Başkan Dağtekin'den 28 Şubat mesajı
AK Parti Adıyaman İl Başkanı Mehmet Dağtekin, 28 Şubat'ın 23. yıldönümü dolayısıyla bir mesaj yayımladı.
AK Parti Adıyaman İl Başkanı Mehmet Dağtekin, 28 Şubat’ın 23. yıldönümü dolayısıyla bir mesaj yayımladı.
AK Parti Adıyaman İl Başkanı Mehmet Dağtekin, 28 Şubat 1997’de toplanan Milli Güvenlik Kurulunun aldığı kararları hükümete dayattığına dikkat çekerek, bu günün tarihe kara bir leke olarak geçtiğini vurguladı.
Başkan Dağtekin açıklamasında, “Tarihe kara bir leke olarak geçen o gün MGK Genel Sekreterliği ‘kararlar uygulanmazsa yaptırımlar gelir’ açıklaması yapmıştı. Zaten 28 Şubat kararlarından önce cuntacılar, 4 Şubat’ta Ankara Sincan’da 20 tank ve 15 zırhlı aracı caddelerden yürüterek adeta darbe simülasyonu, darbe provası yapmıştı. Askeri vesayetin zirve yaptığı o dönemde bu baskılar sonucu merhum Prof. Dr. Necmettin Erbakan, 18 Haziran’da başbakanlıktan istifa etmek zorunda bırakılmıştı. Kamuoyunda ‘postmodern darbe’ olarak nitelendirilen 28 Şubat 1997’de sadece siyasete darbe yapılmadı, mütedeyyin insanlar başta olmak üzere toplumun tüm kesimleri darbeden zarar gördü. 23 yıl önce yaşanan bu acı tecrübeyi unutmadık, unutmayacağız” diye konuştu.
28 Şubatın verdiği tahribata, neden olduğu zulümlere yakından şahitlik ettiğini belirten Başkan Dağtekin “ O dönemde Eğitim-Bir-Sen kurucu başkanı olmam ve sendikal çalışmalarımız sebebiyle 28 Şubat sürecinde irticacı yaftasıyla özellikle askeri vesayetin gölgesinde görev yapan dönemin bürokratları tarafından çeşitli baskılara maruz kalmıştık. Düşünün ki, devlet kurumlarına gittiğimiz de Allah’ın selamını vermek bile farklı reaksiyonlara neden oluyordu. Ama Allah’a çok şükür tüm bunlara karşı dimdik durduk. Aslında 28 Şubat’ı bir dönüm noktası olarak görüyorum. Özellikle Müslümanların kendine gelerek silkelenmesi, birlik ve beraberliği idrak etmesi açısından önemli etkileri olmuştur. 28 Şubat darbesi sürecini toplumsal hafızayı tazelemek açısından okumalarımızı çok iyi yapmamız gerekiyor. Örneğin; 28 Şubat darbesi, kurumlar arasında kurulan özel ağlar, üretilen özel bilgiler, pratikler ve araçların tehdit söylemi etrafında dolaşıma sokulması süreçleriyle oluşturulmuştur. 17-25 Aralık ve 15 Temmuz’un sonucunda ortaya çıkan gerçeklikler üzerinden bugün için, FETÖ’nün bu süreçlerdeki rolüne de odaklanarak, 28 Şubat darbesini de geriye dönük olarak yeniden tahlil etmemiz gerekiyor. FETÖ’ye sadece ülkemizde değil, dünyanın birçok yerinde alan açan başlıca saik; 28 Şubat dönemi uygulamalarıdır. FETÖ’yü ABD’nin kucağına iten de, devletin içinde gizli ve sistematik biçimde örgütlenebilmesine imkan tanıyan da 28 Şubatçıların ta kendileridir. 28 Şubatçı zihniyet bu memleketin yerli ve milli insanlarını, dindar toplum kesimlerini devletin, kamusal alanın dışına iterken FETÖ’ye alan açtı. Dolayısıyla hem FETÖ hem de 28 Şubatçılar sömürgecilerin buyruğunda, emperyalizme uşaklık etmenin tam merkezinde olan karanlık bir yapıydı. Ama Allah’a hamdolsun Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde askeri vesayeti bir daha geri dönemeyecek şekilde geride bıraktık. Tabi sadece askeri vesayeti değil, onlara teşne olan ve Türkiye’nin üzerine çöreklenen sermaye, yargı, medya, bürokratik vesayeti de büyük sınamalardan geçerek kademe kademe geride bıraktık. Türkiye bugün Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde sadece Türkiye’deki vesayetin değil, Rockefeller ,Rothschild ve bunların ulağı Soros gibi yeryüzündeki vesayete meydan okuyan, vesayete karşı ses çıkartan bir ülke haline geldi" diye konuştu.