Tarihçi Nurullah Nehir'den ezber bozan açıklama
25 Ekim 1993 tarihinde bölücü örgüt PKK mensubu bir grup terörist tarafından Erzurum'un Çat ilçesine bağlı Yavi köyüne yapılan baskın sonucu öldürülen 32 masum vatandaşın şehadet yıl dönümünde Tarihçi Nurullah Nehir yaptığı açıklamalarla adeta ezber bozdu.
25 Ekim 1993 tarihinde bölücü örgüt PKK mensubu bir grup terörist tarafından Erzurum'un Çat ilçesine bağlı Yavi köyüne yapılan baskın sonucu öldürülen 32 masum vatandaşın şehadet yıl dönümünde Tarihçi Nurullah Nehir yaptığı açıklamalarla adeta ezber bozdu.
Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Öğretim Görevlisi Nurullah Nehir Yavi Köyü'nün bulunduğu coğrafyadaki önemli rolünün geçmişten günümüze devam ettiğini belirtti.
Kendisi de Yavi Köylü olan Tarihçi Nehir yaptığı açıklamada, Oğuzların Üçok koluna mensup olan Yıva boyunun Anadolu'da en çok Erciş, Erzurum, Bayburt, Muş taraflarında meskun bulunduklarını, Anadolu'nun bir çok bölgesine göçen Yıva boyu Türkmenlerinin de bulundukları coğrafyalarda Yavi-Yavı ya da Yavu isimli köylerde yaşadıklarını belirtti.
Yavi Köyü'nün Osmanlı Devleti zamanında bazı kaynaklara göre 1642 yılında 15 haneli bir köy olduğunu belirten Nehir, günümüzde Çat ilçesine bağlı olan Yavi Köyü'nün 1867 yılında Tercan kazasına bağlı köy iken 1880'lerde yine Tercan kazasına bağlı nahiye olarak teşkil edildiğini ifade etti. Yavi Köyü'nün tarihi misyon olarak önemli bir görev ifa ettiğini vurgulayan Nurullah Nehir, Osmanlı Devleti'nin son zamanlarında Doğu Anadolu'da Ermeni çetecilerle yürüttüğü amansız mücadelede Yavi Köyü'nün üstlendiği önemli role dikkat çekti. Sultan II.Abdülhamid döneminde Doğu Anadolu'da Ermeni çetecilerle mücadele maksadıyla kurulan Hamidiye Alayları'nın, diğer adıyla Aşiret Alayları'nın teşkilinde Yavi köyü ahalisinin de yer aldığını ve bölgedeki çeteci Ermeniler'e karşı mücadele ettiklerini belirtti.
Öğr.Gör Nurullah Nehir, konu ile alakalı 28 Ocak 1911 tarihli Osmanlı Arşiv belgesine dayanarak verdiği bilgide, 1911 yılında Erzurum valiliği aldığı bir kararla Yavi nahiyesi ve bağlı köylerdeki nüfusun aşiret alaylarına kaydedilmesi için gerekli işlemlerin başlatılması yönünde talimat vermiştir. Valiliğin o gün itibariyle mevsimin kış olmasından dolayı Yavi köyü ahalisinin yollarda sıkıntı yaşamaması için nüfus memuru ve diğer görevlilerin köye gönderilmesi için talimat verdiğini, böylece Yavi köyünde durumu elverişli olan erkek nüfusun aşiret alaylarına kaydedilerek bölgedeki Ermeni çetecilere karşı hazır bir güç oluşturulduğunu ifade etti.
Mevcut bilgilerin aksine Yavi köyü ahalisinin Ermeni çetecilerle mücadelesinin Birinci Dünya Savaşı'ndan önceki tarihlere dayandığını ifade eden Nurullah Nehir, sözlerini şöyle sonlandırdı: Emperyal güçlerin maşası PKK terör örgütü tarafından 25 Ekim 1993 tarihinde Yavi Köyü'nde işlenen vahşet, Birleşmiş Milletler'in 9 Aralık 1948 tarihinde kabul ettiği 'Soykırım Suçları'nın Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi' uyarınca soykırım hükmündedir. Yavi köyünde o gün yaşanan olayların Birinci Dünya Savaşı'nda Ermeni çetecilerin müslüman ahaliye karşı işlediği katliamlardan hiçbir farkı yoktur. Yavi Köyü'nün yaşadığı bu olayın tarihi hafıza ile beraber yorumlanması, yaşanan olayları anlamak için önemli bir basamaktır. Son olarak Amcam Hacıali NEHİR ve Yavi köyü baskınında şehit düşen diğer masum hemşehrilerime Allah'tan rahmet, yakınlarına tekrardan başsağlığı diliyorum.
Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Öğretim Görevlisi Nurullah Nehir Yavi Köyü'nün bulunduğu coğrafyadaki önemli rolünün geçmişten günümüze devam ettiğini belirtti.
Kendisi de Yavi Köylü olan Tarihçi Nehir yaptığı açıklamada, Oğuzların Üçok koluna mensup olan Yıva boyunun Anadolu'da en çok Erciş, Erzurum, Bayburt, Muş taraflarında meskun bulunduklarını, Anadolu'nun bir çok bölgesine göçen Yıva boyu Türkmenlerinin de bulundukları coğrafyalarda Yavi-Yavı ya da Yavu isimli köylerde yaşadıklarını belirtti.
Yavi Köyü'nün Osmanlı Devleti zamanında bazı kaynaklara göre 1642 yılında 15 haneli bir köy olduğunu belirten Nehir, günümüzde Çat ilçesine bağlı olan Yavi Köyü'nün 1867 yılında Tercan kazasına bağlı köy iken 1880'lerde yine Tercan kazasına bağlı nahiye olarak teşkil edildiğini ifade etti. Yavi Köyü'nün tarihi misyon olarak önemli bir görev ifa ettiğini vurgulayan Nurullah Nehir, Osmanlı Devleti'nin son zamanlarında Doğu Anadolu'da Ermeni çetecilerle yürüttüğü amansız mücadelede Yavi Köyü'nün üstlendiği önemli role dikkat çekti. Sultan II.Abdülhamid döneminde Doğu Anadolu'da Ermeni çetecilerle mücadele maksadıyla kurulan Hamidiye Alayları'nın, diğer adıyla Aşiret Alayları'nın teşkilinde Yavi köyü ahalisinin de yer aldığını ve bölgedeki çeteci Ermeniler'e karşı mücadele ettiklerini belirtti.
Öğr.Gör Nurullah Nehir, konu ile alakalı 28 Ocak 1911 tarihli Osmanlı Arşiv belgesine dayanarak verdiği bilgide, 1911 yılında Erzurum valiliği aldığı bir kararla Yavi nahiyesi ve bağlı köylerdeki nüfusun aşiret alaylarına kaydedilmesi için gerekli işlemlerin başlatılması yönünde talimat vermiştir. Valiliğin o gün itibariyle mevsimin kış olmasından dolayı Yavi köyü ahalisinin yollarda sıkıntı yaşamaması için nüfus memuru ve diğer görevlilerin köye gönderilmesi için talimat verdiğini, böylece Yavi köyünde durumu elverişli olan erkek nüfusun aşiret alaylarına kaydedilerek bölgedeki Ermeni çetecilere karşı hazır bir güç oluşturulduğunu ifade etti.
Mevcut bilgilerin aksine Yavi köyü ahalisinin Ermeni çetecilerle mücadelesinin Birinci Dünya Savaşı'ndan önceki tarihlere dayandığını ifade eden Nurullah Nehir, sözlerini şöyle sonlandırdı: Emperyal güçlerin maşası PKK terör örgütü tarafından 25 Ekim 1993 tarihinde Yavi Köyü'nde işlenen vahşet, Birleşmiş Milletler'in 9 Aralık 1948 tarihinde kabul ettiği 'Soykırım Suçları'nın Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi' uyarınca soykırım hükmündedir. Yavi köyünde o gün yaşanan olayların Birinci Dünya Savaşı'nda Ermeni çetecilerin müslüman ahaliye karşı işlediği katliamlardan hiçbir farkı yoktur. Yavi Köyü'nün yaşadığı bu olayın tarihi hafıza ile beraber yorumlanması, yaşanan olayları anlamak için önemli bir basamaktır. Son olarak Amcam Hacıali NEHİR ve Yavi köyü baskınında şehit düşen diğer masum hemşehrilerime Allah'tan rahmet, yakınlarına tekrardan başsağlığı diliyorum.