Mısır'ın mahkeme kararları Muş'ta protesto edildi
Muş'taki sivil toplum kuruluşlarının (STK) temsilcileri, Mısır mahkemelerince darbe karşıtı 12 kişi hakkında verilen idam kararını protesto etti.
Muş'taki sivil toplum kuruluşlarının (STK) temsilcileri, Mısır mahkemelerince darbe karşıtı 12 kişi hakkında verilen idam kararını protesto etti.
Memur-Sen İl Başkanlığı toplantı salonunda düzenlenen basın açıklamasına Memur-Sen, Özgür-Der, AGD ve Cihannüma destek verdi. Burada basın açıklamasını okuyan Memur-Sen İl Başkanı Mahir Barışan, bugün bu açıklamayı Mısır'da Firavun'ist çetelerinin kurduğu kukla mahkemenin 12 idam kararını lanetlemek ve protesto etmek için yaptıklarını söyledi. Zalimliğine her geçen gün bir yenisini katan cuntacı Sisi'nin mahkemelerinden yine bir idam kararı çıktığını kaydeden Başkan Barışan, 'Darbeden bu yana cezaevinde ya da idam sehpalarında Hakk'a yürüyen birçok İhvan mensubu kardeşlerimiz oldu ve bu kararla bu sayı maalesef artarak devam ediyor. Aralarında Mısır devriminin sembol isimlerinden birisi olan şehit Esma Biltaci'nin babası İhvan Genel Sekreteri Muhammed el-Biltaci ile Müslüman Kardeşler liderlerinden Safvet Hicazi'nin de olduğu 12 kişi hakkında daha önce verilen idam cezası onandı' dedi.
'İşkenceler ve ağır cezaevi koşullarına rağmen iradesi çözülemeyen İhvan-ı Müslim'in hareketini idamlarla terbiye etmeye ve hadımlaştırmaya çalışan Sisi yönetiminin kurduğu mahkemeler Türkiye'de daha önce yaşanan Yassı Ada ve 12 Eylül mahkemeleri gibi tamamen askeri ve siyasi erkin emrinde olan ve sadece bir prosedürü yerine getirmek için sahnelenen kara mizah örneği tiyatral sahnelerdir' diyen Barışan, Mısır İslami hareketinin kurulduğu 1928'den bu yana sürekli sıcak imtihanlarla yüz yüze geldiğini, ancak bu çetin zaman dilimlerinden her zaman alnının akıyla çıktığını belirterek, 'Bugün İhvan hareketi Arap Baharı olarak nitelendirilen Müslüman halkların zalim yöneticilere başkaldırısını büyük bir basiretle yönetmiş, Mısır'da ilk demokratik seçimlere girerek oyların yaklaşık yüzde 52'sini alarak ilk seçilmiş Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi liderliğinde iktidara gelmiş ancak emperyalist ve işbirlikçi yerel yöneticilerin provokasyonları ve nihayetinde darbe süreciyle hükümet düşürülmüştür. Türkiye'de benzerlerini yaşadığımız darbe süreçleri bir ülkenin ve onun üretken ve öncü insanlarının geleceğini ve ümmetin kalkınmasını engelleyen en kesif zamanlardır' ifadelerini kullandı.
Mısır'ın en değerli insanlarını kaybettiğini ve topraklarının da darbeci generaller tarafından batılı şirketlere peşkeş çekildiğini vurgulayan Barışan, 'Aynı zamanda başını emperyalist ülkelerin çektiği silah tüccarlarının da pazarı haline dönüşüyor. Mısır Kur'an'da bahsedilen Firavun ve zalim yönetimine binlerce yıl önce şahit olmuş bir ülkedir. Bununla beraber Hazreti Yusuf'tan başlayarak Hazreti Musa'ya kadar devam eden salih insanlara da şahitlik etmiştir. Biz inanıyoruz ki bugün devam eden kukla Sisi Firavun'i yönetimi de kardeşlerimizin şehadet yükselttikleri direnişlerine karşı yakın bir zamanda Allah'ın yardımıyla diz çökecektir. Ancak bu sonuca ulaşmak için tek koşul tüm Müslümanların Allah'ın kitabına topyekun sarılarak ellerinden gelen gayreti göstermeleridir. Ulusal ve uluslararası tüm medya ve haber kanallarına sesleniyoruz. Bu idamlara karşı itirazlarınızı yükseltin, mensubu olduğunuz hükümetlere taleplerinizi iletin ve onları sıkıştırın. Bu idamlar gerçekleştiğinde, yakından uzağa herkes bunun sorumluluğunun ve vebalinin altına girecektir. Asgari hukuk kuralları bile işletilse idam sehpasına götürülecek insanlar Sisi gibi zavallı darbeciler olacaktır. Bu süreçlerin işletilmesi için gazeteciler, hukukçular, insan hakları örgütleri ellerinden geleni yapmak zorundadır. Biz Muş Memur-Sen, Özgür-der, AGD ve Cihannüma olarak her türlü zulmün karşısında ve dinine, diline ve rengine bakmaksızın tüm mazlumların yanında olma şiarıyla bu hukuksuz kararları kınıyoruz. Recep Tayyip Erdoğan ve tüm liderlere sesleniyoruz. Bu hatadan dönülmesi için lütfen Mısır yönetimini uyarın' diye konuştu.
Memur-Sen İl Başkanlığı toplantı salonunda düzenlenen basın açıklamasına Memur-Sen, Özgür-Der, AGD ve Cihannüma destek verdi. Burada basın açıklamasını okuyan Memur-Sen İl Başkanı Mahir Barışan, bugün bu açıklamayı Mısır'da Firavun'ist çetelerinin kurduğu kukla mahkemenin 12 idam kararını lanetlemek ve protesto etmek için yaptıklarını söyledi. Zalimliğine her geçen gün bir yenisini katan cuntacı Sisi'nin mahkemelerinden yine bir idam kararı çıktığını kaydeden Başkan Barışan, 'Darbeden bu yana cezaevinde ya da idam sehpalarında Hakk'a yürüyen birçok İhvan mensubu kardeşlerimiz oldu ve bu kararla bu sayı maalesef artarak devam ediyor. Aralarında Mısır devriminin sembol isimlerinden birisi olan şehit Esma Biltaci'nin babası İhvan Genel Sekreteri Muhammed el-Biltaci ile Müslüman Kardeşler liderlerinden Safvet Hicazi'nin de olduğu 12 kişi hakkında daha önce verilen idam cezası onandı' dedi.
'İşkenceler ve ağır cezaevi koşullarına rağmen iradesi çözülemeyen İhvan-ı Müslim'in hareketini idamlarla terbiye etmeye ve hadımlaştırmaya çalışan Sisi yönetiminin kurduğu mahkemeler Türkiye'de daha önce yaşanan Yassı Ada ve 12 Eylül mahkemeleri gibi tamamen askeri ve siyasi erkin emrinde olan ve sadece bir prosedürü yerine getirmek için sahnelenen kara mizah örneği tiyatral sahnelerdir' diyen Barışan, Mısır İslami hareketinin kurulduğu 1928'den bu yana sürekli sıcak imtihanlarla yüz yüze geldiğini, ancak bu çetin zaman dilimlerinden her zaman alnının akıyla çıktığını belirterek, 'Bugün İhvan hareketi Arap Baharı olarak nitelendirilen Müslüman halkların zalim yöneticilere başkaldırısını büyük bir basiretle yönetmiş, Mısır'da ilk demokratik seçimlere girerek oyların yaklaşık yüzde 52'sini alarak ilk seçilmiş Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi liderliğinde iktidara gelmiş ancak emperyalist ve işbirlikçi yerel yöneticilerin provokasyonları ve nihayetinde darbe süreciyle hükümet düşürülmüştür. Türkiye'de benzerlerini yaşadığımız darbe süreçleri bir ülkenin ve onun üretken ve öncü insanlarının geleceğini ve ümmetin kalkınmasını engelleyen en kesif zamanlardır' ifadelerini kullandı.
Mısır'ın en değerli insanlarını kaybettiğini ve topraklarının da darbeci generaller tarafından batılı şirketlere peşkeş çekildiğini vurgulayan Barışan, 'Aynı zamanda başını emperyalist ülkelerin çektiği silah tüccarlarının da pazarı haline dönüşüyor. Mısır Kur'an'da bahsedilen Firavun ve zalim yönetimine binlerce yıl önce şahit olmuş bir ülkedir. Bununla beraber Hazreti Yusuf'tan başlayarak Hazreti Musa'ya kadar devam eden salih insanlara da şahitlik etmiştir. Biz inanıyoruz ki bugün devam eden kukla Sisi Firavun'i yönetimi de kardeşlerimizin şehadet yükselttikleri direnişlerine karşı yakın bir zamanda Allah'ın yardımıyla diz çökecektir. Ancak bu sonuca ulaşmak için tek koşul tüm Müslümanların Allah'ın kitabına topyekun sarılarak ellerinden gelen gayreti göstermeleridir. Ulusal ve uluslararası tüm medya ve haber kanallarına sesleniyoruz. Bu idamlara karşı itirazlarınızı yükseltin, mensubu olduğunuz hükümetlere taleplerinizi iletin ve onları sıkıştırın. Bu idamlar gerçekleştiğinde, yakından uzağa herkes bunun sorumluluğunun ve vebalinin altına girecektir. Asgari hukuk kuralları bile işletilse idam sehpasına götürülecek insanlar Sisi gibi zavallı darbeciler olacaktır. Bu süreçlerin işletilmesi için gazeteciler, hukukçular, insan hakları örgütleri ellerinden geleni yapmak zorundadır. Biz Muş Memur-Sen, Özgür-der, AGD ve Cihannüma olarak her türlü zulmün karşısında ve dinine, diline ve rengine bakmaksızın tüm mazlumların yanında olma şiarıyla bu hukuksuz kararları kınıyoruz. Recep Tayyip Erdoğan ve tüm liderlere sesleniyoruz. Bu hatadan dönülmesi için lütfen Mısır yönetimini uyarın' diye konuştu.