YSK da AYT sayısal Türkiye birincisi Ankara dan
Yükseköğretim Kurumları Sınavı'nda (YSK) Alan Yeterlilik Sınavı (AYT) sayısal Türkiye birincisi
Yükseköğretim Kurumları Sınavı'nda (YSK) Alan Yeterlilik Sınavı (AYT) sayısal Türkiye birincisi
Ankara'dan Şebnem Sarı adlı öğrenci oldu.
ÖSYM tarafından bu yıl gerçekleştirilen YSK sonuçlarına göre Özel Evrensel Okulları, 1 AYT Sayısal birincisi başta olmak üzere ilk binde 7, ilk 3 binde 21, ilk 5 binde 26 derece elde etti. Özel Evrensel Okullarında 30 yıldır görev yapan Genel Müdür Semra Büyükağaoğlu, başarılarının altında yatan temel nedenlerin azim, kararlılık, çalışma, düzen ve disiplin kavramları olduğunu belirterek, eğitimde sürekliliğin önemini vurguladı. Şu anda başarıya ulaşan öğrencilerin yıllardır kendileriyle birlikte olduğunun altını çizen Büyükağaoğlu, “İlkokuldan beri kucağımızda büyüttüğümüz çocuklarımız istedikleri hedeflere ulaştılar. Velilerimiz çocukları bize emanet ettikten sonra onların çocukları bizim çocuklarımız oldu” diye konuştu.
Büyükağaoğlu, sınav sonuçları sonrasında yaşadığı mutluluğun tarif edilemeyecek boyutta olduğunu söyleyerek, “Kelimelerle anlatılmaz, yaşanır. Ben onlardan çok heyecanlıyım. Arkadaşlarım çok daha hevesli ve heyecanlı. Sonuç güzel olduğunda da mutluluk tarifsiz bir kelime” şeklinde konuştu.
Türkiye 22'incisi oldu
İlkokul 1. sınıftan beri öğrencileri olan Şebnem Sarı'nın YKS Alan Yeterlilik Sınavı (AYT) sayısal Türkiye birincisi olduğunu kaydeden Büyükağaoğlu, “Şebnem, AYT'de çıkan 80 sorunun 80'ine de doğru cevap verdi. Aynı zamanda genel sıralamada da Türkiye 22'incisi oldu. İlk binde 7 derecemiz, ilk 3 binde 21 derecemiz, ilk 5 binde 26
derecemiz var. Bu başarı, tüm çocuklarımın, tüm öğretmenlerimin, tüm ekibimin, velilerimin başarısı. Biz kocaman bir aileyiz. Evrensel ailesinin birer bireyi olmaktan dolayı yıllarca gururlandık, bugün çok daha gururluyuz” şeklinde konuştu.
Başarıya ulaşmalarındaki faktörleri paylaşan Büyükağaoğlu, 9, 10 ve 11'inci sınıflarda çok düzenli ve kurallı çalışmalar yürüttüklerini ifade ederek, özellikle 12. sınıfta öğrencileriyle haftada 65 saatlik bir program yürüttüklerini kaydetti. Ayrıca öğrencilerin düzenli olarak deneme sınavlarına girdiklerini belirten Büyükağaoğlu, her 8 kişilik öğrenci grubunun bir danışman öğretmeni olduğunu ve bu danışmanlar tarafından öğrencilerin düzenli olarak takip edildiklerini söyledi. Ders çalışmanın yanı sıra sosyal aktivitelerin de öğrencilere olumlu katkılar sağladığını vurgulayan Büyükağaoğlu, “Arada bir öğrencimiz sıkıldığında çok rahatlıkla okulumuzun yüzme havuzunu kullandı. Yoğun stresten kurtuldu. Biz genelde 'okul gibi okullar' olarak biliniriz. Ders dışında çocuklarımız istedikleri etkinliklere katılabilirler. Örneğin her sene bir tiyatro şenliğimiz vardır. İsteyen tüm öğrenciler tiyatro etkinliğine katılabilirler. Tiyatro çalışması bir ekip çalışmasıdır ve öğrenciler ekip ruhunu kazanarak, arkadaşlarıyla paylaşmayı öğrenir. Her sene bir İngilizce müzikal sunarız. Bu, toplumda da öğrencilerimize farklı bir rahatlık getirebilir. Yüzme kulübümüz, basketbol, voleybol kulübümüz de var. Biz uluslararası çalışmalara da sürekli katılıyoruz. Bizim proje ekibimiz var. Yurt dışında yaptığımız her sunumda öğrencilerin özgüveni artar. Farklı dünya çocuklarını görür ve tanır. Dereceye giren öğrencilerim bu söylediklerimin tamamıyla birlikte sınava hazırlandılar. Bunun yanı sıra akademik olarak da çok güzel çalıştılar” ifadelerini kullandı.
“Eksik olduğum konular üzerine ağırlık verdim”
Dereceye giren öğrencilerden Begüm Yüksel, sınava düzenli ve günlük olarak çalıştığını söyleyerek, “Öncelikle okulda o gün işlediğim dersleri tekrar ettim. Her gün belirli bir dersten deneme çözerek eksik olduğum konular üzerine ağırlık verdim. Her gün eksik bir konumu kapattığımda hem denemelerdeki netlerim armış oldu hem de eksik olduğum konulara ağırlık verdiğimde sınavda da bunun faydasını gördüm. Öğretmenlerimin bana çok katkısı oldu” diye konuştu.
“Şimdi okullar beni değil ben okulları seçeceğim”
Hukuk ve uluslararası ilişkiler gibi konuşma becerileri üzerine gelişmiş bölümleri tercih etmek istediğini belirten Yüksel, şu şekilde devam etti:
”İkisi de hedeflerim arasındaydı. Şimdi okullar beni değil ben okulları seçeceğim. Derslere çalışırken aynı zamanda TÜBİTAK yarışmasına da hazırlandım. Ankara bölge finalinde birinci olduk. Bunlar okullara başvururken ve ileride öğrencilere yardımcı olacak faaliyetler. Özellikle annem ve babam benim başarılarım üzerinde çok fazla emek harcadılar. Onları gururlandırdığım için çok mutlu oldum. Emeğimin karşılığını aldım.”
“Çok kitap okumak yorum gücümü geliştirdi”
Dereceye giren öğrencilerden Yankı Çınar da, sınava eksiklerine odaklanarak hazırlandığını söyleyerek, “Benim bölümüm olan eşit ağırlıkta matematik daha önemliydi. Diğer öğrencilere fark atmamı sağlayacak olan matematikti. Dolayısıyla matematik dersine ağırlık vererek çalıştım” şeklinde konuştu.
Boş vakitlerinde de derslerine katkı sağlayacak şekilde vakit geçirdiğini ifade eden Çınar, edebiyat için telefonuna eğlenceli uygulamalar indirdiğini, çok kitap okuduğunu söyleyerek, “Çok kitap okumak yorum gücümü geliştirdi ve başarımda etkili oldu” ifadesini kullandı.
Okullarında danışmanlık sistemi olduğunu söyleyen Çınar, sınav stresinden uzaklaşmak için de danışmanlarının kendilerine yardımcı olduğunun altını çizerek, “Sadece ders çalışmak değil, sosyal anlamda rahatlamamız için de danışmanlarımız bize destek verdi. Bu süreçte okulun sosyal aktivite alanlarından da faydalandık. Çünkü çalışmak kadar dinlenmek ve beynimizi rahatlatmak da önemli” şeklinde konuştu.
Yüksel, hukuk bölümünün küçüklük hayali olduğunu söyleyerek, dereceye girdiğinden dolayı hedefine ulaşabileceğini ve çok mutlu olduğunu dile getirdi.