Şanlıurfa'da 104 emekli amirale tepkiler sürüyor
Şanlıurfa'daki sivil toplum kuruluşları (STK), 104 emekli amiralin bildirisine yaptığı açıklama ile tepki gösterdi.
Şanlıurfa'daki sivil toplum kuruluşları (STK), 104 emekli amiralin bildirisine yaptığı açıklama ile tepki gösterdi.
Montrö Boğazlar Sözleşmesiyle ilgili tartışmaların ardından 'bildiri' yayımlayan 104 emekli amirale tepkiler sürüyor. Şanlıurfa'da sivil toplum kuruluşları (STK) adına açıklama yapan Memur-Sen Şanlıurfa İl Temsilcisi İbrahim Coşkun, millet iradesinin yanında, vesayet zihniyetinin karşısında olduklarını söyledi.
'Millet iradesinin yanında, vesayet zihniyetinin karşısındayız'
STK'lar adına açıklama yapan Coşkun, 'Kendisini millet iradesinin üzerinde gören bir grup emekli amiral vesayet dönemlerine özlem duyan bir açıklama yayınladılar. Millete muhtıra verilen dönemlerden kalmış köhne bir zihniyetin hazırladığı bu açıklamayla, silahlı kuvvetler dahil olmak üzere devletin kurumlarının milletin hizmetinde olmasından duyulan rahatsızlık açık edildi. Milletin inancından, iradesinden, medeniyet değerlerinden kopmuş, millete yabancılaşmış bir zihniyetin taşıyıcısı olan bu asker emeklilerinin aktif görevde oldukları dönemde neye hizmet ettikleri herkesçe bilenmektedir. 'Deniz kuvvetleri emeklisi' sıfatıyla yayınladıkları bildiri içerik itibariyle göstermiştir ki bunlar olsa olsa amiral eskisidir. Eski düzenin kafasını konuşturan bu 103 vesayet mankurtu Kanal İstanbul ve Montrö anlaşmasına dair cümleler üzerinden 'fikir beyanı' adı altında çeşitli iletişim kanallarından gece yarısı deklare ettikleri 'muhtıra çağrışımlı' bir açıklamayla siyasete ve millet iradesine müdahale etme niyetlerini beyan etmişlerdir. Kimi çevrelerin içeriğindeki darbe hevesini örtmeye, tahfif ederek masumlaştırmaya ve üstelik sahiplenmeye kalkıştığı bu açıklama, her ne kadar darbeci kafanın sefaletini gösterse de görmezden gelinebilecek bir durum değildir. Bu milletin bırakın açıktan darbe çağrısına, iradesine yönelik hiçbir vesayet imasına tahammülü yoktur. Bu nedenle emekli de olsalar siyasete müdahale etme hastalığı nüksedenlere milletin sessiz kalması düşünülemez. Milletimiz, açıklamayı yapanlar ve yazanlar kadar yazdıranların ve yayanların da farkındadır. 15 Temmuz'da kursaklarında kalan heveslerini FETÖ ayarlı açıklamanın satır aralarına gizlenmiş bir şekilde görüyor, kirli niyetlerini not ediyoruz. 15 Temmuz gecesi bütün vahşetiyle uygulanan ihanet planlarının milletimizin çelik göğsüne çarparak nasıl suya düştüğünü hatırlatıyoruz. Türkiye artık darbecilerden hesap sorulan bir ülkedir. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının, 103 amiral eskisi ve açıklamaları hakkında soruşturma başlatmış olmasını yerinde buluyor, faillerle birlikte iştirakçileri ve azmettiricileri de ortaya çıkaracak bir hukuki sürecin işleyeceğine inanıyoruz. Biz de Memur-Sen ve Şanlıurfa STK'ları olarak millet iradesine uzanmak isteyen elin ve arkasındakilerin ortaya çıkarılmasını, yargılanmasını, cezalandırılmasını istiyoruz. Vesayet sevdalılarına hadleri bildirilmeli, darbe heveslileri yargı önünde hesap vermelidir. Öte yandan bu bildiriye imza atanların siyasete müdahale aracı olarak kullandıkları rütbeleri ellerinden alınmalı, o rütbeler üzerinden elde ettikleri kazanç ve imtiyazlar sona erdirilmelidir' ifadelerini kullandı.
Montrö Boğazlar Sözleşmesiyle ilgili tartışmaların ardından 'bildiri' yayımlayan 104 emekli amirale tepkiler sürüyor. Şanlıurfa'da sivil toplum kuruluşları (STK) adına açıklama yapan Memur-Sen Şanlıurfa İl Temsilcisi İbrahim Coşkun, millet iradesinin yanında, vesayet zihniyetinin karşısında olduklarını söyledi.
'Millet iradesinin yanında, vesayet zihniyetinin karşısındayız'
STK'lar adına açıklama yapan Coşkun, 'Kendisini millet iradesinin üzerinde gören bir grup emekli amiral vesayet dönemlerine özlem duyan bir açıklama yayınladılar. Millete muhtıra verilen dönemlerden kalmış köhne bir zihniyetin hazırladığı bu açıklamayla, silahlı kuvvetler dahil olmak üzere devletin kurumlarının milletin hizmetinde olmasından duyulan rahatsızlık açık edildi. Milletin inancından, iradesinden, medeniyet değerlerinden kopmuş, millete yabancılaşmış bir zihniyetin taşıyıcısı olan bu asker emeklilerinin aktif görevde oldukları dönemde neye hizmet ettikleri herkesçe bilenmektedir. 'Deniz kuvvetleri emeklisi' sıfatıyla yayınladıkları bildiri içerik itibariyle göstermiştir ki bunlar olsa olsa amiral eskisidir. Eski düzenin kafasını konuşturan bu 103 vesayet mankurtu Kanal İstanbul ve Montrö anlaşmasına dair cümleler üzerinden 'fikir beyanı' adı altında çeşitli iletişim kanallarından gece yarısı deklare ettikleri 'muhtıra çağrışımlı' bir açıklamayla siyasete ve millet iradesine müdahale etme niyetlerini beyan etmişlerdir. Kimi çevrelerin içeriğindeki darbe hevesini örtmeye, tahfif ederek masumlaştırmaya ve üstelik sahiplenmeye kalkıştığı bu açıklama, her ne kadar darbeci kafanın sefaletini gösterse de görmezden gelinebilecek bir durum değildir. Bu milletin bırakın açıktan darbe çağrısına, iradesine yönelik hiçbir vesayet imasına tahammülü yoktur. Bu nedenle emekli de olsalar siyasete müdahale etme hastalığı nüksedenlere milletin sessiz kalması düşünülemez. Milletimiz, açıklamayı yapanlar ve yazanlar kadar yazdıranların ve yayanların da farkındadır. 15 Temmuz'da kursaklarında kalan heveslerini FETÖ ayarlı açıklamanın satır aralarına gizlenmiş bir şekilde görüyor, kirli niyetlerini not ediyoruz. 15 Temmuz gecesi bütün vahşetiyle uygulanan ihanet planlarının milletimizin çelik göğsüne çarparak nasıl suya düştüğünü hatırlatıyoruz. Türkiye artık darbecilerden hesap sorulan bir ülkedir. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının, 103 amiral eskisi ve açıklamaları hakkında soruşturma başlatmış olmasını yerinde buluyor, faillerle birlikte iştirakçileri ve azmettiricileri de ortaya çıkaracak bir hukuki sürecin işleyeceğine inanıyoruz. Biz de Memur-Sen ve Şanlıurfa STK'ları olarak millet iradesine uzanmak isteyen elin ve arkasındakilerin ortaya çıkarılmasını, yargılanmasını, cezalandırılmasını istiyoruz. Vesayet sevdalılarına hadleri bildirilmeli, darbe heveslileri yargı önünde hesap vermelidir. Öte yandan bu bildiriye imza atanların siyasete müdahale aracı olarak kullandıkları rütbeleri ellerinden alınmalı, o rütbeler üzerinden elde ettikleri kazanç ve imtiyazlar sona erdirilmelidir' ifadelerini kullandı.