Bakan Tüfenkci: Bir Kez Daha En Hızlı Büyüyen Ekonomiyiz
Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, 2017 yılına ilişkin büyüme rakamlarını değerlendirdi.
2017 yılı büyüme rakamlarını değerlendiren Bakan Tüfenkci, “Türkiye ekonomisi 2017 yılının tamamında %7,4 büyüyerek dünyanın en büyük 20 ekonomisi olan G-20 ekonomileri arasında bir kez daha en hızlı büyüyen, Avrupa ülkeleri arasında da İrlanda’dan sonra ikinci en hızlı büyüyen ülke oldu. 2018’de de sağlam, kararlı ve emin adımlarla büyümeye devam edeceğiz. Bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın” dedi.
Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, 2017 yılına ilişkin büyüme rakamlarını değerlendirdi.
Türkiye ekonomisinin 2009 yılının üçüncü çeyreğinden sonra kesintisiz 27 çeyreklik bir büyüme performansı gösterdiğini vurgulayan Bakan Tüfenkci, 2016 yılında yaşanan terör saldırıları ve 15 Temmuz hain darbe girişimine rağmen ekonominin çok kısa bir zamanda toparlanarak %3,2’lik büyüme kaydettiğini belirtti.
Bakan Tüfenkci, ekonominin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın atılım yılı olarak belirlediği 2017 yılının ilk iki çeyreğinde %5,4, III. çeyrek dönemde %11,3’lük büyüme performansı gösterdiğini vurgulayarak, “Türkiye ekonomisi 2017 yılının 4. çeyreğinde %7,3, 2017 yılının tamamında ise %7,4 büyüyerek dünyanın en büyük 20 ekonomisi olan G-20 ekonomileri arasında bir kez daha en hızlı büyüyen, Avrupa ülkeleri arasında da İrlanda’dan sonra ikinci en hızlı büyüyen ülke oldu. 2018’de de sağlam, kararlı ve emin adımlarla büyümeye devam edeceğiz. Bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın” dedi.
Bakan Tüfenkci, 2017 yılının ülke ekonomisine ilişkin bir süredir devam eden ve özellikle uluslararası alanda yapılan siyasi yorumları, tüm olumsuz senaryoları yanıltan ve tüm dünyanın ekonomimize gıptayla baktığı bir sıçrama yılı olduğunu vurguladı.
KREDİ DERECELENDİRME KURULUŞLARI SORGULANMALI
Türkiye’nin 2017 yılı ekonomik büyüme seviyesine ilişkin kredi derecelendirme kuruluşlarının tahminlerinin tutmadığına işaret eden Bakan Tüfenkci, şöyle devam etti:
“Kredi derecelendirme kuruluşları yüzde 6,7 veya en fazla yüzde 7 büyüme tahmininde bulunmuştu. IMF ise 2017 yılında Türkiye’nin yüzde 6,3 büyüyeceğini öngörürken, OECD’nin tahmini yüzde 6,9 seviyesinde gerçekleşmişti. Üstelik bu tahminler defalarca yapılan revizyonlardan sonra son dönemde yapılmıştı. Yüzde 7,4’lük büyüme ile bütün bu tahminlerin üzerinde büyüme gerçekleştiren Türkiye, kendisini yatırım yapılabilir ülke olarak görmeyen tüm kredi derecelendirme kuruluşlarının öngörülerinin bir kez daha sorgulanması gerektiğini gösterdi. Ekonomik gerekçelerden yoksun siyasi kararlarla hareket eden bu kuruluşların hiçbir inandırıcılığı kalmamıştır. Kredi notunu kullanarak ilerleyişimizi durdurmaya çalışanlar hüsrana uğramaya devam edecektir.”
HİZMETLER VE SANAYİ SEKTÖRÜ LOKOMOTİF
Bakan Tüfenkci, hükümet olarak uyguladıkları güçlü maliye politikaları, sektörel teşvikler ve vergi indirimleri neticesinde artan ekonomik aktivitenin iç talebi pozitif yönde etkilediğini vurgulayarak, 2017 yılında büyümede hizmetler ve sanayi sektörünün lokomotif rolü üstlendiğini belirtti.
Hizmetler sektörünün büyümeye 2,3 puan katkı yaptığına işaret eden Bakan Tüfenkci,“2016 yılında %0,2 büyüyen hizmetler sektörü 2017 yılında %10,7 büyüyerek ekonomik büyümeye en fazla katkıyı sağlayan alan olmuştur. 2017 yılı büyümemize en büyük diğer katkı 1,8 puan ile sanayi sektöründen gelmiştir. 2016 yılında %4,2 büyüyen sanayi sektörü 2017’de %9,2 artış kaydederek büyüme üzerinde yukarı yönlü etki yaratmıştır” değerlendirmesinde bulundu.
İHRACAT EN FAZLA BÜYÜME KAYDEDEN KALEM
Bakan Tüfenkci, 3,7 puan ile özel kesim tüketim harcamalarından ve 2,6 puan ile ihracattan gelen bir katkı bulunduğuna da dikkati çekerek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Net dış ticaretin büyümeye katkısı ise 0,2 puan oldu. 2016’da %1,9 gerileyerek büyümeyi negatif etkileyen ihracat 2017’de %12 oranla en fazla büyüme kaydeden harcama kalemi olmuştur. İhracattaki söz konusu artışın %7,4’lük büyümeye katkısı 2,6 puan olarak gerçekleşmiştir. Avrupa’nın ekonomik anlamda toparlanma eğiliminde olması dış talebi pozitif yönde etkileyerek üretim ve ihracattaki artışa neden olmuş; böylece 2017’de ihracat büyümeye pozitif katkıda bulunmuştur. Diğer taraftan ithalattaki artış ise 2017’de ihracattaki artışın gerisinde kalarak %10,3 seviyelerinde gerçekleşmiştir. Böylece ithalatın büyüme üzerindeki etkisi 2,4 puan olmuştur. Dolayısıyla 2017’de %7,4 olarak gerçekleşen büyümeye net dış ticaretin katkısı 0,2 puan olmuştur.”