Enkaz altından 32 saat sonra yeğeninin mesajı sayesinde kurtuldu

Kahramanmaraş merkezli meydana gelen 7.7 büyüklüğündeki ilk depremden kurtulan, fakat 7.6 büyüklüğündeki ikinci depremde yıkılan kayınpederinin evinin enkazı altında kalan 44 yaşındaki Bekir Doğan, yeğeninin depremden sonra babasına attığı mesaj sebebiyle enkaz altından sağ kurtarıldıklarını anlattı.

Enkaz altından 32 saat sonra yeğeninin mesajı sayesinde kurtuldu

Kahramanmaraş merkezli meydana gelen 7.7 büyüklüğündeki ilk depremden kurtulan, fakat 7.6 büyüklüğündeki ikinci depremde yıkılan kayınpederinin evinin enkazı altında kalan 44 yaşındaki Bekir Doğan, yeğeninin depremden sonra babasına attığı mesaj sebebiyle enkaz altından sağ kurtarıldıklarını anlattı.

6 Şubat’ta Kahramanmaraş’ta meydana gelen depremlerde binlerce konut çökerken, yine binlerce kişi hayatını kaybetti ve yaralandı. 7.7 büyüklüğündeki ilk depremde Malatya Yeşilyurt ilçesi Güngör Mahallesi’ndeki evinden sağ çıkmayı başaran Bekir Doğan (44), ailesini güvenli bir noktaya götürdü. Daha sonra köye gitmek için hazırlıklarını yapan aile, kayınpederinin evine dinlenmek için gitti. Burada bir süre dinlenen Doğan ve ailesi, 7.6 büyüklüğündeki depreme yakalanırken ailesinden 5 kişiyi kaybetti. Yeğeni Ayşe Bedriye Doğan’ın (16) enkaz altında babasına mesaj atması sonucu ekipler tarafından 32 saat sonra enkaz altından sağ çıkartılan Bekir Doğan, tedavi gördüğü Battalgazi Devlet Hastanesinde o anları İHA’ya anlattı.

"Birbirimizi uyutmadık, teselli ve motive etmeye çalıştık"

İkinci depremde enkazın altında kaldığını belirten depremzede Bekir Doğan, "Evin içinde depreme yakalandık. Evden çıkmak üzereydik. Binanın koridorunda depreme yakalandık ve bizi aşağı aldı. göçük üstümüze geldi, ondan sonrası karanlık. Bir süre tozun içinde kaldık. Sonrasında yakınımda yeğenimin sesini duydum. ’Amca’ diye bana seslendi ve orada hayatta olduğunu anladım. Yeğenim telefonunu elinde tutmuş hiç bırakmamış zaten kurtulmamızın sebebi o. Toz solmaya başladıktan sonra bir müddet böyle devam etti. Havanın biteceğini düşünüyorduk ama hava bitmedi. Yeğenim, sol tarafından bir yerde hava geldiğini söyledi. Açıkçası orada kurtulacağımız konusunda ümidimiz arttı. Ondan sonra süreç başladı. Karanlıkta seslenme ve birbirimize ulaşmaya çalıştık. ’Kimler var, kimler yok’ diye bağırdık. Sesimizi dışarıya ulaştırmaya çalıştık. Birbirimizi uyutmadık, teselli ve motive etmeye çalıştık. Yeğenim yanında teyzesi ve teyzesinin çocuğu vardı. Onların sayesinde, seslerini duyarak hayatta olduğumuzu anladık” dedi.

"Yeğenim düştükten sonra babasına sağ olduğumuza dair bir mesaj atmış"

Bir süre sonra sesimizin duyulmadığını düşündüklerini belirten Doğan, "Yeğenim düştükten sonra babasına ‘sağ olduğumuza dair’ bir mesaj atmış. Ancak göçükten dolayı iletişim kapalı olduğu için mesaj gitmemiş. Yukarıdaki arkadaşlar büyük bir çalışma yapıyorlarmış ama biz sesleri duymadığımız için bilmiyorduk. Bir yerler hareketlenince veya bir yeri açmaya başarınca iletişim kanalı açıldı. O esnada mesaj ulaşmış. Bize de karşıdan ileti geldi ve mesajın ulaştığını anladık. Sonra betonu parçalama ve vurma sesi geldi. ondan sonra birbirimize ‘ geliyorlar’ diye bağırdık. Bütün çalışan arkadaşların hepsinden Allah razı olsun. geldiler, girdiler ve elleriyle kazarak bizi çıkardılar. Kayıplarımız var, çıkaramadıkları, dayanamayanlar var. Hepsine Allah’tan rahmet diliyorum. Bu bir felaket, yaşadık inşallah bir daha yaşamayız” diye konuştu.

Deprem anında çok korktuklarının da altını çizen Doğan, "Çıkarıldıktan sonra hastaneye getirildik. Burada da sağ olsunlar ilgilendiler. Durumumuz her gün daha iyiye gidiyor. Bizim kurtulmamız zor oldu ama kurtulduk. Kurutulamayanlar oldu, diyecek bir şey yok. Herkese çok geçmiş olsun. Göçük altında karanlık olduğunu zaman ölçümü yok. Yeğenimin daha sonra bana söylediği 32 saat sonra çıkarıldık. Kurtulana kadar uyumadık. Bizden sonra kurtulanların olduğunu duyuyoruz. Çok uzun süre sonra çıkanlar da oluyor. Rabbim izin verdiği sürece insanlar hayatta kalıyor ve çıkarılıyorlar. İkinci depreme kadar dışarıdaydık. Yola çıktık köye gidecektik. Bir araya gelerek arabalarda oturduk. Yeğenlerimizin bazılarının ihtiyaçları için eve girip çıktılar. Biz de sonrasında girdik o esnada olmadık şekilde evin içinde biz de bulunduk. Aslında tam da çıkıyorduk ama yakalandık. Deprem o esnada bizi bırakmadı. İkinci depremi de beklemiyorduk çünkü birinci depremden sonra artçılar düşmüştü. Biraz da o bize güven verdi. köyümüze gidecektik ama ikinci deprem tam bir felaketti” şeklinde konuştu.

Hasta hakkında bilgi veren Dahiliye Bölümü İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Gülşah Yamancan ise “Yaşadığımız büyük bir felaketti. Ailemiz, ülkemiz ve hastalarımız için çok zor şartlarda çalışıyor olsak da ayakta durmak zorundayız. Bekir bey de enkaz altında kurtardığımız vatandaşlarımızdan. Geldiğinde enkaz altında kalmasına bağlı böbrek yetmezliği durumu vardı ve erken müdahale ile çok şükür kompartman sendromu gelişmeden kurtardık. Umarım birkaç güne daha da toparlayıp şifa ile taburcu etmeyi planlıyoruz” sözlerini kullandı.