Köy yoğurdu bilimle buluştu
TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi (MAM) Gıda Enstitüsü, Anadolu'daki köy yoğurtları üzerinde yaptığı çalışmalar sonucunda geleneksel Türk damak tadına uygun, 3 ay dayanıklı doğal yoğurt geliştirdi. Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, şartları taşıyan ve bedelini karşılayan tüm firmaların bu teknolojiyi transfer edebileceklerini açıkladı.
TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi (MAM) Gıda Enstitüsü, Anadolu'daki köy yoğurtları üzerinde yaptığı çalışmalar sonucunda geleneksel Türk damak tadına uygun, 3 ay dayanıklı doğal yoğurt geliştirdi. Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, şartları taşıyan ve bedelini karşılayan tüm firmaların bu teknolojiyi transfer edebileceklerini açıkladı.
Dr. Mehlika Borçaklı'nın üzerinde çalıştığı uzun ömürlü yoğurt projesi başarıyla sonuçlandı. Borçaklı ve ekibinin ürettiği bakterilerle raf ömrü 3 ay olan yoğurdun teknoloji transferi için de ihaleye çıkıldı.
Bu ürünün, Anadolu'nun çeşitli bölgelerinden alınan yoğurtlar ile aynı tat, doku ve aromada üretildiğini belirten Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, 'Bu yoğurdun en büyük farkı; genetiğiyle oynanmamış ve tamamen doğal olması' dedi.
Yüzde 95'i beğendi
Varank, yoğurdun binin üzerinde tüketicinin beğenisine sunulduğunu ve yüzde 95'in üzerinde olumlu görüş aldığını vurgulayarak, şunları söyledi:
'Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak, şimdi bu uzun ömürlü yoğurdu vatandaşımızla buluşturmak için yeni bir adım attık. Dün Resmî Gazete'de yayımlanan ilanla yoğurdun teknoloji transferinin de önünü açtık. Aranan şartları taşıdığı ve bedelini karşıladığı takdirde tüm firmalar bu teknolojiyi transfer edebilecek. Bilginin ticarileşmesi katma değerli üretimin en önemli ayağı. Ben bu vesileyle, projede görev yapan bilim insanlarımızı kutluyor; vatandaşlarımıza da şimdiden 'Afiyet olsun' diyorum. TÜBİTAK'taki bilim insanlarımızın tecrübe ve birikimiyle bu ve benzeri geliştirmelerle vatandaşlarımızın hayatını daha da kolaylaştırmaya devam edeceğiz.'
Genetik değişiklik yok
Yoğurdun üretimi, Anadolu'nun geleneksel yoğurtlarından izole edilmiş, tanımlanmış, karakterize edilmiş kültürlerden seçilmiş bakterilerle sağlandı. Piyasada üretilen yoğurtlarda kullanılan bakteri kültürlerinin çoğunluğu genetik değişikliğe uğratılarak sadece bir kez yoğurt yapımında kullanılacak şekilde hazırlanırken buluş konusu kültürlerde genetik değişiklik uygulanmadı.
Buluş konusu bakteriler, patojenlere karşı çeşitli antimikrobiyal 'etM' yapan maddeler geliştirdiklerinden, yoğurtların daha uzun süre güvenli bir şekilde kalmasını sağlıyor; buzdolabı koşullarında çok yavaş asit ürettikleri için de uzun süre ekşimeden muhafaza edilebiliyor. Projeyle, üç aylık muhafaza sonunda yoğurtların hala mililitrede 107 kob bakteri içerdikleri ve hoşa giden ekşilik, lezzet ve aroma özelliklerini taşıdıkları tespit edildi.
Dr. Mehlika Borçaklı'nın üzerinde çalıştığı uzun ömürlü yoğurt projesi başarıyla sonuçlandı. Borçaklı ve ekibinin ürettiği bakterilerle raf ömrü 3 ay olan yoğurdun teknoloji transferi için de ihaleye çıkıldı.
Bu ürünün, Anadolu'nun çeşitli bölgelerinden alınan yoğurtlar ile aynı tat, doku ve aromada üretildiğini belirten Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, 'Bu yoğurdun en büyük farkı; genetiğiyle oynanmamış ve tamamen doğal olması' dedi.
Yüzde 95'i beğendi
Varank, yoğurdun binin üzerinde tüketicinin beğenisine sunulduğunu ve yüzde 95'in üzerinde olumlu görüş aldığını vurgulayarak, şunları söyledi:
'Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak, şimdi bu uzun ömürlü yoğurdu vatandaşımızla buluşturmak için yeni bir adım attık. Dün Resmî Gazete'de yayımlanan ilanla yoğurdun teknoloji transferinin de önünü açtık. Aranan şartları taşıdığı ve bedelini karşıladığı takdirde tüm firmalar bu teknolojiyi transfer edebilecek. Bilginin ticarileşmesi katma değerli üretimin en önemli ayağı. Ben bu vesileyle, projede görev yapan bilim insanlarımızı kutluyor; vatandaşlarımıza da şimdiden 'Afiyet olsun' diyorum. TÜBİTAK'taki bilim insanlarımızın tecrübe ve birikimiyle bu ve benzeri geliştirmelerle vatandaşlarımızın hayatını daha da kolaylaştırmaya devam edeceğiz.'
Genetik değişiklik yok
Yoğurdun üretimi, Anadolu'nun geleneksel yoğurtlarından izole edilmiş, tanımlanmış, karakterize edilmiş kültürlerden seçilmiş bakterilerle sağlandı. Piyasada üretilen yoğurtlarda kullanılan bakteri kültürlerinin çoğunluğu genetik değişikliğe uğratılarak sadece bir kez yoğurt yapımında kullanılacak şekilde hazırlanırken buluş konusu kültürlerde genetik değişiklik uygulanmadı.
Buluş konusu bakteriler, patojenlere karşı çeşitli antimikrobiyal 'etM' yapan maddeler geliştirdiklerinden, yoğurtların daha uzun süre güvenli bir şekilde kalmasını sağlıyor; buzdolabı koşullarında çok yavaş asit ürettikleri için de uzun süre ekşimeden muhafaza edilebiliyor. Projeyle, üç aylık muhafaza sonunda yoğurtların hala mililitrede 107 kob bakteri içerdikleri ve hoşa giden ekşilik, lezzet ve aroma özelliklerini taşıdıkları tespit edildi.