Depremde annesi ve kardeşini kaybeden engelli gencin tek isteği bir işe yerleşmek
6 Şubat'ta meydana gelen depremde, 12 saat enkaz altında kaldıktan sonra kurtarılan ve ayaklarından engelli kalan Muhammed Altaş, kendisine iş imkanının sağlanması için yetkililere çağrıda bulundu.
6 Şubat'ta meydana gelen depremde, 12 saat enkaz altında kaldıktan sonra kurtarılan ve ayaklarından engelli kalan Muhammed Altaş, kendisine iş imkanının sağlanması için yetkililere çağrıda bulundu.
11 ili ciddi anlamda etkileyen, 55 bin kişinin hayatını kaybettiği ve 100 bin üzeri kişinin yaralandığı 6 Şubat 2023'teki Kahramanmaraş depremlerinin üzerinden 2 yıl geçti.
Depremin ağır tahribat oluşturduğu illerden Malatya'da 1237 kişi vefat etti, 6 bin 444 kişi ise yaralandı. 6 bin 643 bina yıkılırken, 35 bin 907'si ağır, 2 bin 525 orta olmak üzere 38 bin 432 bina hasar aldı.
Depremden ciddi anlamda etkilenen ailelerden biri de Yeşilyurt ilçesi Bostanbaşı Mahallesi'nde bulunan Özpolatlar sitesindeki 7 katlı binanın zemin katında ikamet eden Altaş ailesi oldu.
Evlerinde birinci depreme yakalanan Altaş ailesi, yara almadan kurtuldu. İkinci depremden önce Anne Hacer (44), oğlu Muhammed (23), kızı Esma (20) ile oğlu Talha Yasin Altaş (8) ile birlikte aynı binanın 5'inci katında ikamet eden komşuları Gürbüz ailesinin yanına gittiler.
Misafir olarak gittikleri evde ikinci depreme yakalanan Altaş ailesinden anne Hacer ve oğlu Talha Yasin enkazın altında kalarak hayatını kaybederken oğlu Muhammed depremden 12 saat sonra, kızı Esma ise 10 saat sonra enkazdan yaralı halde çıkarıldı. Gürbüz ailesinden ise baba Alper (42), oğulları Kadir (14), Muhammed Arda (12), Ahmet Yasin Gürbüz (7) vefat ederken, eşi Hatun (39) hafif yaralı, hayatta kalan oğlu Ömer Gürbüz (18) ise bir kolunu ve bir bacağını kaybetti. Evde bulunan diğer komşuları Buse Topal (28) ise enkazdan yara almadan kurtuldu.
Enkazdan çıkarıldıktan sonra tedavi altına alınan Muhammed Altaş, tedavi gördüğü hastaneden 71 gün sonra taburcu oldu. Muhammed'in bu süreçte sağ bacağı kesilerek protez takılırken, sol bacağında ciddi anlamda sinir kaybı oluştu. Kız kardeşi Esma'nın ise 68 gün hastanede tedavisi devam etti ve sol bacağının sinir ve kasları alındı. Şimdiye kadar 19 ameliyat geçiren Esma, temmuz ayında 20'nci ameliyatını olacak.
Depremden sonra Yeşilyurt ilçesi Bostanbaşı Mahallesi'nde kurulan Rönesans konteyner kente babası ve kız kardeşi Esma (22) ile yerleşen ve burada yaşamaya devam eden Muhammed Altaş (25), deprem sürecinde yaşadıklarını, deprem sonrası ve üzerinden geçen 2 yılı nasıl geçirdiklerini, onları hayata neyin bağladığı ve yetkililerden ne talep ettiğini İLKHA muhabirine anlattı.
"İlk depreme evimizde, ikinci depreme komşumuzda yakalandık"
Muhammed Altaş, depremin yaşandığı geceyi şu sözlerle anlattı: "6 Şubat saat 04.17'de meydana gelen depremde, akrabalarımız ve komşularımızla dışarı çıktık. Daha sonra binayı kontrol ettik, az hasar almıştı ve büyük bir olumsuzluğa rastlamadık. Daha sonra ben, annem (Hacer), kız kardeşim (Esma) ve erkek kardeşim (Talha Yasin) ile birlikte 5'inci katta ikamet eden komşumuza gittik. Meydana gelen ikinci (saat 13.24) depreme orada yakalandık" dedi.
İkinci depremde enkaz altında kaldığını belirten Altaş, "Tabi kurtulma şansımız olmadı. Ben 12 saat enkaz altında kaldım. Annem, kardeşim, komşumuz (ev sahibi Alper Gürbüz) 3 çocuğunu hayatını kaybetti. Hepsine Allah'tan rahmet diliyorum. Yaşadığımız deprem küçük bir kıyametti. Gece 01.30'da beni enkazdan çıkardılar ve hastaneye götürdüler ama malum hiçbir yer de boş yer yoktu" diye kaydetti.
"Sağ ayağım ampute oldu"
İlk etapta Elazığ'da bir özel hastanede tedavi gördüğünü belirten Altaş, "Elazığ'da özel bir hastaneye gittim. Orada bir hafta 10 gün kadar bir süreç geçirdim. O süreçte her iki ayağımın kesileceğini söylediler. Benle babam bunu kabul etmedik. Sonra bir yardım derneğinden bir abla bizi ziyaret etti. Durumumu ona anlattım, beni İstanbul Çapa Tıp Fakültesi'ne gönderdi. Sağ ayağım önce diz altı sonra dizüstü ampute oldu. 5 ay hastane sürecinden sonra tekrar Malatya'ya geldik" dedi.
"Tek isteğim bir işe sahip olmak!"
Altaş, yetkililerden iş talebinde bulunduğunu fakat karşılık alamadığını belirterek, "Depremden önce ne bir belediyeye ne bir kuruma ne de bir siyasi partiye iş talebinde bulunmadım. Çünkü sağlığım yerinde idi ve çalışıyordum ama depremde engelli kaldım ve şimdi işe ihtiyacım var. Sol bacağımı yüzde 70-80 kullanamıyorum, sağ bacağım amputedir. Devlet büyüklerinden iş istedim ama iş vermediler. Devlet büyüklerimden tek isteğim adaletli bir şekilde öncelikli olarak enkaz altında ailesini kaybedenlere el uzatmalarıdır. 25 yaşındayım ve hayata tutunmak istiyorum. Sürekli evde olduğum için daralıyorum. Kafamı dağıtacak, psikolojimi düzeltecek bir iş bana lazım. Tek isteğim gün içerisinde meşgul olabileceğim bir işe sahip olmak. Yeter ki masa başı bir iş olsun. Çünkü uzun süre ayakta duramıyorum. Sadece çalışabileceğim bir iş istiyorum" diyerek yetkilere çağrıda bulundu.
"Tekbir ve salavatlarla hayatta kalmaya çalıştık"
Altaş, depremde yaşadıklarını ve zorlukları şu şekilde dile getirdi: "Depremde yaşadığımız bir nevi küçük kıyametti. Deprem anında bina çöktüğünde yüzüstü yere düştüm. Üstümüzde 4-5 kat var ve enkazın altındasınız. İnsan mezara girdiğinde Allah Teala (Celle Celaluhu) Azrail (Aleyhisselam) vasıtasıyla emanetini alıyor. Ama depremde canlı olarak enkaz altındasın ve yaşam mücadelesi veriyorsun. Ve onda akrabalarım, komşularım dışarıda bizi beklediğini ve bizi burada bırakmayacağını düşündüm. Salavat ve tekbirlerle bir şekilde hayata tutunduk. Hiçbir şekilde orada isyan etmedik, tam tersine Allah'a şükrettik. Sabrederek, şükrederek, tekbir ve salavatlarla hayatta kalmaya çalıştık."
"Allah'a tevekkül ederek ayakta duruyoruz"
Kendisi ile birlikte enkazdan yaralı halde çıkarılan kardeşi Esma'nın bir ayağından hala sıkıntı yaşadığını aktaran Altaş, "Kardeşim (Esma) Çorum'da üniversitede okuyor. Onun da ayağı sıkıntılı. Temmuz'da bir ameliyat daha geçirecek. Diğer kardeşim Arapgir Fen Lisesi'nde okuyor. Babamla birlikte konteynerde yaşamımızı sürdürüyoruz. Babam da ayağından rahatsız. Allah'ın verdiği sabır ve ona tevekkül ederek ayakta duruyoruz. Allah'a olan tevekkül olmasaydı asla ayakta duramazdık. Demek ki daha bu dünyada yaşayacak süremiz vardı. Halimizden şikayetçi değiliz, Rabbimize şükrediyoruz" dedi.
Altaş, "6 Şubat depremini yaşamayan bilmez. Biz unutmadık, unutturmayacağız. 100 sene de geçse bunu içimizde yaşayacağız." ifadelerini kullandı.