Boyun ve sırt ağrılarına kuru iğne tedavisi
Prof.Dr. Turan Uslu, boyun ve sırt ağrılarında kullanılan kuru iğne tedavisi hakkında bilgi verdi.
Prof.Dr. Turan Uslu, boyun ve sırt ağrılarında kullanılan kuru iğne tedavisi hakkında bilgi verdi.
Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Prof.Dr. Turan Uslu, “İMS (İntramusküler Stimülasyon) kas iskelet sistemi problemlerinden kaynaklanan akut ve kronik ağrıların tedavisinde oldukça etkili bir tedavi yöntemidir. İMS bir akupunktur değildir. Ağrı tedavisinde akupunkturdan çok daha etkilidir. IMS inatçı problemlerde bile kas kaynaklı ağrılar için en iyi tedavi yöntemidir. İMS kalıcı iyileşme sağlar. Kronik ağrılı hastalarda masaj, kaplıca, fizyoterapi gibi yöntemler de işe yarar, ancak bunların iyiliği kısa sürer, şikâyetler yeniden başlar. Kronik ağrılı pek çok hastada ağrıyı üreten en önemli sebep kaslardaki hasardır, herhangi bir sebeple kaslar kısalır, sertleşir, kalınlaşır ve dolaşımı bozulur. Kaslarda bazı toksik maddeler birikir, kas iyi bir şekilde kasılamaz bunun sonucunda eklemleri, yumuşak dokuları ve sinirleri sıkıştırır. Bu istenmeyen durum bazen haftalar, aylar ve hatta yıllarca devam eder. Fizik tedavi, masaj, ilaçlar, kaplıcalar hastanın problemine kısmen yardımcı olur. Ancak bu iyilik kısa sürer. İMS tedavisinde ise kas spazmı tamamen çözülür kas canlılığını yeniden kazanır, eklem hareket açıklığı artar, kuvvet düzelir. Seans sayısı ilerledikçe hastanın iyiliği artar. Kasta bir travma yada zedelenme varsa ve bu zedelenme yeterince büyükse, ağrı sinyalleri sempatik gangliyon yoluyla primer afferent nosiseptör refleksi (H) aktifleştirir. Bu durumda ağrı sakinleşeceği yerde daha da artar, bu mekanizmaya refleks ark adı verilir. Refleks ark orijinal ağrının daha artmasına ve kronikleşmesine sebep olan bir mekanizmadır. Aynı zamanda kaslara hareket emrini veren motor sinirler sıkışır ve kaslar sürekli kasılı kalırsa, bazen refleks ark yıllar hatta 10 yıllar boyunca devam eder. Kasılmış ve kısalmış kaslar yozlaşırlar ve içlerinde tetik nokta adı verilen nodüller oluşur. Kaslar lifleri kalınlaşır ve sertleşir, esneme kabiliyetini kaybeder. Dolaşın bozukluğundan dolayı buradaki metabolitler (artık maddeler) kası daha ağrılı ve sert hale getirir. Zamanla kas liflerinin bir kısmı canlılığını kaybeder ve patolojik bir nedbe (sert, zor kasılan bir doku) dokusu oluşur, ağrı devam eder” dedi.
Dr. Uslu, kuru iğne tedavisinin (İMS) kullanıldığı hastalıklar hakkında şu bilgileri verdi:
“Baş ağrıları, boyun ve sırt ağrıları, donuk omuz (omuzun hareket kısıtlılığı) ve diğer omuz ağrıları, bel ağrısı, tenisçi dirseği ve golfçü dirseği, ağrılı kas spazmları, repetitif strain injurileri (Bilgisayar kullanımına bağlı ağrılar), duruş bozukluğuna bağlı ağrılar, fibromiyaljide kısmen etkilidir, miyofasial ağrı sendromları, adduktor tendinit (Kasık çekmesi), tendinitler (el, dirsek, omuz, topuk, kasık), diz ağrısı (Kondromalazi patella), kalça ağrıları (Adduktor spazm, kapsülit), topuk ağrıları, siyataljiler, spor yaralanmaları ve rehabilitasyonu, çene eklemi ağrısı, whiplash yaralanmaları (Travma sonrası omurga ağrıları), disk hastalıkları (bel, boyun, sırt)”
İMS yani kuru iğne tedavisinde seansların hastalığa ve hastanın gidip gelme imkânına göre belirlendiğini ifade eden Dr. Uslu, “Haftada 1 veya 2 seans uygulamak en uygun olanıdır. Daha önce geçirilmiş bir cerrahi müdahale varsa yada ağrı çok kronikse seans araları daha sık ve seans sayısı fazla tutulmalıdır. İyileşmenin hızı hastalığın kronikliğine, yaygınlığına, ağrının şiddetine, daha önce operasyon geçirip geçirmemesine, nöropati olup olmamasına göre değişir. Seans sayısı 6-10 arasında değişmelidir. Bazen bu süre 15 seansa kadar çıkabilir. Hastalığın geçici alevlenmelerinde tek seanslık bir tekrar yeterli olabilir. İMS tedavisinde kullanılan iğneler normal enjeksiyonda kullanılan mandrenli iğneler gibi değildir. Son derece incedir. Deriyi geçerken acıyı en aza indirmek için bir kılavuz kullanılarak iğnenin hızlı batması sağlanabilir. Ayak tabanı, el gibi küçük kasların bulunduğu bölgelerde ağrı mümkündür, ancak diğer kaslara yapılan stimülasyonlar genellikle iyi tolere edilir. Eğer kaslar normalse genellikle ağrı duyulmaz ya da daha az duyulur. Kas aşırı duyarlı, çok fazla kısalmışsa, yani ciddi olarak problemli ise bir miktar ağrı duyulabilir. İğne ilk batırıldığında spazmlı kas tarafından sıkıca kavranır ve bu esnada özel bir ağrı duyulur. Kas kendini bırakınca ciddi bir rahatlama olur. Bazı hastalar ilk birkaç seansta tedaviden sonra uzun süren ağrılardan bahsederler, seans süresi arttıkça bu ağrılar kaybolur. Kasılmış kas iğne ile hemen gevşer ve boyu uzar. İğnenin batırılması refleks arkı kırar. Kasılmış kas hasar görmüş kastır. Spazm kas içindeki kan akımını azaltır. Bu durumda kasa daha az oksijen ve kan gider. Kas fibrilleri ölür ve yerine fibrotik nedbe dokusu oluşur. Bu, kası daha sert ve kaba hale getirir. İğnenin etkisiyle kas lifleri ayrılır, kasa kan ve besleyici madde akışı sağlanır. Fibrotik birikimler uzaklaşır ve kas iyileşmeye başlar. İMS bilimsel olarak ispatlanmış bir tedavidir. Bu konuda yapılmış pek çok bilimsel çalışma vardır. Kasılmış kaslar ve tetik noktalarla ilgili pek çok tedavi metodu vardır. Bunlar özel solüsyon enjeksiyonları, steroid enjeksiyonları, bazı vitaminler, botoks, lidokain, histamin vs. bunların çoğunun az veya çok etkisi vardır, ama bir kısmının ciddi yan etkileri de vardır. Ve tedavi edici etkinlikleri daha kısa sürelidir. Biz de zaman zaman diğer tedavileri kullanmakla birlikte, daha çok güvendiğimiz ve yan etkisi daha az olan İMS (kuru iğne) yöntemini tercih ediyoruz. İMS Tedavisi ya da kuru iğne tedavisi bir akupunktur yöntemi değildir. Akupunkturda vücutta meridyenler ve meridyenlerle ilişkili noktalar vardır. İğne bu noktalara uygulanır ve 20 dakika kadar kalır. İMS tedavisinde normal fizik muayene ve bu radyolojik muayenenin sonucunda yapılan teşhis önemlidir. İMS de iğnenin batırılacağı yer nöroanatomik teoriye göredir. Örneğin kola vuran ağrıda, bu ağrıyı oluşturan sinirin sıkıştığı alanı genişletmek için sinir kökü çevresindeki kaslara (kısalmış boyun kasları) tedavi uygulanır” diye konuştu.
Spinal reflekslerin ve golgi tendon organı yoluyla kasın gevşemesinin sağlandığını kaydeden Dr. Uslu, “Bu şekilde kas uzar, daha canlı, esnek bir hal alır, kas kuvveti artar. İMS kas iskelet sistemi ağrılarının tedavilerinde akupunkturdan çok daha etkilidir. İMS ya da kuru iğne tedavisi genellikle çok iyi tolere edilir. İğnenin batırıldığı yerde çok çabuk geçen ve ilaç kullanmayı gerektirmeyen bir ağrı olabilir. Çok nadiren pnömotoraks gelişebilir. Aspirin ve diğer pıhtılaşma önleyici ilaç kullananlarda cilt altı kanamaları olabilir, ancak genellikle tedaviyi sonlandırmayı gerektirmez. İMS tedavisinin en ciddi yan etkisi pnömötorakstır ve acilen tedavi edilmelidir. Çok nadiren boyun bölgesine uygulanan tedavilerde tansiyon düşüklükleri olabilir. Birkaç dakikalık dinlenme ile geçer. İMS nin ağrılı sendromların dışında da birçok kullanım alanı vardır. İMS cilt kırışıklıkları ve ciltte oluşmuş mikro çukurlukların tedavisinde kullanılabilir. Hemiplejik hastaların omuz ve kalça sendromlarının tedavisinde rehabilitasyona olumlu katkısı olur. Nöropatilerin tedavisinde kısmen etkilidir. Eklem kontraktürlerinin tedavisinde, eklem hareket açıklığının artmasına yardımcı olur” açıklamalarında bulundu.