TÜDKİYEB Başkanı Çelik: 'Çiftçilerimiz ve üreticilerimiz, gece gündüz üretmeye ara vermeden devam etmektedir'
Türkiye Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Merkez Birliği (TÜDKİYEB) Genel Başkanı Nihat Çelik, dünya ticaretinde korona virüs (Covid-19) salgını nedeniyle yaşanan belirsizlikler ve ülkelerin ellerindeki hammaddeyi ihraç etme konusunda gönülsüz davranması üretim maliyetlerinde artışlara neden olduğunu bildirerek, 'Buna karşılık üreticinin elindeki fiyatlar talebe bağlı olarak düşmektedir. Lokanta ve restoranların kapanması talebi düşürmüş, küçükbaş canlı ve karkas fiyatlarında da yüzde 8-10 düşüşe sebep olmuştur' dedi.
Türkiye Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Merkez Birliği (TÜDKİYEB) Genel Başkanı Nihat Çelik, dünya ticaretinde korona virüs (Covid-19) salgını nedeniyle yaşanan belirsizlikler ve ülkelerin ellerindeki hammaddeyi ihraç etme konusunda gönülsüz davranması üretim maliyetlerinde artışlara neden olduğunu bildirerek, 'Buna karşılık üreticinin elindeki fiyatlar talebe bağlı olarak düşmektedir. Lokanta ve restoranların kapanması talebi düşürmüş, küçükbaş canlı ve karkas fiyatlarında da yüzde 8-10 düşüşe sebep olmuştur' dedi.
Çelik, yaptığı açıklamada tüm dünyada olduğu gibi Covid-19 salgını nedeniyle Türkiye'de de birçok sektörün zorlu günler geçirmekte olduğunu, hayatın neredeyse durma noktasına geldiğini belirtti. Türkiye'nin bu kapsamda birçok tedbiri vatandaşların sağlığını korumak amacıyla aldığını ve almaya da devam ettiğini bildiren Çelik, 'İnsan sağlığı açısından ise öncelikle sağlık çalışanlarımız olmak üzere tüm kamu ve özel sektör kuruluşlarımızın gösterdiği gayretler takdire şayandır. Bu zor günlerde toplum olarak dayanışma içinde hareket etmek ise bizi güçlü kılan en önemli unsurlarımızdan biridir. Söz konusu salgın hastalık nedeniyle günümüzde gıda üretimi ve gıdanın tüketicilere sağlıklı bir şekilde ulaştırılması ise hayati önem arz etmektedir. Bu amaçla çiftçilerimiz ve üreticilerimiz, gece gündüz üretmeye ara vermeden devam etmektedir. Tarım sektörü ile uğraşan üreticilerimizin hizmetleri de bu zor günlerde en az sağlık çalışanlarımızın emekleri kadar değerli ve önemlidir' ifadelerini kullandı.
'Döviz kurları takip edilemez hale geldi'
Covid-19 salgını nedeniyle dünya genelinde ekonomik anlamda da zor günler yaşandığına dikkati çeken Çelik, 'Ülkeler tarımsal alanda ürettikleri ürünlerin ticaretinde belli kısıtlamalara gitmeye başlamıştır. Dünya ticaretinde ülkelerin para birimleri de değer kaybetmekte, döviz kurları ise takip edilemez hale gelmektedir. Bu durum tarımsal girdilerin fiyatlarını olumsuz etkilemiştir. Dünya ticaretinde Covid-19 nedeniyle yaşanan belirsizlikler ve ülkelerin ellerindeki hammaddeyi ihraç etme konusunda gönülsüz davranması üretim maliyetlerinde artışlara neden olmaktadır. Buna karşılık üreticinin elindeki fiyatlar talebe bağlı olarak düşmektedir. Lokanta ve restoranların kapanması talebi düşürmüş, küçükbaş canlı ve karkas fiyatlarında da yüzde 8-10 düşüşe sebep olmuştur. Küçükbaş etinin özellikle lokanta ve restoranlarda tüketilmesi nedeniyle yaşanan talep düşüşü kısıtların ortadan kalkmasıyla yeniden üreticiyi memnun edecek seviyelere gelecektir' açıklamasında bulundu.
Türkiye'nin tarım alanında kendi kendine yeten bir ülke olmasının bu süreçte en önemli avantajı olduğuna dikkati çeken Çelik, 'Hayvansal üretim açısından hazine arazilerinin acilen üretime kazandırılması konusundaki girişimler yem maliyetlerinin düşürülmesi adına çok faydalı olacaktır. Atıl durumdaki hazine arazilerine yem bitkileri ekilmek suretiyle, hayvancılığımızın ihtiyaç duyduğu kaba yemin bir kısmı bu şekilde elde edilebilecektir' dedi.
'Kaba yem üretimini daha da artırmalıyız'
Tarım ve Orman Bakanlığının destekleri ile yem bitkileri ekiminin son yıllarda büyük artış gösterdiğini belirten Çelik, şunları kaydetti:
'Ancak bu zor süreçte hayvancılığımızın en önemli girdisi olan yem maliyetlerini azaltmak için kaba yem üretimini daha da artırıp, çayır ve meralarımızdan daha etkin bir şekilde yararlanmak zorundayız. Sektörün sürdürülebilirliği açısından üreticilerimiz adına Bakanlığımızdan bu yönde bir tedbir uygulanmasını önemle talep etmekteyiz. Gün üretim ve birliktelik günüdür. Ülkemize ve tüm insanlığa içinde bulunduğu bu zorlu süreci en kısa sürede en az zararla atlatabilmesi adına kolaylıklar ve sabır diliyoruz.'
Çelik, yaptığı açıklamada tüm dünyada olduğu gibi Covid-19 salgını nedeniyle Türkiye'de de birçok sektörün zorlu günler geçirmekte olduğunu, hayatın neredeyse durma noktasına geldiğini belirtti. Türkiye'nin bu kapsamda birçok tedbiri vatandaşların sağlığını korumak amacıyla aldığını ve almaya da devam ettiğini bildiren Çelik, 'İnsan sağlığı açısından ise öncelikle sağlık çalışanlarımız olmak üzere tüm kamu ve özel sektör kuruluşlarımızın gösterdiği gayretler takdire şayandır. Bu zor günlerde toplum olarak dayanışma içinde hareket etmek ise bizi güçlü kılan en önemli unsurlarımızdan biridir. Söz konusu salgın hastalık nedeniyle günümüzde gıda üretimi ve gıdanın tüketicilere sağlıklı bir şekilde ulaştırılması ise hayati önem arz etmektedir. Bu amaçla çiftçilerimiz ve üreticilerimiz, gece gündüz üretmeye ara vermeden devam etmektedir. Tarım sektörü ile uğraşan üreticilerimizin hizmetleri de bu zor günlerde en az sağlık çalışanlarımızın emekleri kadar değerli ve önemlidir' ifadelerini kullandı.
'Döviz kurları takip edilemez hale geldi'
Covid-19 salgını nedeniyle dünya genelinde ekonomik anlamda da zor günler yaşandığına dikkati çeken Çelik, 'Ülkeler tarımsal alanda ürettikleri ürünlerin ticaretinde belli kısıtlamalara gitmeye başlamıştır. Dünya ticaretinde ülkelerin para birimleri de değer kaybetmekte, döviz kurları ise takip edilemez hale gelmektedir. Bu durum tarımsal girdilerin fiyatlarını olumsuz etkilemiştir. Dünya ticaretinde Covid-19 nedeniyle yaşanan belirsizlikler ve ülkelerin ellerindeki hammaddeyi ihraç etme konusunda gönülsüz davranması üretim maliyetlerinde artışlara neden olmaktadır. Buna karşılık üreticinin elindeki fiyatlar talebe bağlı olarak düşmektedir. Lokanta ve restoranların kapanması talebi düşürmüş, küçükbaş canlı ve karkas fiyatlarında da yüzde 8-10 düşüşe sebep olmuştur. Küçükbaş etinin özellikle lokanta ve restoranlarda tüketilmesi nedeniyle yaşanan talep düşüşü kısıtların ortadan kalkmasıyla yeniden üreticiyi memnun edecek seviyelere gelecektir' açıklamasında bulundu.
Türkiye'nin tarım alanında kendi kendine yeten bir ülke olmasının bu süreçte en önemli avantajı olduğuna dikkati çeken Çelik, 'Hayvansal üretim açısından hazine arazilerinin acilen üretime kazandırılması konusundaki girişimler yem maliyetlerinin düşürülmesi adına çok faydalı olacaktır. Atıl durumdaki hazine arazilerine yem bitkileri ekilmek suretiyle, hayvancılığımızın ihtiyaç duyduğu kaba yemin bir kısmı bu şekilde elde edilebilecektir' dedi.
'Kaba yem üretimini daha da artırmalıyız'
Tarım ve Orman Bakanlığının destekleri ile yem bitkileri ekiminin son yıllarda büyük artış gösterdiğini belirten Çelik, şunları kaydetti:
'Ancak bu zor süreçte hayvancılığımızın en önemli girdisi olan yem maliyetlerini azaltmak için kaba yem üretimini daha da artırıp, çayır ve meralarımızdan daha etkin bir şekilde yararlanmak zorundayız. Sektörün sürdürülebilirliği açısından üreticilerimiz adına Bakanlığımızdan bu yönde bir tedbir uygulanmasını önemle talep etmekteyiz. Gün üretim ve birliktelik günüdür. Ülkemize ve tüm insanlığa içinde bulunduğu bu zorlu süreci en kısa sürede en az zararla atlatabilmesi adına kolaylıklar ve sabır diliyoruz.'