Araştırmacı Gezer: Allah'ın davası için şehit yetiştirmek gerekir

Malatya'da düzenlenen şehadet ayı programında konuşan araştırmacı Zekeriya Gezer, şehadetin İslam'daki yeri ve Müslümanların bu konudaki sorumluluklarına vurgu yaptı.

Araştırmacı Gezer: Allah'ın davası için şehit yetiştirmek gerekir

Malatya'da düzenlenen şehadet ayı programında konuşan araştırmacı Zekeriya Gezer, şehadetin İslam'daki yeri ve Müslümanların bu konudaki sorumluluklarına vurgu yaptı.

Malatya Peygamber Sevdaları Derneği tarafından, "şehadet ayı" dolayısıyla "sözünde duranlar ve sırasını bekleyenler" başlığı ile program düzenlendi.

Sanat Sokağı Konferans salonunda düzenlenen program, İmam Hatip Muhammed Arslan'ın Kur'an-ı Kerim tilaveti ile başladı, ardından Malatya Peygamber Sevdaları Derneği yetkililerinden Mesut Gezer'in açılış konuşmasıyla devam etti.

Ses sanatçılarının Türkçe ve Kürtçe seslendirdikleri ilahi ve ezgilerin ardından, şehitlerin mücadelelerini anlatan sinevizyon sunumu ve temsili olarak şehitlerin kendi şehadetlerini anlattığı tiyatro oyunu izleyicilere duygu dolu anlar yaşattı.

Günün anlam ve önemine binaen bir konuşma yapan Zekeriya Gezer, şehadetin İslam'daki yeri ve Müslümanların bu konudaki sorumluluklarına vurgu yaptı.

Zekeriya Gezer

Gezer, Allah'ın adının anıldığı zaman meleklerin Allah korkusuyla secdeye kapandıklarını belirterek, Kur'an-ı Kerim'de de tüm âlemlerin Allah'a secde ettiğinin ve O'nu tesbih ettiğinin bildirildiğini ifade etti. İnsanların da bu gerçeği kavrayarak Allah ile daha güçlü bir bağ kurmaları gerektiğini söyledi.

"Allah'ın davası için şehit yetiştirmek gerekir"

Zekeriya Gezer, Müslümanların dünya nimetlerinden ziyade Allah'a adanmış bir hayat sürmeleri gerektiğini belirterek şu ifadeleri kullandı:

"Biz, Rabbimizle vakit geçirmek zorundayız. Rabbimize hakkıyla yöneldiğimizde dünyadan kurtuluruz. Allah'ın davası için şehit yetiştirmek gerekir. Özellikle her anne şu duayı yapmalıdır; 'Ya Rabbim, ben senden dünya değil, senin davan uğrunda ölecek çocuklar doğurmak istiyorum. Beni şehit annesi yap, beni şehit eşi yap.' Eğer bu şekilde dua edilmezse, Allah'ın rahmeti üzerimize tam anlamıyla tecelli etmeyecektir. "

Müslümanların çocuklarının maddi geleceğini ön planda tutarken, İslam için mücadele edecek bireyler yetiştirme konusunda geri planda kaldıklarını belirten Gezer, Müslümanların bu konuda özeleştiri yapmaları gerektiğini söyledi.

"Şehitler, İslam davasının temsilcileridir"

Şehadet kavramının önemine değinen Gezer, şehitlerin Allah tarafından seçilmiş kişiler olduğunu vurguladı ve şu ifadeleri kullandı:

"Şehitler düştükleri yerde tohum gibidir. O tohumlar derin karanlıklarda yeni hayatları doğurur. Allah, onları sevdi, seçti ve onlarla bir ticari anlaşma yaptı. Onlar canlarını verdiler, Allah ise onlara sevgisini bahşetti."

Namazın kaybedilmesiyle Müslümanların Allah ile olan bağlarının da zayıfladığını dile getiren Gezer, dünyevi kaygılar nedeniyle Müslümanların İslami mücadeleden geri durduğunu söyledi.

"Gazzeli Müslümanlar şehadet ruhunu zirveye taşıdı"

Konuşmasında Filistin'de yaşananlara da değinen Gezer, Gazzeli Müslümanların şehadet ruhunu zirveye taşıdığını belirterek şöyle dedi:

"Tarih boyunca Kudüs, şehadet arzumuzu bileyerek bugüne taşıdı. Ancak Gazzeli kardeşlerimiz bu mücadeleyi daha da ileriye taşıdı. Onlar, kefenlerin rengini değiştirdiler. Artık kefenler beyaz değil, kırmızıdır. Çünkü onların kanları, mücadelelerini dünyaya haykırdı."

Zalimlerin İslam coğrafyasına yönelik saldırılarının devam ettiğini ancak Müslümanların bu zulme karşı yeterince güçlü tepki vermediklerini ifade eden Gezer, Müslümanların dua etmeyi ihmal ettiklerini söyledi.

"Eğer zalimlerin zulmü hâlâ devam ediyorsa, bu, bizim dualarımızdaki eksiklikten kaynaklanmaktadır"

Gezer, "Biz namazı kaybettiğimiz gün Allah'ı da kaybettik. Dua etmeyi unuttuk. Oysa müminin duası silahtan daha etkiliydi. Eğer zalimlerin zulmü hâlâ devam ediyorsa, bu, bizim dualarımızdaki eksiklikten kaynaklanmaktadır." diye dikkat çekti.

"Şehadet varken neden ölü gibi yaşayalım ki?"

Şehadetin, Müslümanlar için bir ideal olması gerektiğini dile getiren Gezer, sözlerini şu cümlelerle tamamladı:

"Şehitlerin sloganı şudur: 'Ey Rabbimiz! Ey kahhar ve Cebbar olan Allah'ım! Ey merhamet sahibi olan Allah'ım! Sen dilediğini yaşatır, dilediğini öldürürsün. Rabbim, beni de öldürmeden dirilt!' Ölmeden dirilmenin adı şehadettir. Şehadet varken neden ölü gibi yaşayalım ki?"

Program, Mahmut Yayla'nın yaptığı duanın ardından sona erdi.