Bilim adamından 'tarihi yeniden yazdıracak' açıklamalar
Atatürk Baraj suları altında bulunan Paleolitik Dönem'e ait kaya resimlerini yorumlayan Prof. Dr. Kemal Duruhan, Nuh Tufanı ve Nuh'un Gemisiyle ilgili bilim dünyasını şaşırtacak önemli açıklamalarda bulundu.
Atatürk Baraj suları altında bulunan Paleolitik Dönem’e ait kaya resimlerini yorumlayan Prof. Dr. Kemal Duruhan, Nuh Tufanı ve Nuh’un Gemisiyle ilgili bilim dünyasını şaşırtacak önemli açıklamalarda bulundu.
Kaya resimlerinde, Nuh tufanı ve Nuh’un Gemisinin bulunduğu yerin resmedildiğini açıklayan Prof. Dr. Kemal Durahan, Dünya’nın ilk köyünün çok katlı Kahta Çayı Mağaraları olduğunu kaydetti.
Malatya İnönü Üniversitesi Öğretim Üyesi olan ve Bilim Felsefesinde doktorasını yapan Prof. Dr. Kemal Durahan’dan bilim dünyasını heyecanlandıracak ve tarihe yeni bir yön çizecek açıklamalar geldi.
2018 yılında balıkçılar tarafından tesadüfen keşfedilen Kahta ilçesine bağlı Belveren köyü sınırları içerisinde yer alan ve Atatürk Baraj Göleti’nde bulunan Paleolitik Dönem’e ait kaya resimlerini, Kahta Çayı çok katlı mağaralarını inceleyen Prof. Dr. Durahan, Nuh’un Gemisi’nin yeri ile Nemrut Dağı arasındaki bağın kaya resimlerindeki çizimlerde belirtildiğini ve dünyanın ilk köyünün Kahta Çayındaki çok katlı mağaralar olduğunu kaydetti.
Prof. Dr. Kemal Durahan yaptığı ilginç açıklamada şu ifadeleri kullandı:
“Kahta çok katlı mağaraları baraj kenarındaki kaya resimlerinde stilize resmedilmesidir. Kahta Çayı mağaralarında yapmış olduğumuz araştırmalarda da dış duvar yüzeyindeki heykel ve duvar kabartmalarında bu çizimlerde olan figürlerin aynı şekilde stilize şekilde çizildiğini gördük. Buradan dünyanın ilk köyünün Kahta Çayı Kanyonundaki mağaralar olduğunu söyleyebiliriz. Hz. Nuh 600 yaşında tufan olmuştur. 20-30 yıl gemi bölgesinde kaldıklarını düşünelim, daha sonra aşağı inip orada yaşamışlar ve orayı bir yaşam bölgesi olarak ilan etmişler. Kaya resimlerinde 11-12 tane gemi resmedilmektedir. Bu resimlerin bir bölümünde Nuh Tufanı anlatılmıştır. Resimledi gemi, geminin alt tarafı siyah, aynen Tevrat’ta, İncil’de, Kur’an da anlatıldığı gibidir. Şu resimleri ki bayan ve erkek insan yüzleri var. Bu yüzlerin Nuh ve karısına ait diyorum. Karısının gemiye bindiği İncil ve Tevrat’ta açıkça yazılmış, Kur’an da binmediğine dair herhangi bir veri yoktur. Tümülüsün içerisinde gemi taşlarla örtülmüştür. Tümülüs olduğu şu taşlardan bellidir. Gemi bir tümülüsün içerisindedir. Gemi üç katlı olarak ve ay ışığında gösterilmiştir, burası neresi? Bu bölgeyi bilenler bilirler. Nuh’un gemiye defnedilmesi çizilmiştir. Nemrut Tümülüsü ile ilgili Neorolomos Kitabesinde bir atıf yapılır. Bir yerinde denilir ki, ‘Aslında yapmış olduğum tüm resimlerden öte, ben buraya tüm tanrıları temsil için dikilen ilahi bir figürün, tanrılara yapmış olduğum hizmeti görsün ve takdir etsin diye yaptım.’ Kutsal tonoz olarak adlandırılır. Aslında bu tümülüsün Nemrut’tan çok daha önce, fakat Nemrut tarafından da bu kült ve kültürün değerlendirildiğini, kendi tahtını ve kraliyet ailesini değerlendirmek için böyle bir kutsal mekan seçtiğini de görüyoruz. Arkeologları alana, yerli ve yabancı arkeologları alana araştırma ve incelemeleri için davet ediyorum.”