Dr. Nazlı: Su zengini ülke değiliz
Tarım ve Orman Bakan Danışmanı Dr. Ali Recep Nazlı, su kaynaklarının sürdürülebilir kullanımı için atılacak adımlar ve yapılacak çalışmalar hakkında önemli açıklamalarda bulundu.
Tarım ve Orman Bakan Danışmanı Dr. Ali Recep Nazlı, su kaynaklarının sürdürülebilir kullanımı için atılacak adımlar ve yapılacak çalışmalar hakkında önemli açıklamalarda bulundu.
22 Mart Dünya Su Günü'nde, su kaynaklarının korunması ve verimli kullanımı adına İlke Haber Ajansı (İLKHA) muhabirine önemli açıklamalarda bulunan Tarım ve Orman Bakan Danışmanı Dr. Ali Recep Nazlı, belediyeler, sanayi ve tarım sektörlerinden evsel tüketime kadar tüm alanlarda su verimliliği için başlatılacak hareketleri detaylandırırken, suyun sınırsız olmadığını ve su kısıtı yaşayan bir ülke olduğumuzu vurguladı.
Nazlı, "Dünyanın dörtte üçü suyla kaplıdır, geri kalan kısmı ise karadan oluşur. Bu durum insanlarda, 'Dünyanın dörtte üçü su olduğuna göre bol suyumuz var, istediğimiz gibi kullanabiliriz.' gibi bir algı oluşturabiliyor. Ancak durum böyle değil. Bu suyun yalnızca yüzde biri kullanılabilir ve temiz su kategorisindedir. Geri kalan suyun tamamı, tuzlu deniz ve okyanus sularıdır. Dahası, bu yüzde birin içine dahil olan buzullar ve kullanılamayan sular da çıkarıldığında, geriye kalan kullanılabilir su miktarı binde üç ila binde beş arasında değişir. Bu nedenle, dünya genelinde büyük bir su kaynağımız olmadığını bilmeliyiz. Su kaynaklarımız sınırlıdır ve giderek azalmaktadır. Aynı zamanda bu kaynaklar kirlenmekte ve daralmaktadır. Bu durum, dünya genelinde su konusunda ciddi sıkıntıların yaşanacağına işaret etmektedir." dedi.
"Türkiye'de kişi başına düşen kullanılabilir su miktarı bin 308 metreküptür"
Röportajın devamında Nazlı, şunları aktardı: "Dünya genelinde kullanılan suyun yüzde 70'i tarım sektöründe tüketilmektedir. Türkiye'de ise bu oran yüzde 75 ila 77 arasındadır. Yani temiz suyun büyük kısmı tarıma harcanmaktadır. Deniz ve okyanus sularını bir kenara koyduğumuzda, Türkiye'de kişi başına düşen kullanılabilir su miktarı bin 308 metreküptür. Bu rakam, Türkiye’nin su zengini bir ülke olmadığını gösterir. Bir ülkenin su zengini kabul edilebilmesi için kişi başına düşen su miktarının 10 bin metreküpten fazla olması gerekir. Şu anda Türkiye'de kişi başına düşen su miktarı bin 308 metreküp seviyesindedir. Biz ciddi manada su stresi yaşayan bir ülkeyiz. Eğer bu miktar bin metreküpün altına düşerse, bir ülke 'su fakiri' ülke oluyor. Mevcut nüfus artışı göz önüne alındığında, Türkiye’nin önümüzdeki 10-20 yıl içinde su fakiri olma riski yüksektir."
"Su kaynaklarımız sınırlı, suya erişimimiz de kısıtlı"
Su verimliliği ile ilgili çözüm ve planlamada neler yapılabileceği hakkında Nazlı "Su kaynaklarımız sınırlı, suya erişimimiz de kısıtlı. Bu kaynakları artırma imkanımız ise pek yok. Türkiye'nin toplam kullanılabilir su miktarı 120 milyar metreküp civarındadır. Nüfusumuz belli, nüfusumuzun artışı belli ve kaynaklarımız belli. Bu miktarın bir kısmı yer altı sularından, bir kısmı ise yer üstü sularından (göller, barajlar, nehirler vb.) oluşmaktadır. Hiçbir şekilde su zengini bir ülke gibi davranmamalıyız. Hem bireysel hem de sektörel olarak tasarruflu hareket etmeliyiz. Tarım sektöründe su verimliliğini artırmak için Tarım ve Orman Bakanlığı 2024 yılında yeni bir üretim planlaması başlattı. Bu plana göre Türkiye'de 13+1 üründe üretim planlanmakta ve bu planlamayı tamamen su belirliyor." ifadelerine yer verdi.
"Su anlamında Türkiye'nin kendi içerisinde oluşturduğu bir planlama var"
Türkiye'de su kısıtı olan ilçelerin üretim planının ona göre yapıldığını belirten Nazlı "Türkiye'de şu anda su kısıtı olan ilçeler belirlenip üretim planlaması buna göre yapılmaktadır. O zaman var olanı etkili, verimli kullanmamız lazım. Sadece kullanma değil bunu geleceğe de taşımamız lazım. Gelecek nesillere de bu suyu ve kaynakları aktarmamız lazım. Yer altı su kaynaklarımızı çok iyi kullanmamız lazım. Sondaj konusunda, izinsiz sondaja kesinlikle müsaade edilmiyor. Dolayısıyla su anlamında Türkiye'nin kendi içerisinde oluşturduğu bir planlama var. Yani tarımda bir üretim planlaması. Aynı zamanda Tarım ve Orman Bakanlığı bir su verimliliği eylem planı hazırladı." şeklinde belirtti.
"Barajlarımızı ve göletlerimizi daha verimli ve etkin kullanacağız"
Nazlı "Bu konuda belediyelerin kullandığı sulardan başlayarak atık sulara, gri sulara, günlük kullanımdaki sulara, sanayi sularına ve evsel sulara kadar her alanda bazı eylemler, hareketler ve bazı verimlilik çalışmaları yapılıyor. Hepimiz bu kurallara uyacağız. Çiftçiler, basınçlı sulama sistemi dediğimiz yağmurlama ve damlama sulama yöntemlerine yönelik adımlar atacak. Biliyorsunuz, kamu bu konuda ciddi destekler sağlıyor. Bu desteklerden yararlanılacak. Barajlarımızı ve göletlerimizi daha verimli ve etkin kullanacağız. Böylece tarımda su verimliliği elde edeceğiz. Bu kapsamda ona göre bir ekim-dikim ve tarım modeli oluşturduk ve hepimiz bu modele uyacağız." diye konuştu.
"Su zengini ülke değiliz"
Son olarak hayatın her alanında tüketicilerin suyu daha verimli kullanması gerektiğine dikkat çeken Nazlı "Evde ise insanlarımız, halkımız ve biz tüketiciler olarak suyu daha verimli ve etkili kullanmalıyız. Buna yönelik çeşitli çalışmalar yapmamız gerekiyor. Sanayide kullanılan suyun çok daha verimli ve dönüştürülebilir şekilde kullanılması lazım. Belediyelerin ise atık suları ve gri suları dönüştürecek mekanizmalar ve tesisler oluşturması gerekiyor. Bu konuda hem ulusal hem de uluslararası düzeyde krediler ve desteklemeler mevcut. Dolayısıyla hepimizin suya çok dikkat etmesi gerekiyor. Suyumuz sınırsız değil; suyumuz kısıtlı, biz su zengini bir ülke değiliz, aksine su kısıtı yaşayan bir ülkeyiz. Bunu hepimiz bilmeli ve buna göre hareket etmeliyiz. Hem kişisel hem de toplumsal hayatımızda bu bilinçle davranarak suyumuzu en iyi şekilde kullanacağız inşallah." dedi.