Kenevirde umutlar yönetmeliğe takıldı
Sivas Bilim ve Teknoloji Üniversitesi Tarım Bilimleri ve Teknoloji Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tolga Karaköy, endüstriyel kenevir üretimi için yönetmelikte düzenlemeler yapılması gerektiğini belirtti.
Sivas Bilim ve Teknoloji Üniversitesi Tarım Bilimleri ve Teknoloji Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tolga Karaköy, endüstriyel kenevir üretimi için yönetmelikte düzenlemeler yapılması gerektiğini belirtti.
Prof. Dr. Tolga Karaköy, Türkiye'de kenevir üretiminde hedeflere ulaşılabilmesi için yönetmeliğin endüstriyel üretimin önünü açacak şekilde düzenlenmesi gerektiğini belirtti. Karaköy, yaptığı açıklamasında, 'Kenevirde Türkiye'nin genel problemi şu. Sadece bizim Sivas'a özgü bir problem değil. Yönetmelik kesinlikle endüstriyel kenevirin yetiştiriciliğine yönelik düzenlenmesi gerekiyor. Etken maddesinin eldesine göre olan bir yönetmelik var. Bu yönetmelik kapsamında biz maalesef endüstriyel kenevir üretimi konusunda çok ciddi sorun ve sıkıntılarla karşı karşıya bulunmaktayız. Öncelikle yönetmeliğin endüstriyel kenevir olarak değiştirilmesi gerekiyor. Yetiştiriciliğine yönelik olarak düzeltilmesi gerekiyor. Bunun yanında Türkiye'de çeşit konusunda sıkıntılarımız var. Sivas genelinde 200 dekarlık alanda Narlısaray popülasyonu ekildi. Yani karışık bir tohum ekildi. İster istemez yetiştiricilik konusunda bazı sıkıntı ve sorunlar yaşandı ancak Samsun Karadeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsünde, vezir ve narlı isminde iki çeşit geliştirildi. Bunun tohumunun henüz çiftçiye dağıtılması için erken. Birkaç yıl tohum çoğaltma çalışmalarının yapılması gerekiyor. O çeşitler de devreye girdiğinde kenevirin çok daha sağlıklı bir şekilde yetiştirilebileceğini düşünüyoruz' dedi.
İzin çıkarsa farklı çeşitler üzerinde çalışma yapılacak
Gerekli izinlerin verilmesi halinde çeşitli türler üzerinde çalışmalara başlayacaklarını belirten Karaköy, 'Şu anda özellikle bu yıl vejetasyon süresinin mevcut Narlısaray çeşidi için çok yeterli olmadığını ve Narlısaray'ın bu bölge için geçici olduğunu, yaptığımız bilimsel çalışmalarla gördük. Bu konuda çeşit alternatiflerinin oluşturulmasıyla birlikte çok daha sağlıklı bir şekilde yetiştiricilik yapılabilecektir. Bir diğer önemli konu da tabii ki mekanizasyon. Lif ve tohum üretimine yönelik olarak mekanizasyonu bu yıl bir bakıma görmüş olduk. Bundan sonraki yıllarda ekimden hasada kadar mekanize edilmesiyle çok daha sağlıklı bir üretim yapılabileceğini düşünüyorum. Önümüzdeki yıl, ilgili birimlerden alınacak izinlerle farklı çeşitlerin bölgemize adaptasyonunu görmek adına bir çalışma yürütmeyi planlıyoruz' şeklinde konuştu.
Prof. Dr. Tolga Karaköy, Türkiye'de kenevir üretiminde hedeflere ulaşılabilmesi için yönetmeliğin endüstriyel üretimin önünü açacak şekilde düzenlenmesi gerektiğini belirtti. Karaköy, yaptığı açıklamasında, 'Kenevirde Türkiye'nin genel problemi şu. Sadece bizim Sivas'a özgü bir problem değil. Yönetmelik kesinlikle endüstriyel kenevirin yetiştiriciliğine yönelik düzenlenmesi gerekiyor. Etken maddesinin eldesine göre olan bir yönetmelik var. Bu yönetmelik kapsamında biz maalesef endüstriyel kenevir üretimi konusunda çok ciddi sorun ve sıkıntılarla karşı karşıya bulunmaktayız. Öncelikle yönetmeliğin endüstriyel kenevir olarak değiştirilmesi gerekiyor. Yetiştiriciliğine yönelik olarak düzeltilmesi gerekiyor. Bunun yanında Türkiye'de çeşit konusunda sıkıntılarımız var. Sivas genelinde 200 dekarlık alanda Narlısaray popülasyonu ekildi. Yani karışık bir tohum ekildi. İster istemez yetiştiricilik konusunda bazı sıkıntı ve sorunlar yaşandı ancak Samsun Karadeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsünde, vezir ve narlı isminde iki çeşit geliştirildi. Bunun tohumunun henüz çiftçiye dağıtılması için erken. Birkaç yıl tohum çoğaltma çalışmalarının yapılması gerekiyor. O çeşitler de devreye girdiğinde kenevirin çok daha sağlıklı bir şekilde yetiştirilebileceğini düşünüyoruz' dedi.
İzin çıkarsa farklı çeşitler üzerinde çalışma yapılacak
Gerekli izinlerin verilmesi halinde çeşitli türler üzerinde çalışmalara başlayacaklarını belirten Karaköy, 'Şu anda özellikle bu yıl vejetasyon süresinin mevcut Narlısaray çeşidi için çok yeterli olmadığını ve Narlısaray'ın bu bölge için geçici olduğunu, yaptığımız bilimsel çalışmalarla gördük. Bu konuda çeşit alternatiflerinin oluşturulmasıyla birlikte çok daha sağlıklı bir şekilde yetiştiricilik yapılabilecektir. Bir diğer önemli konu da tabii ki mekanizasyon. Lif ve tohum üretimine yönelik olarak mekanizasyonu bu yıl bir bakıma görmüş olduk. Bundan sonraki yıllarda ekimden hasada kadar mekanize edilmesiyle çok daha sağlıklı bir üretim yapılabileceğini düşünüyorum. Önümüzdeki yıl, ilgili birimlerden alınacak izinlerle farklı çeşitlerin bölgemize adaptasyonunu görmek adına bir çalışma yürütmeyi planlıyoruz' şeklinde konuştu.