Cumhurbaşkanı Erdoğan onayladı, iş dünyası için yeni bir dönem başladı

Organize Sanayi Bölgeleri Üst Kuruluşu (OSBÜK) ve Konya Sanayi Odası Başkanı Memiş Kütükcü, Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından onaylanan paketin iş dünyasına hayırlı olmasını temenni etti. Kütükcü, büyük badireler atlatmasına rağmen hızla toparlanarak, bu yılın ilk çeyreğinde yüzde 5 büyüyen Türkiye’nin bu reformlarla birlikte büyüme ivmesini devam ettireceğini kaydetti.

Uzun süredir üzerinde çalışılan ve kamuoyunda Üretim Reform Paketi olarak bilinen ‘Sanayinin Geliştirilmesi ve Üretimin Desteklenmesi Amacıyla Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdiğini belirten Kütükcü, bu kanunla birlikte iş dünyası için yeni bir dönemin başladığının altını çizdi.

“Üretimin üzerindeki yükler hafifleyecek”

Kütükcü, kanunun iş dünyasının ve üretimin üzerindeki yükleri önemli ölçüde hafifleteceğini vurgulayarak, “Kanunun onaylanmasıyla birlikte sanayicilerimizin, belediyelerden hafta sonu çalışma ruhsatı alma zorunluluğu kalktı. İşletmelerimizin organize sanayi bölgelerinde yapacakları yatırımlarda yatırım maliyetinin azaltılması amacıyla arsa tahsislerinden damga vergisi alınmayacak. OSB’ler ve diğer planlı sanayi bölgelerindeki işletmelerimiz emlak vergisinden muaf olacak. Yıllardır söylediğimiz TRT payı ise kaldırıldı. OSB’lerde arsa tahsis rakamlarına üst sınır getirildi. OSB’lere faaliyetleri için gerekli olan ve bakanlıkça uygun görülecek projeler için kredi verilebilecek, finans kuruluşlarından kullanılan krediler için ise kredi faiz desteği sağlanabilecek. Yine OSB’lerden KOSGEB payı kaldırıldı. Tüm bunların yanı sıra pek çok düzenlemeyi beraberinde getiren kanunla birlikte, Türkiye çok daha güçlü ve rekabetçi bir üretim yapısına kavuşacak. Başta Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan başta olmak üzere, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanımız Sayın Faruk Özlü’ye, Maliye Bakanımız Sayın Naci Ağbal’a, Sanayi Komisyon Başkanımız Sayın Ziya Altunyaldız ile komisyon üyelerine ve emeği geçen herkese iş dünyamız adına teşekkür ederim” dedi.

“Yurtdışında OSB kurulabilecek”

Türkiye’de ilk OSB’nin 1961 yılında kurulmasından bu yana çok önemli mesafeler kat edildiğini, şu anda 1 milyon 750 bin civarında istihdam sağlanan OSB’lerin artık küresel başarı hikayeleri yazdığını aktaran Kütükcü, bu kanunla Türkiye’nin Bakanlar Kurulu izniyle yurtdışında da OSB kurabilmesinin yolunun açıldığını belirtti.

“OSBÜK, daha kurumsal bir yapıyla hizmet üretecek”

Kütükcü, 2002 yılında OSB’lerin kendi aralarında yardımlaşmalarını sağlamak amacıyla kurulan OSBÜK’e de ‘özel hukuk tüzel kişilik’ kazandıran kanunun organize sanayi bölgelerinin temsil kabiliyetini artıracağının altını çizerek, “OSBÜK olarak artık OSB’lerimizi daha kurumsal bir yapıyla temsil edeceğiz. OSB’lerimizin sorunlarının çözümünde daha etkin rol oynayarak, bölgelerimizi ve ülkemizi hep beraber büyütmeye devam edeceğiz. Ayrıca kanunla birlikte, OSB’lerimizde seçimler iki yılda bir değil, dört yılda yapılacak. Böylece hizmette süreklilik olacak” ifadelerini kullandı.

“İş güvenliği uzmanı ve işyeri hekimi bulundurma zorunluluğu ertelendi”

Kütükcü, iş güvenliği uzmanı ve işyeri hekimi çalıştırma konularda da düzenlemeler içerdiğini bildirerek, şunları söyledi: “Kamu kurumları ile 50’den az çalışanı olan ve az tehlikeli sınıfta yer alan işyerleri için; iş güvenliği uzmanı ve işyeri hekimi çalıştırma zorunluluğu 1 Temmuz 2020’ye ertelendi. Ayrıca 6331 sayılı Kanunda öngörülen; az tehlikeli sınıfta yer alan ve 10’dan az işçi çalıştıran işyerleri için bazı kolaylıkların tanındığı 10 işçi kıstası elli işçiye kadar olan az tehlikeli işyerleri şeklinde genişletildi. Yani 50’den az çalışanı bulunan ve az tehlikeli işyerleri iş sağlığı ve güvenliği hizmetini kamu hizmet sunucuları veya aile hekimlerinden alabilecekleri gibi, işyeri işverenleri veya işveren vekili tarafından Bakanlıkça ilan edilen eğitimleri tamamlamak şartıyla işe giriş ve periyodik muayeneler ve tetkikler hariç iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerini yürütebilecekler. Bu düzenlemeler de sanayi işletmelerimiz ve işverenlerimiz açısından çok önemli.”

“Üniversite-sanayi işbirliğinde yeni bakış açısı”

Kütükcü, kanunun üniversite-sanayi işbirliğine de yeni bir bakış açısı getirdiğini aktararak, devlet üniversitelerinin fen ve mühendislik bilimleri lisans öğrencilerinin, öğrenimlerinin son bir yarıyılını sanayi tesislerinde, teknoparklarda ve Ar-Ge merkezlerinde uygulamalı olarak geçirebileceklerini, öğrencilere bu eğitimleri sırasında asgari ücretin net tutarının yüzde 35’i kadar ücret ödeneceğini sözlerine ekledi.