yeşil binalar çevreye olumsuz etkileri azalmış, ekonomik ve sağlıklı binalardır' şeklinde konuştu.
'Toplam enerjinin yüzde birini tüketiyoruz'
Enerjinin dünyadaki bütün gündemi belirleyen çok özel bir kelime olduğunu kaydeden Doç. Dr. Adem Atmaca konuşmasını şöyle sürdürdü:
'Gündemi belirleyen bu kelimeye kim daha çok sahipse, ülke olarak bu rezerve, kaynağa kim daha iyi yönetip, büyük bir sahiplik elde ediyorsa o süper güç oluyor. Bakıldığında savaşlar tamamen enerjiyle ilgili ve dünyada bu rezervleri yöneten insanlar dünyanın patronu oluyorlar. Dünyada yaklaşık 15 milyar ton eşdeğer petrol var. Türkiye olarak toplam enerjinin yüzde 1'ni biz tüketiyoruz. Bu ciddi bir rakam. Bunu nerede tüketiyoruz? Global bakıldığında karşımıza birincisi sanayi. Sanayi muazzam enerji tüketen bir unsur. İkinci de binalarda tüketiyoruz. Sanayi yüzde 40-45'llerde tabi bu ülkenin durumuna göre değişen bir oran ama binalar da yüzde 30 kadar enerji tüketiyor.'
Program, konuşmacıların öğrencilerin sorularını yanıtlamasıyla sona erdi.